Değerli okurlar “Futbol” dendiğinde bilhassa 85 Milyonluk Türkiyede durup düşüneceksiniz.
Ülkemizin en çok sevilen ve en çok oynanan sporu.
Nereye giderseniz gidin stadyum yoksa mutlak bir yerlerde
direklerden veya taşlardan kaleler görürsünüz.
Hangi okula giderseniz gidin bahçelerde mutlak futbol oynayan çocuklar görürsünüz.
Edirne’den Iğdır’a, Rize’den Hatay’a kadar hemen heryerde stadyumlar yapıldı, Profesyonel,
Amatör hertürlü futbol oynanıyor.
Eskiden konuşulduğunda çim sahalarımız olmadığı için iyi futbol oynayamıyoruz derlerdi.
Bildiğim kadarı ile son 75-80 yıldır Türkiyenin 1. Numaralı sporu.
Herşey bir tarafa futbolda sadece Türkiye’de doğrudan milyonlarca Dolar veya Euro para dönüyor.
Yan kuruluşlar hariç…
Türkiye Futbol Federasyonu 1923 yılında kurulmuştur 102 yıl olacak. Bu zaman içinde bugün
85 Milyon nüfusu ile Türk Futbolu Avrupa ve Dünya’da nereye kadar yükselebilmiştir?
Birde 1,5 - 2 Milyonluk Avrupa’daki Türk ailelerin çocuklarına bakınız.
Arada göreceğiniz en büyük ve haykıran fark “eğitimdir”.
Türkiye’de İlkokulu zor bitirmiş “hocalar!” ama Avrupa’da Üniversite okumuş, çok iyi yabancı
dil öğrenmiş Antrenörler. Bugün en başarılı Antrenörler arasında olan Guardiola,
Mourinho ve Jürgen Kloop hiç Milli takımda oynamadılar ama çok iyi yabancı lisan bilen
Üniversite mezunları.
Kanımca Türkiye bu sporda eğitime gerekli önemi vermiş olsa idi bugün Terörizm dahi
çoktan bitmiş, birçok genç dağa çıkacaklarına futbol sahalarında para kazanmak için çalışır olurlardı.
Bunun en basit örneği aynı 85 Milyonda yetişen kız voleybolcularımızdır.
Yabancı antrenörlerinin taktiklerini tercümansız dinleyip uygulayabilecek eğitim düzeyindeler
ve dünyanın en iyileri arasındalar.
Her iyi futbol oynayan iyi antrenör olamaz. Bunu çok iyi bilmek lazım. Futbol her geçen gün
yavaş yavaş ilim olma yolunda.
Futbol sporunda 85 milyonluk bir ülkede yükselmek ve iyi futbolcular yetiştirebilmek için
mutlaka çok iyi yabancı lisan bilerek bu konuda dünyadaki yenilikleri takip edebilen
Üniversite mezunu gerçek Antrenör-Hocalara ihtiyaç vardır.
75-80 yıl önceki mantıkla devam edildiği sürece başarılı olabilmek nerede ise imkansızdır.