28 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini de Tayyip Erdoğan kazandı. Millet İttifakı bileşenleri beklediklerini alamadılar.
Perşembe’nin gelişi çarşambadan belliydi. Aslında 14 Mayıs seçimleri, bu sonucun da habercisiydi. Millet İttifakı’nın Sinan Ogan’ın ve Ata İttifakının oylarını kazanmak için yaptığı hamleler sonuçsuz kaldı. Sinan Ogan’dan ve Muharrem İnce’den kalan oyları Erdoğan ve Kılıçdaroğlu yarı yarıya paylaştı. Erdoğan geçen seçimlerde ilk turda aldığı yüzde 52 oyuna ulaştı.
Neden böyle oldu? Bunun muhasebesi önümüzdeki günlerde enine boyuna yapılacaktır. İktidarı 2024’te yapılacak yerel seçimlerde, muhtemel bir erken seçimde veya normal seçimlerde almak için gereken taktikler üzerinde durulacaktır.
Balkon konuşmalarından anladığımıza göre Erdoğan, son yıllarda aldığı tutumu devam ettirecektir. İktidarda kalmak! için bunlara daha neler ekleyeceğini de göreceğiz.
BUNU SAYNAYIZ!
Kılıçdaroğlu’nun kullanılan oyların yüzde 48’ini alabilmesini bazıları yenilgi sayabilir. Böyle zamanlarda umutsuzluğa kapılan, mücadeleden vazgeçen insanlar bulunabilir. Ancak unutmamalıdır ki, bu oran şimdiye kadar ulaşılan en yüksek orandır ve sonuç almaya çok yakındır.
Böyle eşitsiz koşullarda, adaletsiz bir seçimde bu oyları almış olmanın yenilgi değil büyük bir başarı olduğunu kabul etmek gerekir.
14 Mayıs Seçimlerini Anlama Kılavuzu yazımda da belirttiğim gibi, alınan sonuçlar Türkiye sosyolojisinin bir sonucudur. Milliyetçi duyguların alabildiğine köpürtüldüğü, dinin sonuna kadar kullanıldığı, devlet imkânlarının, medyanın Erdoğan için seferber edildiği bir ortamda başka bir sonuç elde etmek mucize olurdu. Anlaşılan odur ki halkın yarısından biraz fazlasının sabrı henüz tükenmemiştir. Bardak henüz taşma noktasına gelmemiştir. Pahalılık bıçağı, henüz önemli bir kitlenin kemiğine dayanmamıştır. Geceleri yatağa aç giren çocuklar yoktur veya bunlar hesaba katılacak sayıda değildir.
Seçim sonuçlarına bakıp Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesini, İttifakın dağılmasını isteyenlere rastlıyoruz. Bunlar daha oylar sayılırken karşı taraftan gelen önerilerdir. Muhalefet cephesinin paniğe kapılıp bu önerilere kulak asması doğru değildir.
Unutmamak gerekir ki, seçim sonuçlarını gösteren haritalardaki renklendirme büyük ve olumlu bir gelişmeye işaret ediyor. Türkiye’de sanayi, ticaret ve turizm bölgelerini gösteren kıyı bölgeleri, Ankara ve Eskişehir’le birlikte Kürtlerin ve ülkenin en yoksul insanlarının yaşadığı bölgeler aynı renge boyanmıştır. Bu demektir ki, Türkiye’nin gelişmiş bölgelerindeki hem burjuva hem emekçi sınıfların programları, Doğu ve Güneydoğu illerinin halkı ile buluşmuştur. Bu gelişme Türkiye’nin geleceği için umut vericidir. Buna karşılık değişime ayak uydurmakta zorlanan milliyetçi ve feodal etkiler altındaki Erdoğan-Bahçeli’nin ve müttefiklerinin temsil ettiği nüfusun siyasi projesinin Türkiye’nin uzun vadede bir geleceği yoktur.
Türkiye’nin aydın, demokrat ve halkçı geleceğinin bir neferi olmak, büyük bir onurdur. Erdoğan’a muhalefet etmiş olanlar bundan pişmanlık ve bezginlik duymak bir yana, bununla gurur duymalıdırlar. Herkes bulunduğu yeri tahkim etmeye çalışmalıdır. Siyasi partiler, sendikalar, kitle örgütleri, demokrat basın, bilim ve sanat adamları direnişlerine devam etmelidirler. Karanlıkların iktidarı ancak bu yolla geriletilebilir.
Halkımızın devrimci aydınları, gelecek güzel günleri düşleyerek tarih boyunca her türlü baskıya direnerek, kimi ömürlerini hapishanelerde, kimi sürgünlerde geçirme pahasına zulme boyun eğmediler. Bugünkü kuşaklara olumlu bir mücadele mirası bıraktılar. Şimdi o mirası sonuç alıcı taktiklerle zenginleştirerek aydınlık günler için mücadele bayrağını yükseltmenin zamanıdır.
Boyun eğmeyeceğiz, umutsuzluğa kapılmayacağız. Gerçeği her zaman, her yerde ve her koşulda söylemeye, yazmaya devam edeceğiz. Büyük kentleri kazanmış olmak bile başlı başına bir başarı ve umut kaynağıdır. (29 Mayıs 2023, saat 01.35)