Harbiye’de Kenan’la Bir Kahve!
Ares Kıvanç Dönmez’le Sahneden Biraz;
Bu desteğin karşılığı hiçir şart ve koşulda kesinlikle ‘maddi’ değil, mümkün olursa ‘manevi’dir.‘ Yalnızca son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra...Ancak ondan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız.’ (Marlo Margon-Bir Çift Yürek)
Süreç işleyişi: -Tüm mailler aynı gün cevapladırılır ve bekletilmez.
-Mail süreci uzatılmadan, telefonla sesli iletişime geçilir.
Taraf tutmamamı istemeyin benden. En tarafsız anımda, farkında bile olmadan bir tarafa geçmiş olabilirim. Kişilerin ve yerlerin asla ama ‘düşünce’ ve ‘fikir’ lerin daima.
Ares Kıvanç Dönmez, bir önceki ‘Sahnede Biraz’da, Harbiye Açık- hava’da gerçekleşen, ‘19 Haziran 2024 tarihli Kenan Doğulu’, konser eventi ile ilgili olarak kaleme aldığı değerlendirme yazısı,‘Harbiye’de Bir Rütbe:Kenan Doğulu’ nun, arama motoru ‘google’ da, ilk sıralara yerleşmiş olması nedeniyle ‘teşekkür’ eder.
Bir performans, sahnede başlar ve biter ama ‘Sahneden Biraz’ a girerse çok uzun süre devam eder.
‘Sahneden Biraz’ ekibine,‘Kenan Doğulu (20 Haziran 2024)’ konser eventi için alana özel giriş hakkı tanıyan https://www.paribu.com/; bu yazı seninle var!
‘Sahneden Biraz’ Gösteri Puanlaması:
Bağımsız ve alternatif köşe, ‘Sahneden Biraz’ ın puanlama sistemi konser ve ses icrasına dayanan sahne performansları için 8 kriter baz alınarak işlemektedir.
Bu kriterler köşe standardı olup, içeriğin duygu ve hissiyatın dan bağımsız olarak ilkin teknik unsurlara dayanmaktadır. Puanlama net bir şekilde ilgili değerlendirme yazısı öncesi aşağıda dikkatinize sunulmaktadır.
Not: ‘Alan Ekip Çalışması ve İletişim Başarısı’ sanatçının perfor- mans ve sahne başarısından ayrı tutularak sadece belirtilir ama diğer 8 ka- tegori ile ilişkilendirilmez ve yapılacak puanlamayı değiştirmez. Sanatçı tek ve yeganediri; ‘değişmez’ ama ekipler sürekli değişir ve yer değiştirir.
Harbiye Açıkhava 2024 Yaz Konserleri kapsamında, 19-20 Haziran tarihlerinde gerçekleşen Kenan Doğulu Konser Serisi’nin, 20 Haziran tarihli olanında, ‘Sahne den Biraz’ ekibi ile özel olarak ilgilenen ‘Paribu’ ya teşekkürü bir borç biliriz.
Paribu’ nun, ‘alan ekip’ ve ‘süreç-iletişim’ başarısının puanı kendi için- de, alandaki diğer ekiplerden ayrı olarak değerlendirildiğinde 5/5’ dir; bunu özel olarak belirtiriz. Paribu https://www.paribu.com/ ailesi ile çalışmak, Sahneden Biraz için çok özeldi.
ÖNCE DİNLE: https://www.youtube.com/watch?v=GFbaJD6Q5oI
Gecelerce günlerce her şeyi konuştuk diye Özlemedim mi sandın? Yediğimiz içtiğimiz, ayrı geçmez günlerimiz Azalsa da kalpler aynı
Kırk yıl oldu görüşmedik Hatırın bitti doldur geri Konu sensen her zaman varım Bir telefon uzaktayım Hep yanında yakındayım Hakikatli sırdaşım benim
Gel bi' kahvemi iç İki çift lafın belini kıralım Gel biraz laflayalım Eski günleri hatırlayalım
Hey gidi günler Hey gidi günler
Gecelerce günlerce her şeyi konuştuk diye Özlemedim mi sandın? Yediğimiz içtiğimiz, ayrı geçmez günlerimiz Azalsa da kalpler aynı
Kırk yıl oldu görüşmedik Hatırın bitti doldur geri Konu sensen her zaman varım Bir telefon uzaktayım Hep yanında yakındayım Hakikatli sırdaşım benim
Gel bi' kahvemi iç İki çift lafın belini kıralım Gel biraz laflayalım Eski günleri hatırlayalım
Gel bi' kahvemi iç İki çift lafın belini kıralım Gel biraz laflayalım Eski günleri hatırlayalım
Hey gidi günler Hey gidi günler Hey gidi günler Hey gidi günler...
Sözü,müziği ve düzenlemesi Kenan Doğulu’ya ait olan, ‘Kahve’ adlı tekli çalışmasının aynı adı taşıyan şarkı sözleridir. Parçaya omurga olması nede- niyle sözlerin tamamı yazıya giriş olarak verilmiştir.
Günün pratiği, onu zaten bir ‘eş-dost’ kılıyor ve hangi durumda hangi nedenle içilirse içilsin içmek için ulaşmak ve içmeyi bir eylem olarak almak, onu bir ‘eş-dost’ olarak sayıyor/ saydırıyor.
Eskiden bir kahve eşliğinde konuşulan şey önemliydi şimdiyse konuşulan şeyin yanında içilen ‘kahve’ bu öneme sahip. Hatta; ‘(...)bir konuşma olma- sa da olur ama mutlaka bir kahve olur, o bir kahve için ne yapılır, edilir bir kafede oturulur’un ne olduğunu görüyoruz sokakta.
‘Senin değil benim dediğim kafede içilecek’, ‘hayır benim dediğim kahveci daha lezzetli pişiriyor’, ‘sen şuranın kahvesini denedin miki, nereden bileceksin?’, ‘o dediğin yeri kahve çekirdeği hiç kaliteli değil, sen benimkinden al’, ‘bırak sen şimdi o herkesin bildiğini. Az ileri- deki aromatikli şeyliye...Hadiii!’ ve bunun gibi…
Ve bir de Kenan Doğulu, eğer son teklisi ‘Kahve’ ile söylediği şey dinle- nir, en azından kulak kesilirse…Doğulu, ‘2024 Harbiye Açıkhava Yaz Konserleri Serisi’ ne başlamadan hemen önce yeni teklisini yayınladı ve yüksek farkındalığını müzikte bir kere daha konuşturarak, gündelik haya- tın vazgeçilmez unsurlarından biri olan kahveyi alıp, evinde cezvede değil, müzikte yaratıcı güçle pişirdi.
Bir kafede karşılıklı içilen bir adı falanca kahveyi ikram eder değil ısmarlar- ken biri diğerine, sattığı değer o kahvenin içerken verdiği kadar elbette. Ama yine aynı kişi bir fincan kahveyi ikram ederken ve ikram ettiği kahve ile verdiği değeri karşı tarafa ifade gücü ölçüsünde sunarken, bu çok daha başka bir diyalektik, ilkinin tersine.
Elbette Türkçe Müzik’te tüketilsin istendiği için yapılan ve piyasaya su- nulan ‘Kahve’ yi dinlerken bu ikisinden hangisi uygun gelirse anınıza onu yaparsınız ya da bunlardan birini yaparken, Kenan ve ‘Kahve’ si ile hiç olmazsınız ama olacak olursanız, hatırınızın bittiği bir yakınınız varsa yakın da bir noktada bence bir kahve içip parçada da dediği üzere doldurmaya bakınız.
Kahvesi dolarken yakınınızın fincana, siz onunla yeniden dolarsınız hayata. Nitekim nicesi doldu 20 Haziran’da, Harbiye Açıkhava’da, Kenan Doğulu ile alana.
Zaten direkt bir ‘kafe çocuğu’ olmak ve elinde kahvesi ile sosyal medyada yudum ladığı kahvelerce hayata karışmak mesaisi olanlar için bu su götür- mez bir şekilde böyle.
Üstün bir lezzete sahip olması için, tek seferde mümkün olduğunca az kişiye pişirilecek olması ve üstün lezzetin de üstüne geçip bir ‘damak çatlatan’ görevi görmesi için büyük değil küçük cezve tercih edilmesi ve cezve ile kah- venin temasında, su ile kahveyi birbirine karıştıracak olan kaşığın metal de- ğil, ‘tahta kaşık’ olarak seçilmesi gibi püf noktası denilebilecek daha pek çok şeyi var bu işin.
‘Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane’ sözü, Doğulu ve kahvesi ile yeni bir versiyon verdi Harbiyeli’ye:‘Gön ül ne konser ister, ne eğlence; gönül Kenan ister Harbiye’de. Yeni tekliymiş, kahveymiş bahane.’
‘Kahve’ , bu yaza yeni bir Kenan Doğulu verdi ve Kenan Doğulu’da Harbiye’ ye şahsi büyük kupası içinde içerdiği mesaj ile bir ‘kahve.’ Organizasyonu, bütünleşik kültür, sanat ve eğlence yapımları tasarlayan, üreten ve düzenleyen Atlantis Yapım tarafından gerçekleşen bu iki özel gece için sekiz ayı aşan bir mesai harcandı.
Videodaki Kenan, dijitaldi ama arttırılmış gerçeği ve bu gerçekliğin sağladığı gerçeküstü performans gereği, sahnedeki analog Kenan’ı saniye hızı ile geçen, onun bir kopyası olsa da, yazılımındaki kodlar nedeniyle üstün güçlere haizdi.
Az önce videolaşmış olan Kenan’ın, şimdi sahneleşmiş olan Kenan’ı video da buyurduklarıyla alt etmesi ve sahnenin video ile yaratılan ilüzyon yanın- da sönük gözükmesi muhtemeldi ama bu olmadı!
Dijital Dünya’nın, ‘uzay-zaman aralığı’ndaki Kenan’ ı, videonun ba- şında, Yüce Müzik Tanrısı’nın verdiği komutla, müzik dünyasının tam ortasına, nasıl bugün olduğu Kenan formunda düşüyorsa, az sonra ‘kulis-sahne’ aralığında Atlantis Yapım’ın telsizden vereceği ‘başladık’ sinya-lini alınca da, o şekilde düşecekti demek ‘Harbiye Açıkhava’ ya…Düştü…
Yapay olarak üretilen duman ve kullanılan yarı saydam bir ağ ile çalıştırılan sistem, spektral bir görüntü efekti ile ‘kahve’yi, Kenan Doğulu’nun elindeki devasa kupadan, Harbiye Açıkhava’ya pekala ulaştırabilirdi.
Kenan Doğulu kilometre ve Sefo’dan çok daha büyük bir isim olduğuna göre, -burada iki ismin yan yana getirilmesi, yazının formatı gere- ği aynı yerde sahne alan bu iki isme, sponsorluk çalışması yapan/yapacak olan firmalar üzeriden açılan pencere nedeniy- ledir sadece- bunu düşünmek ve iki gece için hayata geçirmek zor olmasa gerekti.
Bunun dışında ve bununla birlikte, seyirci yerini alır almaz, başlayan video art’ta göz bebeğinin içine zoomlanan kamera ile, bir müzisyenin müzik tanrısının kucağında az sonra salı- nacağı müzik dünyasına ilişkin o ürkek ama aynı zamanda kendin emin bakış- larını gördüğümüz ilk an, kamera açısının değişmesi ve birden fazla formundan birinde Kenan’ın tüm detaylarına inmesi başlı başına bir konsere ‘iyi’ demek için zaten yeterdi.
En düşük biletin 2500 tl’den satıldığı konserler dizisi sona erdiğinde, adres sormayan kurşunlar, atılan ilk adımlar, zamanında gelen şans melek- leri, kavuşması büyük olan tencere ve kapaklar, kardan kadınlar, adamlar, edilmese olmaz ricalar, bilinen rütbeler, yanaşılan/kaynaşılan patronlar, dolan boş, boşalan dolu sayfalar ve tutulamayan zamanlar, hepsi ama hepsi ‘Doğulu’ demekti.
Hoş kimse Kenan’ dan közde kahve pişirip getirmesini istememiş, onun yaratıcılığını ateşe vererek müzikte pişirdiğini içmek istemişti ama sahnede bu denli bir kahve içişe de heves etmemek; ‘ah Kenan’la birlikte bir fincan da ben...’ durumlarına girmemek de hani pek olur gibi değildi. Velhasıl, gönül Harbiye’de Kenan’ı istemişti ve bir gece yetmeyince, ikiletmişti.
Bu noktada düşünülmesi gereken artık yorulmuş olduğu ve veda edip sahneden ayrılarak, ne kadar geri çağrılırsa çağrılsın, led ekrana girilecek Atlantis Yapım reklamlarının sesi seyirciyi bastırara onun da dinlenmeye geçeceği ve tekrar gelmeyeceğiydi ama ne mümkün?!
Club kafasına giren Harbiyeli’ye, ‘buyrun club işte burada’ diye buyuran Kenan, karşılığını anında aldı: ‘Kenan bizi diskoya götür!’ Bu noktada en direkt ifade ile film koptu ve alandaki binlerin ilgisini, gece yarısına geçilen o saat diliminde, sanki tüm bunlar, yaşanmış dolu dolu bir 2,5 saatin üzerine değil de, henüz yeni başlamış olan bir konserin ilk parçasına girişte oluyormuşcasına bir güçle, yeniden hissetti.
YAZI BİTTİ VE ÇOK İYİ BİL Kİ: Bu yazı için hiçbir pr ajansından, sosyal medya danışmanlık ve/ya da menajerlik hizmeti şirketin- den para alınmamış, yine bu yazı,yazıda bahsi geçen sanatçı ile köşe ara- sında direkt bağlantı kurabilecek kişi ya da kişiler aracılığıyla, sanatçının ilgili event öncesi oluşan veyahut da oluşacak olan isteği sonucu karşılıklı bir anlaşma sonucu kaleme alınmamıştır.
Aksini düşünen ya da bir nedenle bu şekilde düşünmeyi kolayı haline geti- ren, bunu ispat etmediği takdirde bulunduğu iddiayı ‘ben öyle düşünü- yorum ama tatlım’ dan öteye götüremeyeceği için, Sahneden Biraz’ın, ‘bağımsız’ ve ‘alternatif’ yapısı altında hukuktan önce kalmış ve böylece ilk cezayı almış olur!
SAHNEDEN BİRAZ VEDASI:
“Hayata dil çıkar ve dilin içeride değil dışarıda ver ayar. Yer, zaman, mekan ve durum her ne olursa olsun, motton bu olsun. Kafana da benim gibi, ‘şapka’ dışında başka hiçbir şey takma!” Bir sonraki yazıda buluşana kadar geçecek olan süre zarfında, ‘az öl-çok yaşa’ ve sanatı kafala!
Ares Kıvanç D.