Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, katıldığı bir tv programında gündeme ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
Hiçbir şey yapmazsak bundan iyi olur
Program moderatörü Gülgun Feyman Budak’ın, “Şuanda ülkenin yönetimini size verseler ne yaparsınız?” sorusuna, “Bir kere hiçbir şey yapmasam bundan iyi olur” cevabını veren Hüseyin Baş, “Ülkede bir sorun olsa bir sorunu çözersin. Onlarca, yüzlerce sorun var. Bu ülkede eğitim, sağlık, ekonomi politikaları değişmeli” dedi.
“Çocuklarımıza Atatürk’ü sevdiremeyen bir eğitim sistemi var”
Eğitim politikasındaki probleme özel vurgu yapan BTP lideri, “Çocuklarımızın süper kahramanları var. Birisi süperman olmak ister, birisi örümcek adam olmak ister vs. Bizim hayali bir süper kahramana ihtiyacımız mı var? Bizim süper kahramanımız hayali değil, yaşamış; Mustafa Kemal Atatürk... Biz çocuklarımızı Atatürk'e özendiremeyen bir milletiz. Atatürk'ü sevdiremeyen bir eğitim politikamız var. Bize okullarda Atatürk'ün hep savaşan yönünü anlattılar evet o müthiş bir komutan ama biz bir insan portresi hiç anlatmadılar” dedi.
“Atatürk’ün annesindeki imanın zerresi O’na laf edenlerde yok”
Okullarda Atatürk’ün annesi Zübeyde hanımdan hiç bahsedilmediğini ifade eden Baş, “Bize annesinden, annesi ile olan hukukundan bahsedilmedi. Halbuki Atatürk'ü bu ülkede gerçekten anlatsanız... Bir çocuğun başını okşamasını, annesinin elini öpmesini, köylünün derdini dinlemesini, annesinin vasiyetini anlatmadılar. Atatürk'ün annesine laf edenler O'nun vasiyetini okusalar O'ndaki imanın zerresinin kendilerine olmadığını görecekler. Biz bunu oluşturmadık. Eğitim politikamızı değiştirmemiz lazım.”
“Tek adama bağlı hiçbir şey olmaz”
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş programda yönetim sistemindeki sıkıntılara da dikkat çekti.
“Bu sistemi değiştirmemiz lazım” diyen Baş şöyle devam etti; “Tek adama bağlı hiçbir şey olmaz. Biz bugün bir bakkalı tek adama emanet edemiyoruz ve en azından yanına bir çırak koyuyoruz. Bakkalı emanet edemediğimiz yönetim sistemine devlet emanet ediyoruz. Böyle bir saçmalık olmaz. Bir kere gerçekten Meclis'in kıymeti olan, insanların seslerini duyurabildiği, düşüncelerini yansıtabildiği ve bunları hayata geçirebilecek, denetleyebilecek bir yapıya kavuşması lazım. Sayıştay, Danıştay … Hiçbir şeyin bir kıymeti kalmadı. HSK üyelerini ben atarım, Sayıştay beni inceleyemez, kararı ben veririm ama ülke yandığı zaman da 'belediye yangını niye söndürmedi!”
Baroların sayısının artırılmasına eleştiri
Baroların sayısının artırılması konusuna da değinen BTP lideri Baş; “Baroların sayısı artırıldı. Baroların çoğalıp çoğalmama hususunu avukatlar bilir, devleti yönetenler değil. Bunu avukatlara danışabilirdik, onlar arasında bir oylama da yapabilirdik. Hep sen bilmezsin ben bilirim mantığı... Öyle olmaz ki, biz bunun eğitimini aldık, bununla ilgili çalışıyoruz. Baro'nun kıymetini avukat olan bilir. Baro bizi güvende tutan unsurdur. Baro aynı zamanda insanların avukat bulamadığı durumlarda insanlara yardım eden kurumdur. Biz bunun sayısı artırdık neden? Çünkü birileri böyle istedi. Benim barom senin baron gibi bir durum ortaya çıktı.