Herkes İşine Baksın!

Temel IRMAK /Gönül Dostu

Makaleme rahmetli Başbuğ Türkeş'in sözleriyle başlamak istiyorum:“Türk Milletine Bizans'dan geçme bir Hastalık vardır. Gevşeklik, lâubalilik, dedikodu, fitne, fesat, terbiyesizlik, birbirini beğenmemek, sır saklayamamak, rastgele lâf söylemek... Bu hastalık sizde de var. Bu hastalığı tedavi etmeniz lâzımdır. Bu hastalığı tedavi edmezseniz, kendinize yol seçiniz. Milliyetçi Hareket'te bir saniye daha fazla kalmayınız. Benimle dava arkadaşlığı edecekseniz, her şeyden önce vasıflı Türk olmaya mecbursunuz. Türk Milletini batıran, Bizans'ı batıran, Osmanlı İmparatorluğunu batıran hastalık budur”.

Geçtiğimiz Pazar günü Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)'nin Marmaris ilçe kongresi yapıldı. Kongrede 4 tane aday yarıştı. Sayın Gürbüz Gürcoşkun, sayın Nadir Ersöz, sayın Çelik Kınay ve Mehmet Altınova.

 

Adaylar arasında küçücük bir tartışma bile yaşanmadı. En güzel yanına da kongrenin buydu. Sayın Gürbüz Gürcoşkun, kullanılan 279 oyun, 108'ini alarak yeniden başkan seçildi. Diğer Adaylar Nadir Ersöz 83, Çelik Kınay 81 ve Mehmet Altınova'da 7 oy aldılar.

Sayın Gürcoşkun'un listesinde yer alarak, uzun yıllar siyaseti dışardan yaptığım, MHP'nin yönetimin olmaktan mutluluk duydum.

           

Gürbüz Gürcoşkun tekrar ilçe başkanı olurken, yeni  yönetim de şu isimler oluştu;Ali Aygün, Doğan Demiröz, Murat Makul, Hüseyin Alan, Salih Gökçe, Temel Irmak, Nihat Yenel, Oğuz Akarfırat, Hayriye Öz, Arif Sevgi, Ercan Aktaş ve Ömer Kömek. Her biri birbirinden değerli olan dava arkadaşlarımızla MHP'nin var olduğunu göstermeye devam edeceğiz.

 

Kongre geride kaldı. Artık bütün ülkücüleri kucaklayıp, durmadan çalışmaya bakacağız. Diğer adayların listelerinde yer alan ülkücü kardeşlerimizi partimize daha çok sahiplenmeye çağırıyorum. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Aramıza nifak sokmaya çalışanlara gerekli dersi ülkücüler verirler. Hiçbir kimsenin kazanılmış “hak” edilmiş bir yönetimin hakkında yalan yanlış ve helvacı kağıt üzerine yazılanlar çizilenlere bakacak değiliz. Bu yönetim Marmaris'in sorunlarını kamuoyuna taşıyacak ve tartışacaktır.

Ülkücü hareket, her dönem değişik yoğunlukta saldırı ve tacizlere maruz kalarak; türlü nifak tohumlarının sürekli olarak bereketli düşünsel iklimine saçılmaya uğraşıldığı bir fikir hareketi olmuştur. Buna rağmen ülkücüler bu zamana kadar, her türlü bedeli ödeyerek tarihi süreçteki yolculuklarına devam etmişlerdir. Dünden devralınan kutlu mirasın büyüklüğünün farkında olan, bu mirası gelecek nesillere devretmekle kendini sorumlu ve görevli addeden ülkücüler, bir ve bir arada bulunmaktan asla vazgeçmeyecek ve kurulan tuzakları inançlarıyla bozacaklardır.

Kendisini ülkücü olarak takdim etmeye çalışıp, ülkücülerin arasına nifak saçmakla, zihinleri bulandırıp gerçekleri çarpıtmakla meşgul olanların gerçek niyeti bugün daha iyi anlaşılmakta, algılanmaktadır.

 

Ülkücüler Başbuğ'un bu sözlerini iyi bellesinler: “Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır”.  Bayrağı ve teşkilatı eleştirenler ülkücü olamazlar. Bunu sizler çok iyi biliyorsunuz.

 

 

 

Bazı kendini bilmezler, bu yönetimin tarikatçılar diye yakışma yapmalarını anlamış değil. Bunu yapanlar kesinlikle ülkücü değildirler.  Tarikat, aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan, Allah'a ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri. İslamiyet'te, İslamiyetin kalbi boyutu üzerinde duran ve "kalbin fıkhı" diye nitelenen tasavvuf öğretisinin uygulandığı düzenli kurumsal yapılar olarak tarif edilir.

 

Başbuğ'un yine sözlerine yer vereceğim: “Ahlâkçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir”. 

“Mülk inkar edilemez, fakat mülk üzerinde hudutsuz bir tasarrufta düşünülemez. Hedefimiz Batı medeniyeti değil Türk - İslâm medeniyeti ve cihan tekniğidir. İlim ayda da olsa gidip alacağız. Fakat Türk-İslâm medeniyetinden ebediyen ayrılmayacağız. Unutmamızın ki omuzlarımızda Türk Milletinin yüce kaderini, Türk Milleti de gönlünde insanlığın kaderini taşıyor”.

 

Muğla Milletvekilimiz Profesör Dr. Metin Ergun asla kongreye müdahale etmemiştir. Sayın Ergun'u de boşuna yıpratmaya çalışmayınız. Kendini Muğla'ya hizmete adamış, bir dava insanını da, kendi egolarınız için kullanmayınız. Kazananları tebrik etmesini bilmeliyiz. MHP'nin ilçemizde başarılı olmasına yardımcı olmalıyız. Hep beraber başarmalıyız.

Başbuğ :"Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır." Başbuğumuzun söylediği gibi, ülkücüler bayraktır, bayrağı egolarınız için yere düşürmeyiniz”…

 

(Allah'a Emanet Olunuz)