Akdeniz Üniversitesi’nde, çürük Konservatuvar binası için bağışı bulanların ve projeyi kendi imkanlarıyla çizdiren yöneticilerin Rektör Prof.Dr.Özlenen ÖZKAN tarafından görevden alınması, Yüksekokul Sekreteri Marmaris’li bürokrat Hüsnü GÜLEZ’in, görev yerinin değiştirilmesi ile başlayan krizin şiddetini arttırarak devam etmesi ülke gündemine oturdu. Akdeniz Üniversitesinde yönetim boşluğundan kaynaklı sorunların kampüsü kaynayan kazan haline getirdiği çok sayıda basında yer almış olduğu halde, YÖK başkanı Sayın Prof.Dr. Erol ÖZVAR’ın, bir zamanlar ülkenin en önemli üniversiteleri arasındaki Akdeniz Üniversitesinde yaşananlara müdahale etmemesi eleştiri konusu oldu. Akdeniz Üniversitesinde yaşananlar başta öğrenci velileri olmak üzere, birçok kesim tarafından tepkilerle karşılandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’a, Akdeniz Üniversitesindeki olaylara “DUR” demesi için çağrılar yapıldı.
Bir çağrıda, Yurt Dernekleri Ege Bölgesi Güç Birliği Platformu Başkanı Aydın Yaşar tarafından yapıldı. Yaşar, YÖK başkanı Sayın Prof.Dr. Erol ÖZVAR’ı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ı, akademik camiaya yakışmayan ülke gündemini sarsan, insan onuruyla bağdaşmayan kampüste yaşanan olayları durdurması için göreve davet etti.
Yaşar’ın yaptığı basın açıklamasını aynen yayınlıyoruz.
f
|
“Hüsnü Gülez’in arkasında bir milyon yurt çocuğu var”
Yurt Dernekleri Ege Bölgesi Güç Birliği Platformu Başkanı Aydın Yaşar, “Bizler 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki kurumlarında devlet korumasında yetişerek hayata atılmış kişileriz. Bu nedenledir ki bizler bizleri yetiştirerek bu günlere getiren devletimize karşı suç işleyecek en son kişileriz. Antalya Akdeniz Üniversitesinde bir kardeşimize karşı bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek, doğrudan ya da dolaylı olarak yapılan yanlış uygulamadan bir an önce dönülmesini temenni ediyoruz” dedi.
Yaşar, konuya ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Aydın Yetiştirme Yurdu’nda devlet koruması altında yetişip, büyüyen, işe yerleştirilen kardeşimiz Hüsnü GÜLEZ, Akdeniz Üniversitesi’nde Personel Daire Başkanlığı, Kütüphane Daire Başkanlığı, Fakülte/Enstitü/Yüksekokul Sekreterlikleri gibi birçok görevde bulunmuş olup, halen Antalya Devlet Konservatuarı Yüksekokul Sekreteri olarak görev yapmaktadır. Fetö ile mücadelenin simge ismi olmuş FETÖ’nün sayısız kupas düzmece davalarından berat etmiş, bu uğurda maddi manevi çok bedeller ödemiş Halen de ödemektedir.Görevli bulunduğu konservatuvar binası için 2019 yılında çürük raporu verilmiş,Konservatuvar eski Müdürü ve konservatuvar öğrencilerinin velilerinden oluşan bir grup; bağışçıların kapısını çalmış ve Antalya’ya yakışır yeni bir konservatuvar binası yapımı için bir bağışçı bulmuştur. Bağışçı vatandaş; 15 milyon lira bağışta bulunmaya yeşil ışık yakmış,yine bir vakfın vereceği 5 milyon lira ile toplam 20 milyon lira yeni bir konservatuvar binası için toplanmaya hazır duruma gelmişti. Son yılların en büyük bağışının gerçekleşmesi için GÜLEZ ve konservatuvar yönetimi; ücretini kendi ceplerinden vererek bir de yeni konservatuvar binası için proje çizdirmişlerdi. Buraya kadar her şey iyi niyet ve duygularla devam etmişti.
Ancak bir süre sonra bağışın; nerede ve nasıl kullanılacağı konusunda kriz çıkıyor. Rektörlük makamı; yapılacak bağışın üniversitenin döner sermayesine aktarılmasını istiyor. 'Üniversite rektörlüğünün bu talebi sonrası, yapacağı bağışın konservatuvar binasının yapımında kullanılmayacağını düşünen' bağışçı buna yanaşmıyor; bağış yapmaktan imtina ederek geri adım atıyor. Bağışçının desteğinden vazgeçtiği basında çok sayıda habere konu olmuştur. Bunun üzerine Rektör Özlenen Özkan; bağışı bulanlardan biri olan Konservatuvar Müdürünü görevden alıyor.
Yine bağışın bulunmasında yoğun olarak çalışan mesai harcayan bir başka isim olan kardeşimiz Hüsnü GÜLEZ’inde görev yerini değiştiriyor. Üniversite gibi bir kurumda yapılan bu çabaların karşılığı ödül olması gerekirken, cezalandırılması toplumun birçok kesiminde tepki ile karşılanıyor. Bu görevlendirme basında da çıkan Üniversitede gizli yapılanma dahil soru işaretlerini de birlikte akıllara getiriyor.
Kardeşimiz Hüsnü GÜLEZ’ in, memurluk hayatı boyunca yaptığı üstün başarılarını tüm Türkiye yakinen biliyor ve takip ediyor. Kardeşimiz Gülez, bulunduğu birçok üst görevin yanında bir dönem Belediye Başkan Yardımcılığı yine Bir dönem Marmaris Belediye Başkan Aday Adayı olmuş çok değerli bir bürokrattır. Bu görevleri süresince 150’e yakın teşekkür ve plaketle ödüllendirilmiştir. Binanın sorunlarına yeterli ödenek ayrılamamasından dolayı bağış yoluyla çeşitli çözümler üretmiştir. Konservatuvar arka bahçesine kantin, konservatuvar B/blok inşası, konservatuvarın bahçe düzenlemesi, bahçe oturma grupları, hatta Üniversite maddi bağımlıları ve Organ Nakil Merkezinin tüm bahçe düzenlemesi Gülez tarafından bağışçı belediye ve yardım severlere yaptırılmıştır. Görev yaptığı her kuruma sayılamayacak kadar çok katkı sağlamıştır. Biz yurt çocukları Ege Dernek Başkanlığı olarak bu başarıların sonunda ödül yerine hukuksuzca sürgün edilmesini içimize sindiremiyoruz.
Biz devletin çocuklarıyız. Hüsnü kardeşimiz Mücadelesi Vatan Millet sevgisiyle 1 milyon kardeşimize rol model olmuştur. Babamız devlet, ailemiz devlet, bizi Devlet örf ve adetleriyle koruyan, büyüten meslek sahibi yapan bu devletten başka kimsemiz yok. Devlete borcumuzu ona sonuna kadar sadık kalarak ödemeyi kendimize misyon edindik. Misyonumuza sağladığı katkılar ve insancıl davranışlarıyla hep örnek kabul ettiğimiz Hüsnü GÜLEZ kardeşimizdir. Kendisi 28. hizmet yılında, 1. derece, 3600 ek gösterge ile artık kurumdan hiçbir beklentisi olmayan ama kurumu için hizmet etmeye can atan birisidir. Bizim iftar kaynağımızdır. Geldiği yeri hiçbir zaman unutmamıştır. Kendi gibi yetiştirme yurdundan çıkan zor durumdaki kardeşlerimize maddi manevi hiçbir desteğini esirgemeyen kıymetli bir kardeşimizdir. Yurtta korunup barındığımız sürecin her sabahında,devletimize zarar veren her türlü eylemin karşısında canımız pahasına duracağımıza ve devletimizi koruyacağımıza yemin ederdik. Hüsnü GÜLEZ kardeşimiz de devlete sonuna kadar bağlılığını her zaman dile getirmiştir. Geldiğimiz bu noktada Hüsnü GÜLEZ'in, ülkesine yararlı bir birey olarak yaptığı hizmetlerle devletimize, insanlığa kendini adadığını görüyoruz. Kendisi ile gurur duyuyoruz. Akdeniz Üniversitesinde yaptığı hizmetlerin gözardı edildiğini, başka bölümlere sürgün edildiğini, itibarsızlaştırıldığını görmek, toplam bir milyona yakın yetiştirme yurdu çocukları ve ailelerini derinden sarsmakta, üzmektedir. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Özlenen ÖZKAN, Hüsnü GÜLEZ kardeşimize karşı sergilediği onur kırıcı uygulamalarından vazgeçmelidir. YÖK Başkanımız Sayın Prof.Dr. Erol ÖZVAR hocamıza buradan, Akdeniz Üniversitesi Rektörünün, Hüsnü GÜLEZ kardeşimiz için intikam serüvenine dönüşen uygulamalarına ve üniversite içindeki huzursuzluğa karşı dur demesi çağrısında bulunuyoruz. Devletimizin başı, tüm yetiştirme yurdu çocuklarının babası Başkanımız sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ve onun yurt çocuklarının annesi olarak kabul gördüğümüz çok değerli eşleri sayın Emine ERDOĞAN hanımefendinin, Rektör Prof. Dr.Özlenen ÖZKAN ile aralarının çok iyi olduğu, bu nedenle Rektörün dokunulmaz olduğu, vermiş olduğu kararlardan asla sorumlu tutulamayacağı iddia ediliyor. Biz yetiştirme yurdunda kalanlar olarak buna inanmıyoruz. Cumhurbaşkanımızın yanındaysanız ülkemizde huzuru bozacak eylemlere katılmamanız, yasalara ve kanunlara bağlı kalmanız, hoş görüye sahip olmanız gerekir diye düşünüyoruz. Devlet babamız sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN ve çok değerli eşleri her zaman annemiz olarak gördüğümüz ve göreceğimiz Sayın Emine ERDOĞAN hanımefendiye yaklaşık bir milyon yetiştirme yurdunda kalan ve kalmakta olanlar adına sesleniyorum. Hüsnü GÜLEZ kardeşime yapılan zulüm başta olmak üzere, Akdeniz üniversitesinde yaşanan ve bir yıldır üniversiteye asla yakışmayan başta Antalya olmak üzere, ülke gündemini sürekli meşgul eden basına düşen huzursuzluklara müsaade etmememiz en büyük temennimizdir. Akdeniz Üniversitesinde Hüsnü GÜLEZ kimsesiz değildir. Yapılan görevlendirme başta olmak üzere benzer yapılacak diğer uygulamaları yakinen takip edeceğiz. Gerekirse ülkenin yedi bölgesinde Ankara'ya yürüyüşe geçmeye hazırız. Kamuoyunun bilgisine sunarız.”