İnsan olmak, hayatı dolu dolu yaşamak, insanlığın farklığını ortaya koyar.
İnsan olmamışlar ise, sabah uyandıklarında yüzlerini yıkamadan başlarlar dilleri yalan dönmeye.
Elimizden geldiği kadar insan olmaya çalışıyoruz. Etten kemikten yaratılmışız, tabiî ki hatalarımız olacak. Ama bile bile her gün aynı hayatları tekrarlamak ise, insanın kendisine olan saygısını bitirmiş demektir.
“Gülme komşuna gelir başına” demişler. Allah bizleri komşuları zordayken gülen kullardan eylemesin. (amin) ata sözündeki hikmeti anlayabilmiş olsaydık bari.
Bazı topluluklar vardır, insanların acılarından zevk alırlar. İş hayatında zora veya sıkıntıya düşmüş insanlara yardım edeceklerine ne zaman batacak diye izleye verirler.
Peki doğru mu yaparlar ?, bence yanlış!. Bir başkasına göre ise doğru yaparlar.
Mesela bir genç, bir ihtiyara yaşından dolayı hürmet ederse, Allahü Teala o gence uzun ömür verir, kendisine hizmet edecek gençler yaratır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir: (Bir genç, bir ihtiyara yaşından dolayı hürmet ederse, o genç ihtiyarlayınca, Allahü teâlâ, ona hizmet edecek gençler yaratır.) [Tirmizi]
Güzelliklere iyilik etmek güzeldir. Onlardan zarar gelmez. Fakat kötülere iyilik edince onlardan zarar gelebilir. Kötülük etmek de zulümdür. Zalime yardım edince, ondan zarar görülebilir. (Kim bir zalime yardım ederse, Allahü Teala o zalimi ona musallat eder ) (İ. Asakir)
(İyilik edene iyilik et, kötülük edeni affet!) hadis-i şerifi düsturumuz olmalıdır. Bir başka hadis-i şerifte de, (Sizin en iyiniz, kendisinden hep iyilik beklenen ve kötülük etmeyeceğinden emin olunandır) buyuruluyor. (Tirmizî)
Başkaları kötülük etse de biz iyilik etmeliyiz. Maddî zararımız olsa da, biz iyilik ehli olmuş oluruz. Muhatapta emniyet hissi uyandırır. Ancak, ölçüyü kaçırmak yani çok gülmek de kalbe zarardır. Çok gülen insanın kalbi zamanla duyarlılığını kaybeder, taşlaşır.
Hayat göz kapatıp, açıncaya kadarmış. O zaman neden bu öfke, neden bu kin.
Neden birbirimizi sevmeyi beceremiyoruz. Sevmiyoruz bari, altını oylamayı bırakalım. Hiç kimse, başkasını sevmek zorunda değil ama, Yunus Emre'nin ilahi aşkla söylediği söz.''Yaratılanı severim, Yaradan'dan ötürü ''.
Bir şey olmak!...
Geçtiğim günlerde, Marmaris Belediye Başkanı sayın Ali Acar’ın başına malum bir durum geldi. Bu olaya gülenler veya üzülürler olmuştur. Sonunca sayın Acar’da bir insandır. İcraatlarını beğenmeye bilirsiniz. Halk oy vermiş, seçilmiş bir başkandır. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın demiyle “sandıkta hesaplaşalım” diyordu. Muhalifte sandıkta hesaplaşalım demelidir. Şu şeklide, bu şekilde bu olay yaşandı. Keşke yaşanmasa daha iyi olurdu. Marmaris’te siyaset Acar’ın belediye başkanlığına seçildiği günden itibaren belden aşağıya inmiştir. İnsanlar öteleştirilmiştir. “Laz Temel”, “Kürt Mehmet” ayrımı yapılmıştır. Yerli-yabancı diye insan sınıflandırılmaya başlanmıştır. Bizlere “sakar” yolunu gösterseniz de, bizlerle yaşamaya mecbursunuz. Bunu iyi anlayın. Ayrımcılığın sıkıntısını gazeteci olarak bizlerde yaşıyoruz. Her zaman bir makale yazarken, kendimi karşı tarafın yerine koyarım. Vicdanımın sesini dinleyerek yazılarımı yazarım. Acar’ın etrafında ki, “akıllı insanlar” gitmiş, “yalaka insanlar” tarafından kuşatılmıştır. Bu ifadeleri aylarca yazıyorum. İsterse, Acar selam versin, isterse vermesin. Paşa gönlü bilir. Beni tanıyan tanır. Fikirlerimden asla taviz vermem.
Ramazan Bayramını Çarşamba’da annemin ve akrabalarımın yanında geçerdim. Marmaris’e döner, dönmez sayın Acar’ı insan olduğumdan dolayı ziyaret ettim. Ziyaret sırasında, fotoğrafımız çekildi. Gazetelere mail yoluyla yollanmış. Doğaldır, haber niteliği taşır. Sonrasında bazı internet siteleri ve sanal ortamlarda fotoğrafımız yayınlandı. Kendini bilmez birkaç kişi yorum yaparak “sözde” beni eleştirdiklerini sandılar. Acar’a ziyaretimi içlerine bile sindiremediler. Neden ki, “bu şehirde bir şeyim” ki, eleştirilebiliyorum. Ne mutlu bana. Allah beyin vermiş, kullanmaya çalışıyorum. Kullanırken de, insanlara zarar değil, yararlı olmaya çalışıyorum.
İnsanların önüne kötülükler koyulabilir, kötülüklerden güzelliklerde ortaya çıkarılabilir.
“Allah’a Emanet Olunuz”