AA muhabirine konuşan İslami Cephe Siyasi Kanat Sorumlusu Ebu Abdullah Hamavi, Suriye'deki büyük fotoğrafa dair düşüncelerini paylaştı. Hamavi, Suriye'de direnişin tüm hatlarda devam ettiğini ancak Esed'in halka varil bombalı saldırılarının sürdüğünü belirtti.
Suriyeli çocukların açlık ve soğuktan can verdiğini aktaran Hamavi, şunları kaydetti:
"Bir taraftan İran ve Hizbullah Esed’in yanında, Suriye halkının ve muhaliflerin karşısında yer alırken, diğer taraftan özellikle Türkiye sınırına yakın konumlanan IŞİD, muhaliflere karşı bir savaş yürütüyor. Özellikle son günlerde, Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) çekildiği bölgelerden toplu mezarlar çıkıyor. Bu mezarlarda öldürülen çok sayıda basın mensubunun cesedinin bulunduğunu görüyoruz."
İslami Cephe'nin 20 Kasım 2013'de kurulduğunu anlatan Hamavi, cephenin Ahrar uş-Şam, Tevhid Tugayı, Sukuruş Şam, Ensar uş- Şam, Hak Hums Tugayı, Ceyş ul-İslam ve Kürt İslam Cephesi'nin bir araya gelmesiyle oluştuğunu hatırlattı.
Yeni oluşumun Suriye’nin öz evlatlarından meydana geldiğini aktaran Hamavi, "Hepsi aynı hedefe hizmet etmektedir. Herkes bu rejimi ve onun yürüttüğü zulmü ve katliamı bitirmek için çalışıyor. Biz hedefi bir görüyoruz. Bu yüzden birliği önde tutuyoruz ki iç çatışmalar olmasın ve ok yaydan çıkmasın" ifadelerini kullandı.
İslami Cephe'nin Suriye'de doğduğunu anlatan Hamavi, şöyle devam etti:
"Dışarıdan hiçbir gücün onun üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Dışarıdaki hiçbir güç, kurum ve devletle bağlantısı yoktur. Bunlar iftiradır ve doğru değildir. Biz kararlarımızı kendimiz alırız. Kararlarımızı etkileyecek ya da ekleme yapacak her türlü müdahaleyi kesinlikle reddediyoruz. Bizim bir hedefimiz var, İslami bir projemiz var, durum ya da slogan tüccarı değiliz. İslam Cephesi olarak bizler kararlarımızı, direnişimizi korumak, gücümüzü birleştirmek ve en güzelini yapmak için, bu zalim düzeni yıkmak için kendi içimizde alırız ve aldığımız kararları uygulamak için çaba sarfederiz."
IŞİD'in kendilerine yönelik soykırım suçlamasını kabul etmediğini ifade eden Hamavi, şunları kaydetti:
"Ahrar uş-Şam ve İslami Cephe tarafından böyle bir şey olmamıştır. Biz diyoruz ki muhacirler bizim kardeşlerimizdir. Biz onlara karargahlarımızı açtık ve dedik ki; Kim karargahlara karşı savaşı bırakıp bize sığınırsa onları koruruz. Ve onlara karargahlarımızdan önce kalplerimizi açarız. Muhacir kardeşlerimizin hanımlarına gelince, onların bir çoğu zaten Suriyelidir."
Türkiye’den gönderilen yardımların terörle ilişkilendirilmeye çalışıldığını vurgulayan Hamavi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye'de insani kriz vahim bir hale gelimiş durumda. Dünyada insanları açlıktan ölen başka bir ülke yok. Bu durum Humus, Şam'ın Dareyya, Yermuk ve Doğu Guta bölgesinde yaşanıyor. Rejim insanların direnişini açlıkla tehdit ediyor. Tıpkı son günlerde Yermük kampında yaşananlar gibi. Yardımların terörist grupların eline geçtiği iddialarının hiç bir aslı yok. Tam tersine bu yardımlar, direnişin yardım kollarına gitmektedir ve son zamanlarda yayılan haberler asılsızdır. Tam tersine bu tür yalan haberler gerçeği saptırmak için uydurulan haberlerdir. İşin aslı, rejimin insanları aç bırakmasıdır."
Hamavi, IŞİD'in Suriye'deki başka gruplarla ne insani ne de yardım konusunda çalışmak istemediğini belirterek, bu grubun bölgede olmasının Suriye direnişini zora sokacağını ve yardımların halka ulaşmasına engel olacağını söyledi.
Cenevre-2 Konferansı
Cenevre'deki toplantıya katılmadıklarını hatırlatan Hamavi, şöyle devam etti:
"Bize göre 2. Cenevre toplantısı Şam'daki düzeni kurtarmak için yapılan bir toplantıdır. Esed düzeninin yıkılmasına engel olmak ve Suriye direnişini kuşatmak için yapılan bir toplantıdır. Bize göre halk seçimini başından beri yapmıştır ve meşhur sloganı haykırmıştır: Halk düzeni yıkmak istiyor! Halk; yüzbinlerce şehid ve tutukludan, milyonlarca insanın göç etmesinden, şehirlerin komple yıkılmasından sonra, Esed düzeni ile barış istemiyor. Ne üzerine barış sağlanabilir? Bu düzen yok edilmesi gereken azgın, diktatör bir düzendir. Yerine bu düzenden eser bırakmayacak bir düzen kurulması gerekmektedir."
Hamavi, Suriye'deki kamplarda durumun çok kötü olduğunu ifade ederek, "Bu yılın kışı da çok soğuk. Ama insanlar bütün bunlara tahammül edip, direnişin hedefine ulaşması uğruna sabrediyor. Burada Türkiyeli kardeşlerime, bizlere evlerini açıp misafir muamelesi yaptıkları için halkımız adına teşekkür ediyorum" dedi.
Muhabir: Halid Süleyman