Son olarak önceki gün kamuoyuna yansıyan ve sağlık bakanlığına aitmiş gibi gösterilen sahte bir belgenin, fark edilip gerçek açıklanıncaya kadar büyük panik yarattığına dikkat çeken Kolaylı, “İnsanımızın bu kriz döneminde basınımıza, doğru, hızlı ve tarafsız habercilik açısından büyük ihtiyacı var. Tarih sayfalarına bakacak olursak, kurtuluş savaşı döneminde başta yerel gazeteler olmak üzere en zor koşullarda, hatta mağaralarda çalışılarak gazetelerin yayınlarını sürdürdüğünü, her şartta halka doğru haber ulaştırma görevini başarıyla yürüttüğünü görüyoruz. Bugün bize düşen görev de, gerekli önlemleri alarak halka doğru haber akışını sağlamaktır. Sorumsuz ve art niyetli kişilerin cirit attığı sosyal medyadaki dezenformasyonu, sorumluluğunun bilincindeki yazılı, görsel, sesli ve elektronik medya unsurları tolere edebilir. Halkımız, sosyal medyadaki aldatıcı, provakatif duyuruları dikkate almadan bu güvenilir haber kaynaklarına itibar etmelidir.”dedi.
Sahada görev almayan haber editörü, sayfa sekreteri gibi personelin görevlerini evden çıkmadan güven içinde yapabileceğini, haber mahalli ve kaynağına gitmek zorunda olan basın emekçilerinin gerekli hijyen koşullarının sağlanmadan haber takibine gönderilmemesi gerektiğini kaydeden TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, açıklamasını şöyle tamamladı;
“İnsanlık olarak tarihi bir süreç yaşıyoruz. Büyük bir felaket riskine karşı adeta yaşam savaşı veriyoruz. Bu dönemde başta sağlık çalışanlarına, ardından da basın emekçilerine büyük görev düşüyor. Paniğe kapılmadan, dolayısıyla kitleleri paniğe sürüklemeden, tedbiri de elden bırakmadan; doğru, şeffaf, hızlı ve tarafsız habercilik ilkelerinden taviz vermeden özveri ile çalışacağımız bir dönemdeyiz. Bu zorlu süreci ülke ve insanlık olarak en az kayıpla atlatacağımıza inanıyorum. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nu oluşturan yaklaşık 20 bin basın emekçisine güveniyor, her zaman ülkemizin, milletimizin ve insanlığın hizmetinde olacağımızı, habercilik ilkelerinden taviz vermeden görevimizi yapacağımızın sorumluluğunu taşıyacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”