Levent Kırca’nın ‘Olacak O Kadar’ isimli televizyon programından “Yusuf Yusuf Usta” tiplemesiyle hatırladığınız usta oyuncu Pekcan Türkeş, bir sohbet sırasında yeşil dolmakalem mürekkebiyle yazılmış bir Şiir gösterdi bana. Levent Kırca’nın 11 Şubat 2005’de “Pekcan’a Sevgilerle” yazdığı Şiir şöyle:
“Hava soğuk,bıçak gibi ayaz
Şampanya gibi köpürmüş deniz
Rüzgâr kafasına göre esiyor
Geçiyor boğazından bir gemi İstanbul’un
Anılarımı arıyorum bana Anılarımı bulun
Tarih 11 Şubat 2005
Elimde bir kadeh Rakı
Taş plakta Hamiyet Yüceses
“Yine deli gönlüm,yine bu mevsimde
Hicranını yalnız başına çekecek”
Yitirdiklerim sanki beni çağırıyor
Lâcivert gözleri İstanbul’un
Çaktırmadan ağlıyor
Pekcan’a Sevgilerimle Levent Kırca”
Sırası gelmişken söyleyim:Pekcan Türkeş’in yayınlanmış Çocuk oyunlarının önsözünü de Levent Kırca yazmış: Uçan Daire-Bataklık-Hasankeyfin Feryadı-Kralın Diş Ağrısı-Ergenekon Destanı-Çizmeli Kedi-Üç Arkadaş-Dağlar Kızı Reyhan-Karıncanın Rüyası-Eskici ve Kaşağı.
Pekcan Türkeş,kadim dostu,kadeh arkadaşı Kırca’yı anarken bir anekdot anlattı:”Levent çok muzip bir arkadaşımdı. Beni Kraliyet düğününe götüreceklerdi. Levent Bey de gelir mi diye sordular. Levent gidelim mi dedim. “Kumandan gidelim. Ben Arap ülkelerini bilmiyorum.” dedi. Biz sadece turne ile Avrupa ülkelerine gitmiştik. Ürdün’e Kraliyet düğününe gittik. Bir yuvarlak masa. Masada bir beyefendi Saddam Hüseyin’in koruma müdürlerinden ama Ürdünlü bir şahıs. O zaman bana Saddam Hüseyin’in dublörleri olduğunu da anlatmıştı. Gayet güzel sohbet ediyoruz. Bir ara kadınlar oynayınca erkekler de onlara alkışla eşlik etmeye başladı. Ben de biraz dolaştım ve tekrar geldiğimde masada bir ölüm sessizliği vardı. O koruma müdürü önce Arapça sonra İngilizce olarak dedi ki, “Biz eşlerimize eşlik ederken içinizden birisi karımın çantasından cep telefonunu almış. Hepinize bakacağım.” Sırayla herkese bakarken Levent Kırca da yanımdaydı ve ona baktı bulamadı. Benim de çantam vardı ve onun içinden kadının cep telefonu çıktı. Allah’ım ağlayacağım. Meğer Levent Kırca bana şaka yapmış.”