AK Parti Marmaris Belediye Başkan Adayı Doğan Tugay, hafta sonunda basın mensuplarıyla bir araya geldikten sonra partili gençleriyle buluştu. Projeleriyle yaptıklarıyla ‘vah vah’ değil ‘vay vay’ dedirteceklerini kaydeden Doğan Tugay, “Marmaris’e hak ettiği refah ve itibarı kazandıracağız” dedi. Önceliklerinin gençlere yönelik sosyal ve ekonomik projeleri hayata geçirmek olduğunun altını çizen Doğan Tugay, ‘vah vah’ politikası’ değil ‘vay vay’ politikası uygulayacaklarını belirterek, “Yaptıklarımızla, projelerimizle ‘vah vah’ değil ‘vay vay’ dedirteceğiz. Parke döşemekle, çim ekmekle kalmayacağız. ‘Vay vay’ dedirtecek projeleri hayata geçireceğiz” diye konuştu. Tugay, çok güvenip inandığını vurguladığı partili kadın ve gençlerden de, ev ev dolaşıp, kimseyle münakaşaya, polemiğe girmeden projelerini anlatmalarını istedi.
Doğan Tugay, Uzunyalı’daki ‘Bono’ isimli kafede düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında, seçim çalışmaları ve projeleri ile ilgili bilgi verdi. Tugay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin belediye başkanlık adaylığını açıklaması öncesinde yaptığı görüşme ile ilgili de çarpıcı bilgiler verdi.
Doğan Tugay, konuşmasına basının, demokrasinin unsurlarından birisi olduğuna inandığını dile getirerek başladı. Basının toplumun her kesiminin fikirlerini söylemlerini düşüncelerini tüm kamuya iletebilen yegane araç olduğunu belirten Tugay, şunları söyledi: “Benim bu nedenle basına her zaman için ne kadar önem verdiğimi bir çok arkadaşımız bilir. Basının içinde şahsımı rencide eden hiç söylemediğim şeyleri söylemiş gibi hangi niyetle olduğu belli olmadan söyleyen veya yazan veya gösteren ve devamlı hakkımda görüntülerle sanki bir Koca Yusuf pehlivanın serüvenleri gibi yayın yapanlar olmasına rağmen onlar için de bir tek kelime etmediğimi çok iyi biliyorsunuz. Basın doğal olarak bunu yapacaktır.”
Basınla kavga eden politikacıyı ‘denizle kavga eden geminin kaptanı’na benzeten Tugay, “Bizim hiç bir zaman basınla bir kavgamız olamaz. Basın zaman içinde size doğru bildiğiniz fakat yanlış uyguladığınız birçok konuda sizi uyarabilir. Ama bu ikazlar sizin göreviniz ile ilgili yol göstermeler olmalıdır. Kişinin ailesi kendisi şahsiyeti ile oynayacak onun onurunu zedeleyecek seviyelere çekilmemelidir” dedi.
BAŞBAKAN’LA NE GÖRÜŞTÜ?
Tugay, daha önce gazetemizde yayınlanan ve Başbakan Erdoğan’la görüşmesinin ayrıntılarını basın mensuplarıyla paylaşarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, Başbakan’la olan o yarım saatlik görüşmem çok dostane ve centilmence geçmiştir. Bazı yerlerde haber niteliği taşımayan söylemlerde olduğu gibi her hangi bir tehdit ya da çıkar sağlama konuları hiç bir zaman olmamıştır. Zaten benim kişiliğim de bu tür söylem ve yaklaşımlara müsait değildir. Başbakanımız Marmaris’e özel ilgi göstereceğini halkın refahını arttırıcı ve Marmaris’e itibar kazandıracak projelerimizin arkasında olduğunu ve destekleyeceklerini ifade etmişlerdir. Ben de Marmaris’in hak ettiği yere ve kaliteye kazandırılması için devletin de desteğini alarak bir çalışma yapacağımızı kendilerine söyledim. Biz yapacaklarımızı 2 bölümde halkımıza açıklamak istedik. Birincisi hükümetin bize sağlayacağı desteklerle yapılacak yatırımlar. Bunlar sosyal ama Marmaris’in ekonomisine ve halkın refahına yönelik yatırımlar, diğeri de belediye hizmetleri olarak gördük. Devlet desteğiyle yapılacak olan sosyal yatırımlar ve tesisler Marmaris’i en az 2 aydan daha fazla bir süreçte fazla turizm faaliyeti yapmasını öngören tesisler olacaktır. Bunları bazı konuşmalarımda belirtmiştim. Hepsini daha detaylı bir şekilde açacağım. Esas konumuz olan spor tesislerinin yapımına ve ihalesine başlanmıştır. Bu ihalelerin bugün büyük bir bölümü yapılmış, bazıları da şu anda planlama aşamasındadır. Detaylarını önümüzdeki günlerde detaylı bir şekilde sizlere aktaracağız. İkincisi de yakında Turizm Bakanımız ile görüşerek kendilerine tahsis edilmiş yerde kongre kültür merkezi ile fuar merkezinin yapılması konusunu görüşeceğim. Başbakanla görüşmelerimde bu konuları kendilerine aktarmıştım. Bir üçüncüsü de başbakanımıza da açıklamıştım. Marmaris’in köylerinin imar planlarıydı. Planların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini. Marmaris’in de en büyük şansının 1/25000 lik planların devlet tarafından yapılmasının olduğunu yoksa bunların büyük şehre bırakılırsa yıllar alacağını 400 köyün içinde büyük şehrin bunlara eğilmesinin ne kadar zamanda bize sıra geleceğinin meçhul olduğunu söyledim. Bu konuda da yardımcı olacağını başbakanımız söyledi. Basında yer aldı; ben başbakanla makilikler diye bir konu konuştum, doğru. Ama maalesef bizim küçük yerlerde konuyu irdelemeden soruşturmadan böyle hemen söylemler geliştiren bir grup var. Ben Başbakan’a ‘Marmaris’in köyleri ve her tarafı ya ÖÇK ya da milli park ya da orman, çoğu yerde de doğal sit veya arkeoloji var. Bizim bunları korumamız gerekiyor ancak devletin milli parkların ormanın mesire yeri ve doğa parkları var. Buraları hep ihaleye çıkartıyor. Buraları kamp ve mesire yeri olarak ihaleden alıyorlar. Fakat maalesef bunu yapanlar çağdaş bir işletmeyi oralarda gerçekleştiremiyorlar. Artık bizim bu çağdaşlaşma süreci içinde bu tip ihale sistemlerinde kurtulmamız lazım. Oralara daha çağdaş modern ve devlete katma değer kazandıracak halka bir refah getirebilecek yeni sistemleri getirmemiz lazım’ dedim. Bu yerlerin bazıları makiliktir, ağaç da yoktur. Turizmi geliştirelim ama bu tip turizm yapmayalım. Bu yerlerde çadır turizmi yapalım. Dünyada en gelişmiş 5 yıldızlı oteller zinciri bu işi yapıyor. Eko turizm diyoruz buna. Bunlar bu tip tabiatın içinde 5 yıldız seviyesinde çadırlardır. Burada beton falan yoktur. Ahşap platformlar üzerine kurulurlar ve buraların müşterileri de çok ayrı bir sınıftır. Ülkelerin en önemli üst gelir düzeyindeki iş adamları ve sanatçılar böyle yerlere geliyor. Başbakan dedi ki, “Biz de istatistiklere göre orman yangınları makiliklerde başlıyor ve ormana doğru yayılıyor en azından buraları bu tip bir şeyle koruyalım”. Ben de kendilerine kesinlikle betonlaşmanın doğru olmayacağını söyledim”
Marmaris’in bazı kesimlerce ‘peşkeş’ çekildiğini öne süren ve ‘günü geldiğinde’ bunları belgeleriyle açıklayacağını söyleyen Tugay, şunları söyledi:
“Marmaris’in ormanlarını kimler kimlere nasıl peşkeş çekti. Ben de laf yok duvara koyacağım planları göreceksiniz. Marmaris milli parklarının uzun devre revizyon planında şu anda arkadaşlarımız ne yapmışlar biz de nerelere kırmızı kalem çekmişiz. Onları da göreceksiniz. O zaman bu halk kimin kime neyi peşkeş çektiğini çok daha iyi görecek. Ama biz Marmaris için varız. Biz Marmaris’te her şeyimiz için varız. Bunun için ortadayız.
Hala iskele yapılacak, madenler buradan çekilecek, maden ruhsatları bekleniyor, madenleri buradan götürecekler diyorlar. 10 senedir götürmedik hala mı götüreceğiz. Bunu söyleyenler ya hakikaten konuyu bilmiyorlar ya da çok feci bir şekilde art niyet faciasının içinde takılmışlar kalmışlar. Ben diyorum ki, insanlara beyninizde zaten çok fazla çalıştırdığımız bölümümüz yok, orayı da daha faydalı olumlu işler için çalıştırın. Bunları söyleyenler bir gün çantalarını alıp Marmaris’ten gidebilirler, ama biz gidemeyiz. Marmaris’e zarar verecek hiç bir şeyin içinde olmayız.”
“LİMAN DAVASI KARARA BAĞLANDI”
Doğan Tugay, Danıştay'ın, Marmaris Limanı'nın büyütülmesiyle ilgili imar planı davasını karara bağladığını da söyledi. Tugay, 2005 yılında başlayan ve limana 300 metre uzunluğunda yeni bir iskele yapılmasını öngören plan değişikliğiyle ilgili 16 bakanlık ve genel müdürlük, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Genelkurmay Başkanlığından onay çıktığını ifade etti. Tugay, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun da olumlu olduğunu kaydetti.
Bu planın sahibinin Türkiye Denizcilik İşletmeleri, koordinatörünün ise Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu belirten Tugay, "Büyütme projesinin Marmaris Liman İşletmeleri ile bir ilgisi yok çünkü biz limanda kiracıyız" dedi. Bütün bu olurlardan sonra Marmaris Belediyesi'nin planın durdurulması için Danıştay'a müracaat ettiğini anlatan Tugay, şöyle konuştu: "Belediyenin Danıştay'a sunduğu gerekçeler arasında 'Bu gemilerden çok yolcular çıkacak, Marmaris'te kalan turistlere plajlarda yer kalmayacak' ve 'Marmaris'in altyapısı aynı anda gelecek 5-10 bin kişiyi kaldırmayacaktır' gibi konular var. Danıştay bu gibi gerekçeleri dikkate alarak yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Bunun üzerine Kültür Ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Denizcilik İşletmeleri de Danıştay Dava Daireleri Genel Kuruluna temyiz için dava açtı." Davanın, 27 Haziran 2013'te neticelendiğini ifade eden Tugay, davanın taraflarının Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Denizcilik İşletmeleri ile Marmaris Belediyesi olduğunu bildirdi. Davanın neticesinin bu üç kuruma geldiğine işaret eden Tugay, "Bu davanın neticesini Marmaris Belediye Başkanının kamuoyuna açıklamasını rica ediyorum. Çünkü ben taraf değilim, açıklayamam" dedi.
“VAH VAH DEĞİL VAY VAY”
AK Parti Marmaris Belediye Başkan Adayı Doğan Tugay, aynı gün öğlen saatlerinde partisinin ilçe gençlik kollarınca, İçmeler’deki “Aqua” isimli otelde düzenlenen etkinliğe katıldı. Doğan Tugay, burada yüzlerce kişiye seslenirken, basın toplantısında anlattığı konuları da tekrarladı. Tugay’ın basın toplantısında dile getirmediği sözler özetle şu başlıklar altında toplandı:
-Marmaris’e hak ettiği refah ve itibarı kazandıracağız
-Gençlere yönelik sosyal ve ekonomik projelere öncelik vereceğiz
-‘Vah vah politikası’ değil ‘vay vay politikası’ uygulayacağız. Yaptıklarımızla, projelerimizle ‘vah vah’ değil ‘vay vay’ dedirteceğiz. Parke döşemekle, çim ekmekle kalmayacağız. ‘Vay vay’ dedirtecek projeleri hayata geçireceğiz.
-Yalnız başına yapan yanlış yapar. Meclis üyelerimizi toplumun her kesimini kucaklayan anlayışta belirleyeceğiz. Elini başkasının isteği doğrultusunda indirip kaldıran meclis üyemiz olmayacak.
-Gençlerimize, özellikle de kadınlarımıza güveniyoruz. Ev ev dolaşıp, kimseyle münakaşaya, polemiğe girmeden kendimizi projelerimizi anlatacağız.