MHP MENTEŞEYE SELİM BAĞCIOĞLU ATANDI

Milliyetçi Hareket Partisi Menteşe İlçe Başkanlığına Selim Bağcıoğlu atandı.

Menteşe ilçe binasında gerçekleşen basın toplantısında yeni yönetim kurulu tanıtıldı.

Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, İl Başkanı Mehmet Korkmaz, Marmaris İlçe Başkanı Kemal Kalemci, Bodrum İlçe Başkanı Cengizhan Sancar, Milas İlçe Başkanı Cengiz Özkaya, Muğla Ülkü Ocakları İl Başkanı Aşkın Yıldız  ve çok sayıda partili katıldı.

Başkan Bağcıolu yaptığı açıklamada: "Bahtiyarım ki, Cumhuriyetine, vatanına, bayrağına, istiklal ve onuruna sahip çıkan, bu yolda canını hiç çekinmeden ortaya koyabilen aziz TÜRK milletinin evladıyım! Ve yine bahtiyarım ki, bugün MHP Menteşe İlçe Başkanı olarak huzurlarınıza çıkma şerefine nail oldum! Teveccüh buyurdunuz, çok teşekkür ederim. Var olunuz!

Aziz dava arkadaşlarım Ülkemiz zor günler geçiriyor. Bu süreçte, geçmişe dönüp bakmalı, nereden ve nelerden geçip buralara, bu ihanetler silsilesine geldiğimizi sorgulamalı, içtenlik ve samimiyetle, gerekirse öz eleştirel davranmalı, geçmişten dersler çıkarmalıyız. Ne var ki, devletimiz darbelerle, cuntalarla, muhtıralarla dolu tarihinde bile, bugüne kadar böylesi bir alçaklığı hiç yaşamadığından, ders çıkarmak pek de mümkün görünmemektedir. Fakat karamsarlığa mahal vermeden, oluşturulacak güçlü bir uzlaşı ortamında, demokratik ve eşitlikçi ilkelerle çalışan parlamentomuz ve vatansever milletimizle kucaklaşarak tek yumruk, tek yürek olmalıyız. Yol haritamızı belirlerken, demokrasi, insan hak ve özgürlüklerinden, eşitlikten ve devletimizin anayasal değerlerinden ödün veremeyiz. Farklılıklarımızı bir yana bırakıp, tarihi zaferlerle, istiklal mücadeleleri ile dolu aziz Türk Milleti’nin evlatları olma ortak paydasında bir araya gelmeli, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, işaret ettiği hedef doğrultusunda, ikinci bir Kuva-yı Milliye ruhuyla devletimizi yüceltmeye, milletimizin ulusal ve uluslararası her alanda onurlu ve başı dik duruşunu pekiştirmeye Gayret etmeliyiz. Biz siyasetçilerin esas görevi, hattaen önemli görevlerinden birisimilleti kardeş kılmaktır. Bu mümkündür; çünkü hepimiz bu asil Türkmilletinin kanını taşıyoruz!

Türk milleti istiklal ve hürriyet aşığıdır. Bu uğurda emperyalizme ve onun uşaklarına karşı verdiği kurtuluş mücadelesinde dünya tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Bu yüzdendir ki bu millet, cumhuriyet ve demokrasi uğrunda çok canlar feda etmiş, çok ağır bedeller ödemiş, çok analar evlatsız, çok evlatlar ana-babasız, kardeşsiz, yarsız kalmış, çok şehitler verilmiş, çok gaziler basılmıştır bağırlara. Fakat yine bu millettir ki, tüm hainliklere, tüm provokatör eylemlere, ideolojik saldırılara rağmen gücünü dünyaya her seferinde daha büyük kararlılıklarla göstermiştir. Tıpkı 15 Temmuz 2016 gecesi olduğu gibi… 

İktidar tarafınca Hatalar, yanlışlar yapıldı bunu hepimiz biliyoruz benim iktidardakilere tavsiyem şudur, Mühim olan, bu hata ve yanlışları doğru tespit etmektir. Doğru analizlerde bulunularak doğru çözümler üretilmesidir. Ve yine çok mühim olan, ülkemize bu hainliği yapan teröristler ve onların işbirlikçilerinin gereği gibi yargılanarak cezalandırılması, bunu yaparken de mazlumun, günahsız vatandaşlarımızın mağdur edilmemesi, konunun asıl amacından saptırılarak adeta bir cadı avına dönüştürülmemesidir. Yine masum insanları fişleyip de’’ kandırıldık, yanıldık’’ demeyin, bu sefer çok daha dikkatli olun.

Üzülerek gördük ki, aslında her şey yıllar süren bir gözü dönmüşlük ve sapkınlıkla “ben geliyorum!” diye bas bas bağırarak gelmiş, ihanet planları olgunlaştırılmıştır. Genel başkanım sn DEVLET BAHÇELİ yıllar içersinde defalarca uyarmasına rağmen, söylenmedik ne kafa taşçılığımız kaldı ne de faşistliğimiz, hatta bizler için fatihayı bile bilmezler diyenler bu günlerde biz Ülkücülerdeki imanve Vatan sevgisine bir kez daha hayran kaldılar..

ÖZELLEİKLE MUĞLA DA Kİ ÜLKÜCÜ KARDEŞLERİMİN BİLMESİNİ İSTERİM Kİ BİZLER HEM GENEL SİYASETTE AKP TARAFINDAN HEM DE YEREL SİYASETTE CHP TARAFINDAN YILLARDIR YIPRATILMAKTAYIZ, ADETA KURUM VE KURULUŞLARDAN DIŞLANMAKTAYIZ. BEN MENTEŞE İLÇE BAŞKANINIZ OLARAK BU SAATTEN SONRA İLÇEMDE YAPILAN TÜM ATAMA VE KODROLAŞMANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIM VE HİÇBİR ÜLKÜDAŞIMIN HAKKINI KİMSEYE  YEDİRTMEYECEĞİM..

Bizler siyasetçiler olarak, devlet kadrolarının eşitlik, hak ve hukuk zemininde, liyakat ve hakkaniyete dayalı, tarafsız bir idare ile yönetilerek, adilane denetimlerle yürütülmesi için çok girişimlerde ve uyarılarda bulunduk. Ne acıdır ki, bu uyarılarımız kaale alınmadı. Çünkü kişisel hırs ve ihtiraslarının kölesi haline gelmiş kimseler, gözleri kör, kulakları sağır ve dilleri lal olmuşçasına kendilerini kaybetmişlerdi. Sanki birileri tarafından hipnotize edilmişçesine ülke ve milletin çıkarlarını yok sayarken, devletin tüm olanaklarını gönül rahatlığıyla belli kimse ve zümrelere sunabiliyorlardı. Milletin emaneti olan devlet mal ve olanaklarını, adeta kendi babalarının malı gibi har vurup harman savuruyorlardı. Bu düzen epey bir süre böyle gitti. Ne oldu sonra? 17-25 Aralık operasyonları yaşandı! Zarrab’lar türedi, ayakkabı kutucukları, para sayma makineleri, yedi yüz bin liralık hediye saatler çıktı! “sıfırlamak” deyimleri türedi! Yargılanan oldu mu? Milletine küfür edenler yüce mecliste hiç utanmadan arz ı endam etmeye devam ettiler, tapelerin gerçek olduğu ortaya çıkmasına rağmen yargılanmadılar. !!!

Bu kendini kaybetmişlik, yargı, eğitim, sağlık, askeriye, emniyet ve bunun gibi daha pek çok saygın devlet kurumlarının enfeksiyona yakalanmasına, yavaş yavaş kötü amaçlı kişi ve çevrelerin eline geçerek doğruluktan sapmasına yol açtı! Sonuç? -Ergenekon ve Balyoz operasyonları! “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” denilerek nice vatan evlatlarının, nice yüksek Türk değerinin haksız yargılanması ile cezalandırılıp hayatlarını kaybetmesi ile adeta dalga geçildi. Evet! Türkiye maalesef bunları da yaşadı. Şimdi ise gelinen nokta trajikomiktir: Bir dönem “vatan haini” yaftası yapıştırılarak zindanlarda çürümeye, hatta ölüme mahkûm edilmiş değerli asker, bilim adamı, siyasetçi ve yazarları yargılayan o sözüm onahakim ve savcılar bugün günah çıkarma yarışına girmişçesine itirafçı olmuş, çoğuda o cezaevlerine tıkılmışlardır! Yani ilahi adalet tecelli etmeye başlamıştır. Fakat daha yeni başlandı! Allah’ın adaletinden kimse kaçamaz, hesaba çekilmeden kimse bu rezillikten yırtamaz! Güzel ülkem midesini bulandıran ne varsa, kim varsa asıl şimdi kusuyor! Aziz milletimiz gerçekleri, kimin hain, kimin vatansever olduğunu şimdi daha net idrak ediyor.

ÖSS’ye giriş sınavında verilen sınav kaleminin üzerinde (hani üst düzey önlemler alınıyor ya kopya çekilmesin diye, işte o sınav) “Emeğiniz emanetimizdir” yazıyor! E bakıyorsunuz Kpss’de, Öss’de sorular çalınmış! Böyle mi sahip çıktınız bizim emanetimize? Ama yok; siz nasıl sahip çıktınız evlatlarımızın emeğine ben söyleyeyim:

-Eğitimi paralı bir kamu hizmeti olarak sunup, dershanelerin önünü açarak,

-Üniversiteyi kazanan gençlerimizin barınacağı yurtlar tesis etmeyip, pırıl pırıl gençleri o sözde cemaat evlerine mecbur bırakarak,

-Eğitimde fırsat eşitliğine olanak tanımayıp, garibanın çocuğunun da diğer varsılların çocukları gibi iyi eğitim almasına imkân tanımayarak, onları yine bu şekilde de cemaatin kucağına atarak,

-Anayasayı rafa kaldırarak,

-Cumhuriyet’e “bir reklam arasıydı o” diyerek,

-Hukukun üstünlüğünü tanımayarak,

-Hatta öyle yoldan çıktınız ki, “Türk’üm!” demeyi, elinde Türk bayrağı ile gezmeyi suç sayarak işte bu noktalara gelindi! Böyle sapkınlıklar ve kendini bilmezliklerle vatandaşın canına, malına, emeğine, alın terine ve namusuna sahip çıktınız! Görüyoruz ne kadar başarılı olunduğunu!

Bu ülkede vatandaşımız hiçbir şeye güvenememektedir. Eğitim diyorsunuz, fırsat eşitliği yok. Bin bir güçlükle okutuyor meslek sahibi yapıyorsunuz çocuğunuzu, KPSS deniyor. Sonra nasıl bir sınavsa bu sorular çalınabiliyor, yavrularımızın emeklerinin üzerine çökülüyor. Demokrasi demokrasi diye bas bas bağırılıyor şimdi, ülkede seçim güvenliği yok, orda bile şaibeler var! Bu ülkede ölüler (mevtalar) oy kullandı, oy! Trafolara kediler mi girmedi, oy pusulaları mı yakılmadı? Hangi bir rezillikten bahsedeyim? Bunu da mı FETÖ yaptı? FETÖ mü kandırdı yine devlet yöneticilerini? Suçu sadece birtakım çetelere yükleyerek, işin içinden sıyrılamazsınız! Bu rezillikler yapılır, bu gibi kimselere çanak tutulurken devlet kadrolarında yönetici koltuklarını işgal edenler hesap vermeli, yargılanmalıdır! Ortalık itirafçıdan geçilmiyor şimdi! Bu itirafçıların gözaltına alındığını, yargılandığını duymadık hala! Bu nasıl iştir kardeşim?

Sürekli aldatılan, her başı sıkıştığında, her yolsuzlukta, vurgunda, iki gözü iki çeşme ağlayan, şiirler okuyup damardan giren, bu şekilde, duygu sömürüsü yoluyla kusurlarını, ayıplarını örtbas etmeye çalışan, akıldan ve bilimden dirhem nasibini almamış, darbeler, muhtıralar yaşayan bir iktidar ne derece kudretlidir? Soruyorum! Ülkeyi yönetemediği, bu konuda aciz kaldığı gün gibi aşikârdır! Neticede, Şapka düşmüş, kel görünmüştür. Yüce Önder Atatürk’ün Gençliğe Hitabesindede belirttiği gibi, “memleketi yönetenler gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içine düşmüş olabilirler’’ bu şartlar altında tekÇare Milliyetçi Hareket Partisidir! 

Birtakım komik açıklamalar yapılıyor. Ne deniyor? “Yanılmışız! Pardon!” Böyle şey olur mu?  Devlet milletine “yanılmışız, bizi kandırmışlar” der mi, diyebilir mi? Darbe oluyor ülkede, başbakan etraftan ordan-burdan duyuyor. Cumhurbaşkanı eniştesinden haber alıyor; mit, emniyet istihbarat sükunet içinde… Paşalar da düğünde! Üç Düğün Bir Darbe!Bu nasıl bir acizliktir? Bu nasıl bir aymazlık, nasıl bir halet i ruhiyedir? Bağırsakları temizlenememiş olacak ki, Türkiye’nin midesi, bağırsakları komple alınacağa benziyor. Dilerim vatan elden gitmez. Gerçi ülkücüler asla buna müsaade etmezler.

Bir anda mı hortladı bu terör örgütü? Nasıl sızdılar devletin kılcallarına kadar? Okus pokus mu yapıldı? İnsanüstü güçleri mi var bu hain, sapkınların? Melih Gökçek’in dediği gibi üç harflilerle mi yapıyor bunlar işlerini? Cevap, “Bugüne kadar ne istediniz de vermedik?” nidalarında, sitemlerinde apaçık görünmektedir; saklı demiyorum bakın. Bariz!  Yeter! Bu milletin zekâsıyla, haysiyet ve onuruyla daha fazla oynamayın!Ne güzel ülkemiz ne de aziz milletimiz bunları hak etmiyor! Biz bu değiliz! Asırlık geleneğimizle, âdetimiz töremizle, Yüce dinimizle biz tüm dünyanın gıpta ettiği bir ülke iken ne ara bu hallere düştük? Lütfen bunları düşünelim!

Yüce    Türk Milleti aciz ya da onursuz değildir, asla da olmadı! Vatanını bir çuval una, kömüre, bir paket pirince satmasının beklenmesi nasıl bir kendini kaybetmişliktir? Böylesi soylu bir millete bunlarla, böyle ucuz oyunlarla gidilmesi nasıl bir hakarettir? Türk Milleti asildir! Türk Milleti zekidir! Türk Milleti çalışkandır! Adı ya da şekli ne olursa olsun hiçbir yasa dışı oluşum, bu milleti bölemez! Bunu aklından dahi geçiremez!

İnsanımızın bu buhrandan kurutulup, yeniden özüne dönmesi gerekmekte, kimliğiyle, tarihiyle yeniden ve her zamankinden daha fazla gurur duyması sağlanmak durumundadır! Tabelalardan “T.C.”yi silmek, okullarda “Andımız’’ı yasaklamak, milli bayramları kaldırmak, Cumhuriyete “reklam arası” demek, Anayasayı rafa kaldırmak, Hukukun üstünlüğünü tanımamak, aziz şehitlerimize “kelle” demek, çiftçimize “gözünü toprak doyursun” demek gibi hareketler, ancak Türklük bilincini silmeye, alt kimlik-üst kimlik oluşturarak milleti ayrıştırmaya ve ne yazık ki bölünmeye, bloklaşmaya hizmet edebilir! İşte tam da bunun içindir ki,  Milliyetçi Hareket Partisi’nin çatısı altında birleşilmesi gerekliliği doğmaktadır! Çünkü bizler her fırsatta Türklüğümüzle gurur duyduğumuzu dile getirdik! Bizler her zaman mazlumun yanında, zalimin karşısında olduk! Ve yine bizler, vatan aşkı yolunda canlar verdik, iftiralara maruz kaldık, haksızlıklara uğradık! Ama asla vazgeçmedik, bir gün dahi pişmanlık duymadık! Vatan uğruna çekilen her çile haktır dedik!

Bugün gelinen nokta üzücüdür. Fakat tamamıyla çaresiz değildir. Başta da belirttiğim gibi tek yürek, tek yumruk olacağız, farklılıklarımızı zenginliklerimiz olarak yorumlayacağız. Hainlere, fırsatçılara, fesatçılara meydan vermeyeceğiz! Vatan bizim kutsalımız, namusumuzdur! Ve herkes bilmeli ki, kanımızın son damlasına kadar ülkemiz ve milletimiz uğruna mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz!

Bizler Milliyetçi Hareket Partisi mensupları olarak, vatan sevgimizi, milli ülkümüzü dillendirmekten asla vazgeçmedik, geçmeyeceğiz! Ulu Önder Atatürk’ümüzün “Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” sözünü şiar edindik asla sorumluluktan, inisiyatif almaktan kaçınmadık.

Çünkü bizler memleket aşığıyız. Çünkü bizler iman dolu göğsümüzde atan kalp ve damarlarımızdaki asil kanla, Türk’ün gücünü tüm dünyaya göstermiş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve şanlı Türk Milleti’nin evlatlarıyız! Allah bu millete bir daha böyle hainlikler, böyle acılar yaşatmasın. Milletimiz ebediyen var olsun!

DÜNDEN BUGÜNE DEK ÜLKÜCÜLÜĞÜ İÇİNDE HİSSEDEN VE YAŞAYAN TÜM DAVA ARKADAŞLARIMA PARTİMİZİN KAPISI ARDINA KADAR AÇIKTIR BU BÖYLE BİLİNE..

Ne mutlu Türk’üm diyene!

Hepinize en derin saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorumSelim BAĞCIOĞLU.

İLÇE YÖNETİM KURULU

Başkan: Selim BAĞCIOĞLU, Üye Talat UĞURLU, Üye Cihan KACUR, Üye Hasan GÜVEN,  Üye Salih ÇETİNEL, Üye Sami YILMAZ,                                                                      Üye Ramazan BALLI, Üye  Bülent KILINÇ, Üye Ergün KIZILDAĞ, Üye Songül ŞİMŞEK,

Üye Rana GÖKÇEOĞLU, Üye Mehmet OKAY, Üye Şengül EKİNCİ, Üye  Hüseyin BULUT, Mehmet ÇOŞKUN,  Necati BAKALAN, Ali ÇEVİK, Hasan ÇOBAN, Serkan GÜNÜÇ, Mustafa SERENBAY, Kadir KÖSEOĞLU, Bayram EDİZ,  Mehmet GÜLGÜN, Yasin KARAOĞLU, Elmas Murat AKSAKAL,  İsmail AKÇAN, Timur EVKURAN,  Mehmet ÇELEN ve İbrahim DURMAZ'den oluştu.

ÖĞRETMENLER AYDINLANMANIN ÖNCÜLERİDİR
MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş'den Başkan Ünlü'ye Ziyaret
Milletvekili Otgöz’den “24 Kasım Öğretmenler Günü” Mesajı…
Selçuk Özdağ: İktidar nimetlerinden ve tatlı yaşamdan makam mevkiden ayrılmak zor değil mi!!!
DURALİ ÇETİN UNUTULMADI
SELÇUK ÖZDAĞ: 'LAİKLİK SİYASETİN DEĞİL, VİCDANIN KONUSUDUR'
MİLLETVEKİLLERİ METE VE OTGÖZ: ENERJİ YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ
BAŞKAN ÜNLÜ MİNİK MİSAFİLERİNİ AĞIRLADI
Muzaffer Aravi Mazbatayı Aldı
ReBirth, denge “SİZ” siniz!