TBMM Genel Kurulu'nda Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu 6. maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi adına bir konuşma yapan Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Suat Özcan; “İktidarınız devletin yapısında ve askerî yapıda liyakati yok etti, askeri siyasallaştırdınız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kahraman ve fedakâr tüm Silahlı Kuvvetler (er, erbaş, uzman çavuş, subay, astsubay) personelinin özlük haklarında iyileştirmeler yapılarak motivasyon sağlanmalı, askerî liseler açılmalı, savunma sanayisi fonlarında gereken öncelik ve artışlar sağlanmalı, uluslararası güvenlik anlayışında caydırıcı güç ve yapıya ulaşılarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin saygınlığı artırılmalıdır diyoruz. Son olarak, vesayeti öne sürerek demokrasiden uzaklaşıp sivil darbeyle otoriter bir yönetimi uyguluyorsunuz. Halkımız bunun farkında. Önünüze ilk seçim sandığı konduğunda, yönetemeyen, beceremeyen anlayışınız ve otoriter yönetiminizle birlikte gündemden ve iktidardan düşeceksiniz.” dedi.
Milletvekili Özcan’ın TBMM’de yaptığı konuşma:
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi hakkında ve bazı değerlendirmeler yapmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunuyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken, Irak Gara'da şehit edilen asker ve polislerimize Allah'tan rahmet ve kederli ailelerine ve ülkemize başsağlığı diliyorum.
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun 14'üncü maddesinin (4)'üncü fıkrasına "subaylığa engel hâli görülenler" ibaresinden sonra gelmek üzere "deneme süresinin sona ermesinden önce temin şartlarını taşımadığı anlaşılanlar veya bu şartları kaybedenler" ibaresi eklenerek düzenleme yapılmıştır.
Yaptırımı ve gücünü Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sından alan Türk Silahlı Kuvvetleri Türkiye'yi havadan, karadan ve denizden gelebilecek her türlü saldırıya karşı korumakla görevli olan askerî kuvvetlerden oluşmakta ve ulusal gücünün yanı sıra dünyanın 11'inci, NATO'nun ise 4'üncü büyük ordusu durumundadır. Dünyadaki en tecrübeli ordulardan biri olarak gururumuz olmuştur. Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızı gerçekleştiren askerimizin bizim için anlamı rastlantı değildir. Ancak bu özellikleriyle bilinen ordumuzda liyakat sistemi her geçen gün bertaraf edilmiş, TSK birçok spekülatif tartışmanın odağı olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerine en büyük zararı Ergenekon, Kumpas, Balyoz davalarıyla FETÖ yapılanması vermiştir. Bu süreçler ve akabinde peşi sıra alınan kararlarla orduda liyakat ve hiyerarşi kalmamıştır. Askerî hastaneler ve askerî yargı kurumları, askerî liseler kapatılmıştır. Bu, geleneksel yapıya da uygun değildir. Köklü gelenekleriyle küçük yaşta asker yetiştirmek için örgütlenmesi olan kurum bugünkü hâliyle 20 yaşında tüm sosyal ve duygusal becerileri önceden şekillenmiş insanları eğitmeye çalışmaktadır. Bu müdahale bile tecrübeleriyle uzun yıllar şekillenen kurumun sistemini eksiltmektedir, zayıflatmaktadır.
Değerli milletvekilleri, son seçimlerde HSK sisteminin yenisi için "Harika." demişlerdi, başkanlık sistemi içinde; Anayasa referandumu çağ atlatacaktı, "Yerel seçim sisteminin de yenisi bizi aya çıkaracak." demişlerdi, Meclis İç Tüzük değişikliği için de. Sonra sıra orduya geldi, "Ordu temizlendi, pirüpak oldu." dediler, "Vesayet sistemi bitti, sivil dikta bitti, eski Türkiye bitti." dediler. Ama ne oldu? Ekonomi IMF'ye muhtaç hâle geldi, tarım bitti, işsizlik rekor düzeye ulaştı. Başkanlık sistemi icat edildi, üç sene geçmedi, ülkemizde devlet kurumlarının işlevi, siyaset kilitlendi. Yargı ve adalet yürütmeye bağlandı. Yer altı ve yer üstü tüm kaynaklar talan edilip yabancılara sunulur hâle geldi. Dış ilişkilerde sorun yaşanmayan, kavga edilmeyen ülke kalmadı. Bireysel ve toplumsal özgürlükler rafa kalktı. Cemaatlerle iş birliği yapılıp TSK'nin tüm üst kademesi iftiralarla hapse atıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde Ordu Komutanlığı yapmadan Kara Kuvvetleri Komutanı olarak görev yapan ilk komutan da bu dönemde ortaya çıktı; kıdem açısından kendisinin önünde bulunan 3 komutana rağmen, Ordu Komutanlığı yapmadan önce Kara Kuvvetleri Komutanı, sonra da Genelkurmay Başkanı yapıldığında, bu hızlı yükseliş sonucu olarak da -istihbarat zafiyeti- 15 Temmuz yaşatılmış oldu.
İktidarınız devletin yapısında ve askerî yapıda liyakati yok etti, askeri siyasallaştırdınız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kahraman ve fedakâr tüm Silahlı Kuvvetler -er, erbaş, uzman çavuş, subay, astsubay- personelinin özlük haklarında iyileştirmeler yapılarak motivasyon sağlanmalı, askerî liseler açılmalı, savunma sanayisi fonlarında gereken öncelik ve artışlar sağlanmalı, uluslararası güvenlik anlayışında caydırıcı güç ve yapıya ulaşılarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin saygınlığı artırılmalıdır diyoruz.
Son olarak, vesayeti öne sürerek demokrasiden uzaklaşıp sivil darbeyle otoriter bir yönetimi uyguluyorsunuz. Halkımız bunun farkında. Önünüze ilk seçim sandığı konduğunda, yönetemeyen, beceremeyen anlayışınız ve otoriter yönetiminizle birlikte gündemden ve iktidardan düşeceksiniz. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ediyorum.