Önce "günaydın" diyelim.
Bilmiyorum hangi şehirde veya kasabada yaşıyorsunuz, biz Marmaris'te motorsikletlerden inanılmaz rahatsısız, adeta çile çekiyoruz.
Dağ taş motosiklet. Her yerdeler. Marmaris'te motor koyacak yer kalmadı. Hemen hemen kimse kask takmıyor. Kimsenin de umurunda değil. Motorlar yırtık dondan fırlar gibi her taraftan fırlıyorlar. Neredeyse 20 yıl ağır motor kullandım, bunları izledim mi tüylerim diken diken oluyor. Resmen ölüme koşuyorlar. Hergün en az bir motorsiklet kazası oluyor. Hele yemek taşıyan kuryeler tam manyak yani.
Bu karakterler nasıl ehliyet almışlar bilmiyorum. Çünkü kural, kanun bilmiyorlar veya takmıyorlar. Her türlü insan var motor kullanan. Çocuklar, genç kızlar, çarşaflılar, turbanlılar, dinazorlar herkes. Valla yıllar önce Moskova sirkinde seyrettiğim motorsiklet süren ayılar çok daha dikkatlı sürüyorlardı motorlarını inanın.
Bir de küçük çocuklarıyla seyahat ediyorlar motorlarında. Allah göstermesin bir kaza yapsalar çocukların yaşama şansı yok. Valla 4 küçük çocukla motor süren ana babalar gördüm. Kanım dondu neredeyse.
Şimdi gelelim o Allahın belası 3 tekerli elektrikli motorlara. Geri zekalı obez turistler bayılıyorlar bu motorlara ve hepsi suratlarında büyük bir bok yiyormuş sırıtmasıyla geziyorlar bütün aile. Yav anladık motora biniyorsunuz da bisiklet yolunda ne işiniz var. Bisikletimle giderken karşılaşıyoruz, geçmeye imkan yok. Kibarca elimle çıkın işareti yapıyorum. Anlamamış gözüküp sırıtmaya devam ederlerse kendilerine İngilizce olarak ana avrat sövüyorum. Marmaris'in ortasında İngilizce kalaylanmayı hiç beklemediklerinden özürler dileyerek hemen yolu boşaltıyorlar.
Eeee tabi Araplar da bu motorsikletlerdeler ve onlarda bisiklet yolunda sürüyorlar. İngilizler bütün aile biniyorlar, bunlar bütün sülale üst üste. Karşılaştığımızda Arapça bilmediğimden onlar da başka lisan konuşamadıklarından önce çıkın diye işaret ediyor, biraz bekliyor sonra Türkçe sövüyorum. Tabi anlamıyorlar ama yedikleri boku biliyorlar. Ben de elimle kolumla "açın yolu , hadi yallah çıkın lan sakalınıza sıçtırmayın" diyorum. Onlar da elleriyle kollarıyla sakalımıza kıyma diyor, yüzlerinde hınzır bır bedevi gülüşüyle siktir olup gidiyorlar.
Filistinliler, yıllardır para yolladığımız gemi seferleri düzenlediğimiz Filistinliler. Altlarında inanılmaz gürültülü dort tekerli safari motorsiklerle kaldirimlarda birbirleriyle yarış yapiyor, cirit atıyorlar. Su sporlarına dünyanın parasını yatırıyor bu sahtekar herifler. Sonra da ağlarlar sürünüyoruz diye.
İste böyle canlarım âhhhh bir de "martı" denen o musibetler var. İkişer bazen üçer üçer o sessiz göt kadar aletlere binip birden arkanızdan gelip yel gibi yanınızdan geçip gidiyorlar.
Yani derdim bindir hangisine yanayım demiş adam.
Bit lan turizm sezonu bitte kurtulalım artık yani. Canımızdan bezdirdiler yav.
Hele 06, 34 plakalı arabalar "yetti gayri lan yaptıklarınız, gidin evinize artık". Diyorum
Bir de sıcak bir de sıcaaak..