MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini, uzun mücadelelerle inşa edilen huzur, güven ve istikrar ortamının korunması gerektiğini söyledi.
Olpak, MÜSİAD Manisa Şubesi'nin yeni hizmet binasının açılışı nedeniyle Anemon Otel'de aşbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın katıldığı gala yemeğinde yaptığı konuşmada, yurt içinde 69, yurt dışında 60 farklı ülkede 143 hizmet noktasında faaliyet gösterdiklerini belirtti.
Macaristan Başbakanının 13 yıl sonra tekrar geldiği Türkiye'de karşılaştığı büyük değişimi uçaktan iner inmez hissettiğini, dünyanın ve Avrupa'nın içinden çıkamadığı kriz ortamında huzur, güven ve istikrar ortamının ne kadar önemli olduğunu vurguladığını ifade eden Olpak, "Uzun mücadelelerle inşa ettiğimiz huzur, güven ve istikrar ortamını korumamızın gereğine işaret etmek isterim" dedi.
İş adamları olarak, Türkiye'nin geleceğine daha fazla yatırım yapabilmek için temel beklentilerinin "huzur, güven ve istikrar, daha hızlı ve adil işleyen bir yargı sistemi ve bireysel hak ve özgürlükleri daha da gelişmiş bir Türkiye'de yaşamak" olduğuna dikkati çeken Olpak, şöyle konuştu:
"Gezi olaylarından başlayarak, sonuçlarıyla ekonomimize olumsuz yansımaları olan gelişmeleri de, yakinen izliyoruz. Son olarak, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları sebebiyle 17 Aralık'ta başlatılan soruşturmayla oluşan ortamı da, adli boyutunu ayrı tutmak kaydıyla, ülke ekonomimize ve güven ortamına verdiği ve vereceği zararlar bakımından, tüm kamuoyu ile birlikte, endişeyle takip ediyoruz.
Belirtmek isterim ki, nerede ve kim tarafından gündeme getirilirse getirilsin, muhtevası ve muhataplarına bakılmaksızın, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının sonuna kadar araştırılması, hepimizin ortak arzusudur. Bu noktada, iddialar kapsamında, hukukun temel doktrini olan, masumiyet karinesinin önemine de işaret etmek isteriz. Yerel seçimler, ardından Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler sürecine girdiğimiz bugünlerde, bu soruşturma sebebiyle yaşananların, ekonomimiz dahil olmak üzere beklenmedik yansımaları, doğuracağı muhtemel etkiler bakımından, kamuoyunda, siyasal alana yönelik ciddi bir çalışma olarak algılanmaktadır. Buna izin verilmemelidir.
Uluslararası arenada ülkemize yönelik algıları olumsuz yönde etkileyen bir itibarsızlaştırma operasyonunun, belirli çevreler tarafından manipüle edildiği intibaı, kamuoyunda yaygın bir kanaat olarak yer bulmaktadır. Bu kanaat, gerekçeleriyle birlikte, hızla ortadan kaldırılmalıdır. İş dünyası olarak 2023 hedeflerine kilitlendiğimiz bugünlerde, ülkemizin ve evlatlarımızın geleceği için birbirimize daha fazla kenetlenmeli, aklıselim ile, huzur, güven ve istikrar ortamımıza birlikte sahip çıkmalıyız."
- Kayıp 125 milyar TL
Yolsuzluk iddialarının adli boyutunun dışına taşınmasının ekonomiye zarar verdiğini, doların 2,16 lirayla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını, bu yükselişin de kısa vadeli dış borç stoğuna 18 milyar lira yük getirdiğini, gösterge faizinin de 1,4 puan artmasının da ekonomiye 14 milyar lira ek yük getirdiğine işaret eden Olpak, "Operasyon öncesinde borsadaki şirketlerin değeri Borsa'daki şirketlerin değeri 550 milyar lira iken kayıplar yüzde 17'ye ulaştı ve bu kayıp yaklaşık 93 milyar lira oldu. Sadece bu üç kalemden kaybımız 125 milyar liradır. Şimdi sormak istiyorum, kendi mecrasında yürüyen adli bir sürecin, ülke ekonomimize yansıması böyle mi olmalı? Bu durumu, ne anlayabiliyoruz, ne de doğru buluyoruz" diye konuştu.
Muhabir: Ramazan Ercan
Yayınlayan: Mehmet Yılmaz Güldaş