Mutluluk ve Hayatın Anlamı Üzerine: Duygusal Zeka Mutluluk

Hande Uyar yazdı...

HBR Duygusal Zeka Serisi’nden Mutluluk kitabını günümüzün mutsuz ve verimsiz insanları için öneriririm. Hayatımızda özellikle de iş yaşantımızda nasıl mUtlu olabileceğimize ve yaptığımız işten hem kendimizin hem de iş sahiplerinin nasıl fazlaca verim alabileceğine değiniyor.

Mutluluğun temel prensipleri pozitif duygular beslemektir. Bu duygular:  huzur, minnettarlık ve doyumdur. Çevremizdeki insanlara bize sundukları için minnet duymak bizim mutluluğumuzu artırır. Hayata asıl tutunmamazı sağlayan ve hayat boyu bizi mutluluğa ulaştırılacak olan hayat boyu bir amacın olmasıdır. Bu amaca ne kadar bağlı olursak şayet o kadar mutlu oluruz.

Ayrıca yaşamımzı sürdürdüğümüz çevrede bu çevreyle pozitif ilişkiler geliştirmekte önem arzeder. İnsan mutsuz olduğu bir çevrede verimli çalışamaz. Şayet ki üretkenlik gereken bir işle meşkulse yeni ürünler ortaya koyamaz. Hayatta aldığımız her kararın yaptığımız her eylemin bir anlamı olması gerekir. Hayatta yaptığın işe bir anlam yüklemek insanı mutlu etmekle kalmaz başarıya da kapı açar.

Çevresiyle ilişkileri daha iyidir. Mutlu insanlar, iyiyi ve kötüyü birlikte kabul eder. Kötüye kendilerine aşması gereken merdiven olarak görür. Ya da bu kötü durumları fırsata çevirirler. Mutlu olmanın diğer bir etkeni her zaman yaptığımız işte veya belirlediğimiz hedeflerde daha iyi olmaya gayret göstermemizdir. Her gün yeni bir gün olduğuna göre insan düne göre farklı olması gerekir.

İnsan kendisinin ve ilerlemesinin farkında olmalıdır. Mutlulukla ilgili asıl önemli olan nokta bir sonuç değil bir araç olmasıdır. Hayatta mutluluğu yaşarken yakalamalıyız. Duygu yaşamın her köşesinde vardır.

Selçuk Özdağ: İktidar nimetlerinden ve tatlı yaşamdan makam mevkiden ayrılmak zor değil mi!!!
DURALİ ÇETİN UNUTULMADI
SELÇUK ÖZDAĞ: 'LAİKLİK SİYASETİN DEĞİL, VİCDANIN KONUSUDUR'
MİLLETVEKİLLERİ METE VE OTGÖZ: ENERJİ YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ
BAŞKAN ÜNLÜ MİNİK MİSAFİLERİNİ AĞIRLADI
Muzaffer Aravi Mazbatayı Aldı
ReBirth, denge “SİZ” siniz!
Oğuz Akarfırat: “Ağır bir karalama ile karşı karşıyayım”
EKİM GEÇİDİ 14. KEZ KAPILARINI AÇTI
Selçuk Özdağ: Hazır, “at yalanı döveriz inanmayanı”