O Arkadaşını hatırladı...
Hayat acımasızca sürüp gidiyor. İnsanlarımız mutlu yada mutsuz kaderlerine razı şekilde yaşamak zorunda kalsada sesleri çıkmıyor. Birgün kader bize de güler ümidiyle yarınlara
sessizce kalakalıyorlar. Hep yıllarca bir ideoloji peşinde koşarak ömür tüketen garipler, bir gün diyorlar ki, ne olacak bu işin sonu belkide eski bir Türk flimini seyreder gibi gözlerinin
önünden geçer gençliği elinde bir silah düştüm kardeşimin peşine vurmasa vurulacak... Vurdu kime neden, gün geldi. Evlendi çocukları oldu. Geçmişine yandı...
Sessizce ağladı...
Ağladı..
Sonsuz bir yolun ucunda olduğunu anlayınca bir türkü tuturdu...
Hepimiz kardeşiz, bu öfke niye...
Arkadaşının nasıl şehit olduğunu hatırladı...
Çocukları neden sakat kaldık baba diye sorduklarında sustu...
Acaba sonsuza kadar mı susucaktı o da bilmiyordu...
Şehit olan Önkuzu'ları Sazak'ları gibi adını tarihlerin yazdığı şehitleri düşündü... Düşündükce, şimdi ki menfaatleri için
arkadaşlarının isimlerinin arkasına saklanan ve paralarına para katan ve yıllarca Ülkü'sünün uğruna zindanda kalan "Başbuğ"umuzun arkasından namertçe konuşanları düşündü...
Bu adam hep böyle düşünecek miydi?...
Artık bu leş kargalarına birisi
dur demeyecekmi diye söylendi...
Ah çekerek içimden herkes kendi işine baksın der gibi boynunu büktü...
O Vatan'ını sevmişti...
O Albayrağı'nı sevmişti..
O Ülkü'sü için çalışmıştı, çalışmak içinde elinden geleni yapıyordu...
O yalan nedir bilmiyordu, yalakalık yapmıyordu...
Çokta konuşmuyor, hatta kendini bile savunamıyordu...
Kendi kendini yiyordu böyle olmamalı diyordu...
Ama bir yerlerde yanlışlık
olduğunu düşünüyordu...
Derdini kimselerle paylaşmıyordu...
Konuşmuyordu, bir müddet konuşmayacağım diyordu...
İnsanlar hep sorular soruyordu, onlar sordukça o yine susuyordu...
Belkide bir dönem susmalıyım diyordu... Belkide işler yoluna girer diye bekliyordu... Konuşması için çok uğraştılar. O beni
bu işlerden uzak tutun diyordu...
Çünkü bu dünya da doğruları söyleyen dokuz köyden kovuluyordu...
O da kovulmamak için
konuşmuyordu...
O Arkadaşını düşündü nasıl şehit olduğunu hatırladı yine ağladı...
Ve O Şehitler için yemin etti bir gün konuşacağım dedi.
ALLAH'a Emanet Olunuz.
30 MART 1998 45.SAYI (bayrak gazetesi)