"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINAAşağıdaki sorularımın TBMM Başkanı Sayın Numan KURTULMUŞ tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını, TBMM İçtüzüğün 100’üncü maddesi gereğince talep ederim.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Mayıs 2023 seçimlerinden hemen önce, kamuya yapılacak alımlarda mülakatların kaldırılacağı sözünü vermiş ve seçim beyannamelerinde: “Kamu atamalarında görevin niteliğinin gerektirdiği haller dışında mülakat usulünü kaldıracak, atamaları tamamen yazılı sınav sonuçlarına göre yapacağız.” açıklamasını yapmıştı.
Verilen birçok söz ve vaadin yerini bulmaması yanında, özellikle gençlerimizin ve bir işe girme umuduyla çıktıkları yolda mülakat uygulamasındaki haksızlıklar nedeniyle ve bazılarının kayırıldığı iddialarından kaynaklı büyük bir hüsrana uğradığını görmekteyiz.
2023 yılındaki Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçiminden önce Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın, kaldırılacağını söylediği mülakat için Milli Eğitim Bakanı, öğretmen adaylarının mülakatla alınacağı açıklamasını yapmıştır. TBMM genel kurulunda görüşülmekte olan Öğretmenlik Mesleği Yasa Teklifinin içeriğinden de anlaşılacağı üzere, mülakat benzeri uygulamaların artarak devam edeceği algısı güçlenmiştir.
Yüzbinlerce gencimiz bir işe girmek için yıllarca çalışıp ter dökmekte, aileleri ve kendileri ciddi bir masraf yapmakta, yediğinden içtiğinden kısmakta, yazılı sınavları başarıyla geçmekte ve akabinde hangi bilgiyi ölçtüğü belli olmayan bir dizi soruya mülakat adı altında muhatap olduktan sonra işe alınmayarak mağdur edilmektedir.
Bundan başka hiçbir sınav ve kıstasa tabi olmadan sadece belli kişilerin akrabası ve yakını oldukları için istihdam edilen kişilerin durumu ise bütün bunların üstüne tuz biber ekmekte ve adalet duygularını rencide etmektedir. Ülkesine aidiyet duyguları da örselenen gençlerimiz maalesef kendi ülkeleri dışında umut ve gelecek aramak zorunda bırakılmaktadır.
Bu bağlamda:
1) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 11 Nisan 2023 tarihinde “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında, mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız,” şeklindeki açıklamasına rağmen başta Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in 11 Eylül 2023’te öğretmen atamalarında mülakat usulünün devam edeceğini duyurması ve haksızlıklara yol açtığı bilinen bu uygulamanın nerdeyse tüm kurumlarda devam edeceğinin anlaşılmış olması karşısında; Yürütmeden bağımsız olan yasama organının yani TBMM’nin, adaleti ve fırsat eşitliğini tesis etmek ve tüm diğer kurumlara örnek teşkil etmesi adına, kendi bünyesinde de devam eden mülakat uygulamasının kaldırılması düşünülmekte midir?
2) Son günlerde kamuoyunun gündemine gelen ve TBMM’ndeki işe alım ve sınavsız atamalarla istihdam edilen personel hakkında:
a. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiği tarihten bu yana açıktan ve/veya sınavsız ataması yapılan personel sayısı ne kadardır?
b. Yukarıdaki usulle yapılan alımlarda/atamalarda mevzu kişilerin referansları kimlerdir?
c. TBMM dışındaki kurumlardan ataması yapılan personel sayısı ne kadar ve bunların gerekçeleri nelerdir? Bu kişilerin referansları kimlerdir?
d. KPSS ve muadili sınavlar neticesinde istihdam edilen kariyer uzmanı ve diğer personel alımlarında yüksek puan aldığı halde, mülakatlarda elenerek istihdam edilmeyen kişilerin mülakat kayıtlarını/video görsellerini kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?
e. TBMM bünyesinde açıktan ya da kamu kurumlarından görevlendirilen danışman ve yardımcı personel kriterlerine tam olarak riayet edilmekte midir? Milletvekili danışmanı ve yardımcı personel istihdamında birinci dereceden akrabaların sözleşme yapamayacağı şartı varken hülle yoluyla başka milletvekillerinin yanında çalıştığı yönünde çeşitli iddialar gündeme gelmektedir. Bu iddialar araştırılmış mıdır, nasıl neticelenmiştir?
f. Son 8 yılda herhangi bir milletvekilinin 1. Dereceden akrabası olduğu halde diğer milletvekillerinin yanında çalışan danışman ve yardımcı personel sayısı ne kadardır ve bunların referansları kimlerdir?
g. Halihazırda TBMM’nde uzman veya müşavir olarak çalışan personel sayısı ne kadardır?
h. Bu personelden kızak tabir edilen âtıl kadrolara gönderilen ve kendilerinden istifade edilmeyen kaç kişi vardır?
i. Bu personele yüksek maaşlar ödendiği halde niçin âtıl kadrolarda tutulmaktadır? Bunda nasıl bir kamu yararı vardır?
j. Söz konusu atıl kadrolarda bulunan mevzu personel varken niçin yeni alımlar ve atamalar yapılmaktadır?
k. Bu durumun, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve bu nedenle uygulamaya konulan tasarruf tedbirleri ile çeliştiğini düşünüyor musunuz?