PAZAR NEŞESİ GÖZLER, GÖZLER!...

Güven KARABENLİ

Günaydınlar efendim, Hayırlı Pazarlar.

İnsanın göz bebekleri yaşlanır mı. Valla yaşlanıyor işte. Aynaya bakmaya çekinir oldum. Gözlerim öyle yorgun, öyle bezgin bakıyorlar ki bazen sanki beni suçluyorlar. Sanki ben sebep olmuşum bu hale düşmelerine. İtham eder gibi bakıyorlar açıktan açığa yani.

Sonunda artık dayanamadım. "Bakın" dedim gözlerime, "gözlerinizi bana dikin.. Göz göre göre beni suçlayamazsınız. Yaşlanmayı ben de istemiyorum. Ben de yorgunum ama şikayet etmiyorum. Belli etmiyorum.. Kaderimi ben yazmadım."

"Elimden geleni yaptım. Sizi götürmediğim yer kalmadı. Bütün Avrupayı gezdirdim. Amerikayı'da gezdirdim. Görmediğiniz katedral, kilise, sanat galerisi, müze, şato kalmadı."

"Denizlere çıktık. Yelken açtık. Uçan balıkları, yunus balıklarını, yakamozları izlettim size."

"Güzel gözlerle bakıştınız, güzel vücutlarla tanıştınız. Gözünüze dizinize dursun diyeceğim ama diyemiyorum, kıyamıyorum size işte."

"Dağlara çıkardım sizi, geceleri yıldızları, planetleri, ayı, ay tutulmasını, samanyolunu, büyük ayıyı, küçük ayıyı, kutup yıldızını gösterdim."

Kırlarda anemonları, papatyaları, gelincikleri, çiğdemleri, Datça'da badem çiçeklerini seyrettik. Dağlarda kekik, adaçayı, oğul otu, kantaron aradık. Şöğüt'te muhteşem gün doğuşunu, gün batışını izledik hatırlamıyor musunuz?"

"Hayvanat bahçesine bile gitmedik mi?"

Hep güzel şeyleri göstermeye çalıştım size. Evet acı günlerimiz oldu ama ben istemedim, ben planlamadım ki."

"Zaman geçti, yakını görmekte zorlanıyoruz dediniz, size yakın gözlüğü aldım. Zaman geldi uzağı göremiyoruz dediniz, uzak gözlüğü aldım. Güneş sizi yormasın diye çeşit çeşit renk renk hepsi birbirinden güzel güneş gözlükleri aldım, size almadım mı?"

"Kızımın doğumuna bile soktum sizi lan bir mucizeye sahit oldunuz."

"Seyrettirdiğim konserleri, filmleri saymıyorum."

O kadar hasret çektim ama sizi üzmemek için hiç "gözlerim yollarda kaldı" dedim mi, şikayet etim mi. Hiç yalansam İki gözüm kör olsun dediğimi duydunuz mu?

"Her gördüğünüzü istediniz, elimden geleni yaptım. Ama ne yaptıysam bir türlü gözünüzü doyuramadım. Arasıra kurudunuz hemen göz damlası aldım damlattım. Damlatıncaya kadar burnumdan getirdiniz. İstediğiniz zaman, olur olmaz yerde yaşlar döktünüz. Ben istediğimde bir damla gözyaşını bile esirgeyip beni rezil ettiniz. 

"Neyse Allahtan bir katarak derdi çıkarmadınız başıma teşekkür ediyorum."

"Gençlik yıllarımda bana "Ayyy gözleriniz ne kadar güzel" dediklerinde gülücükler veriyordunuz . Ne oldu şimdi. Ayıp oluyor ama bakın ne kadar üzülüyorum görmüyor musunuz, körmüsünüz? Bir de yorgun, bezgin bakıyorsunuz, asıl ben yorgunum lan beeeen."

Bir de bana sen de göz var demiyorlar mı deli oluyorum. Ben de göz yooook.

Ayna da göz göze gelmekten korkuyorum artık sizinle biliyor musunuz. O yüzden artık aynaya bakmamaya karar verdim. Ne haliniz varsa görün, nasıl bakarsanız bakın. Umrum da bile değilsiniz artık."

"Cok da s...nizdeydi ya sanki.