Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, bizce gerçek bir liderden ilham alarak sesini bulmuş nadir insanlardan biridir. Cesareti, çalışkanlığı ,tevazusu ve dünya siyasetine hakimiyeti ile kamuoyunca takdir edilen bir isimdir .
Değerli dostum Sayın Pekcan Türkeş on parmağında on marifetiyle ; hukukçu, çok dil bilen bir rehber, çocuk oyunları yazarı, seslendirmeci, tiyatrocu, seyyah, gazeteci ve hayatını ömür boyu öğrenmeye adamış bir adamdır. Dünya yüzünde gezip görmediği yer çok azdır.
“Çok okuyan mı çok gezen mi bilir?” sorusuna halkımızın verdiği isabetli cevap gereğince çok gezen arkadaşımızın yolu bir gün Batı Hint adaları da denilen Karayip Adalarına düşer.
Karayip adalari , bilindiği üzere ABD'nin güneyinden başlayarak Venezuela'nın kuzey batısına kadar uzanır. Bölge üzerinde yirmi beş ülke ; 7000' den fazla ada , adacık ve kayalıklardan oluşur . Bu adalardan biri de Grand Turk adasıdır.
Pekcan Türkeş , yaptığı araştırmada adanın 15.yüzyıldan beri bu adla anildigini öğrenir. Adanın amblemi 1492 ve “kertenkele”den oluşmaktadır.
Ansiklopediler buraya “Türk” denilmesinin sebebinin adada bulunan bir çeşit kaktüsün (Melocactus) oldugunu ileri surmektedirler. Kaktüsün üst kısmi fes'e benzetilmistir. Her ne kadar bu benzetme var ise de bu tarihi gerçeklere aykırıdır. Çünkü “fes “ kelimesini Türkler 19. Yüzyılda Osmanlı Sultanı 2.Mahmut döneminde öğrenmişlerdir.
Kaptan-ı Derya Koca Hüsrev Paşa bir Akdeniz seferi dönüşünde Fas'tan getirdiği fesleri askerlerine giydirmiştir.
Araştırmacı yazar; doğruyu yazar -yanlışı bozar dostumuz bir gün Marmaris’te, Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile karşılaşır.
Tanışma faslının ardından söz ülkemizin doğru tanıtılmasına getirilir. Pekcan Türkeş, Yenigün Gazetesi, Hürriyet Seyahat Eki, Cruise Life dergisindeki gezi yazılarından söz eder ve sözü GRAND TURK ADASI konusuna getirir.
London School of Economics'te "Çevre Ekonomisi ve Sürdürülebilir Kalkınma" üzerine doktora yapmış olan Sayın Bakan bu tarihi yanlışlığa ilgisiz kalmaz. Kendisine son derece mültefit davranır. Baş danışmanına söz konusu yazının yayınlanmak üzere THY SkyLife Dergisine iletmesi talimatını verir.
Araya giren olaylar, gündemin sıkça değişmesi yazı unutulur .
Ancak, konu kulak arkası edilemeyecek kadar önemlidir.
Bir süre sonra birlikte gittiğimiz Osmanlıca kursunda tarihi yanlışlık konusu açılınca , derin tarihi bilgisine ve hakimiyetine hayran kaldığımız kurs öğretmeni tarihçi Sayın Cabir Caymaz bu konuda şöyle bir yorumda bulundu :
"Piri Reis ,haritasını Kristof Kolomb'un haritasını da inceleyerek hazırlamıştır. Kolomb,kendi haritasında Karayip Adalarındaki bir yeri "Mezquita” diye işaretlemiştir.Bu kelimenin Türkçe'deki karşılığı "Mescit-Camii"dir.
Bu da Pekcan Türkeş'in "Karayip Adaları Kristif Kolomb'dan önce Piri Reis ve diger Müslüman Turk denizcileri tarafından 15. Yüzyıldan beri biliniyordu" iddiasını güçlendirmektedir.
Cemal Karabaş