Ortadoğu'da "Dramaların Kraliçesi" dalında "En iyi Türk Kadın Oyuncu" seçilen Songül Öden, "Ortadoğu'da çok benimsenmemin nedeni, bir dönem Gümüş isimli dizide oynadığım karakterin, Müslüman toplumlarında model olarak algılanmasındandır" dedi.
AA muhabirine konuşan Songül Öden, dizisinin Ortadoğu’da çok fazla izlendiği bir dönemde Katar’a yaptığı gezide yaşadığı bir olayı şöyle aktardı:
“Ben Katar’a gittiğimde bir kadın bakana diziyi neden bu kadar sevdiklerini sorduğumda ‘aşka çok ihtiyacımız vardı’ cevabını verdi. Oradaki kadın kocasının arkasında olan değil, kocasıyla yan yana yürüyen bir kadındı. Meşru zeminde bir aşk yaşıyorlardı, evliydiler. Gerçek bir ilişkileri vardı. Bir adam bir kadını sevebilir, kadına hediyeler alabilir, o kadını işi konusunda destekleyebilir, kadına hayranlık duyabilir. Bu onların özlemiydi."
Dizisinin Müslüman toplumlar için bir model oluşturduğunu ifade eden Öden, “Müslüman toplumunda insanların bir kadının hem modern hem de Müslüman olabileceğini, hem kendini ifade edip hem de gelenek ve göreneklerine bağlı kalabileceğini gördüler ve bu model onlara iyi geldi” dedi.
-Ortadoğu'da "Dramaların Kraliçesi"
Geçen hafta Ortadoğu kanalı MBC’nin son anketinde Arap izleyicilerin oyuyla 'Dramaların Kraliçesi' dalında “En İyi Türk Kadın Oyuncu" seçilen Öden bunun kendisini çok sevindirdiğini şu sözlerle anlattı:
“Ben Gümüş dizisini çok uzun zaman önce yaptım. Onun üzerine çok başarılı diziler çekildi. Buna rağmen Ortadoğu ve Balkan seyircisinin beni unutmaması çok etkiliyor. Örneğin geçen sene bir tiyatro oyunuma Filistinli seyirciler geldi. Sadece bir insanı televizyonda gördük, beğendik değil de onu bütün olarak takip etmek çok farklı bir şey. Lübnan’a gittiğimde kadın hakları için ne yapıyorsunuz diye sordular. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler’in kadına şiddetle ilgili sözcüsü oldum. Gördüm bu sadece meşhur olmak meselesi değil, insanlar size çeşitli anlamlar atfediyorlar ve sorumluluğunuz da çok büyük oluyor.”
Ortadoğu’daki birçok ülkeden dizi ve sinema teklifleri aldığını söyleyen Öden, “Son olarak Suudi Arabistan’da bir komedi dizisinde yer aldım, bunun yanı sıra Mısır’da çekilen bir uluslararası Ortadoğulu oyuncuların yer aldığı bir projede 12 bölüm oynadım” dedi.
Mısır’ın televizyonculuğa bakışından çok etkilendiğini kaydeden Öden, şunları ifade etti:
“Emekçiye karşı çok saygılılar. Mesela benim sözleşmemde sekiz saati ve asla o saati geçirmediler. Çok iyi bir set ortamı vardı, ses gibi teknik meselelerde hiçbir şeyden feragat etmediler. Devletlerinin desteklediği inanılmaz film platoları vardı. Örneğin Mısır’da bir platoya gittik, hem çağdaş Mısır sokakları var, İskenderiyye’yi yapmışlar. Açıkçası kıskandım bunu. Bu durumu kendi ülkemde de görmek istiyorum, Türkiye'de yeterli yatırımın yapıldığını düşünmüyorum. Çünkü bu kendi kültürümüzü farklı coğrafyalara tanıtan bir unsur. Son yıllarda yaptığımız diziler sayesinde Türkiye’ye Balkan ve Ortadoğu ülkelerinden çok sayıda turist geldi. Ülkeler arasında ilişkileri etkileyen bir durum, Bu birbirimize kültürel olarak yakın olduğumuz gibi, farklılılarımızın da bir zenginlik olduğunu keşfettik.”