SELAHATTİN DUMAN

Güven KARABENLİ

Laylonlarım, maalesef bugün güzel başlamadı. Gazeteci, köşe yazarı Selahattin Duman'ın ölüm haberini aldım biraz önce. Çok üzgünüm çoook. 1960 doğumluydu daha 61 yaşındaydı.

Selahattin inanılmaz komik yazılar yazan, afacan, hınzır bir gazeteciydi. Vatan gazetesinde köşe yazarıydı. O gazeteyi Selahattin Duman ve Tuğçe Baran takma adıyla yazan Mutlu Tömbekici'nin yazılarını okumak için alır bayılarak, gülmekten katılarak okurdum ikisini de.

Selahattin ile çok tanışmak istedim ama nasip olmadı. Mutlu ile tanıştık, arkadaş olduk. Muzip, hınzır, sevimli, sıcacık biridir Mutlu yazlları gibi komik, hayat doludur. Çok severim kendisini. Artık yazmıyor başka uğraşıları var. Allah ömrünü uzun kılsın.

Şimdi rahmet okuyarak (rahmetli demeye dilim varmıyor, yazmaya elim gitmiyor) Selahattin Duman'ın çok sevdiğim beni çok güldüren bir yazısını paylaşıyorum sizlerle.

Selahattin bir tarihte Silivri'ye arkadaşlarını ziyarete gider. Neyse yerler, içerler, sohbet ederler derken akşam olur karanlık basar bir de bakarlar ki köpekler yok.

Haydi hep birlikte biraz da sarhoş karanlık Silivri sokaklarında köpekleri aramaya başlarlar. İkisi de dişi köpeklerin. Birinin adı "FAHİŞE" diğerinin adı ise " OROSPU", bağıramazlar ki.

Neyse fısıltıya fısıltıya saatler sonra köpekleri bulurlar.

Bu yazımı hem gülerek hem ağlayarak yazıyorum.

Selahattin Duman beni çoook güldürdün. Allah 'ta seni güldürsün. Mekanın cennet olsun.

Seni tanımadım ama çok sevdim ve çok üzgünüm çook. Bu dünyanın senin gibilerine öyle ihtiyacı var ki...

Şu son yıllarda o kadar çok " Allah rahmet eylesin" yazdım ki....

Yoruldum çok yoruldum.