Okuyucularımız için kendinizden kısaca bahseder misiniz? Hangi meslek ile meşgulsünüz?
1972 İstanbul doğumluyum. Orta ve lise öğrenimimi İstanbul’da tamamladım. Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize Meslek Yüksekokulu İşletme Bölümünden mezun oldum. Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Medya ve Kültürel Araştırmalar Bölümünde yüksek lisansımı tamamladım.
Yayınlanmış Eserlerim: Erik Ağacı (Şiir 2007); Ekinoks Günleri (Öykü 2011); Mor Sokak Sakinleri (Öykü 2013); Büyülü Deniz (Öykü 2016); AKP’nin Neoliberal Politikaları Bağlamında Kadın İstihdam Politikası (Araştırma 2016), Kuşları Uğurlama Sanatı (Öykü 2018); Filler Ölüme Yalnız Gider (Öykü II Baskı 2021); Sinekler de Uyur (Öykü 2019); Yorgunum Mitral (Öykü 2021), Plüton’u Öldürmek (2022)’ tir.
Hem genel yayın yönetmeliğini hem de editörlüğünü yaptığım “Erik Ağacı Öykü Sitesi” isimli bir internet öykü sitesi ve iki aylık periyotlarla yayınlanan, aynı adı taşıyan e-dergimiz de vardır. İlgilenen edebiyatseverler için linki de buraya bırakmak isterim. https://erikagacioyku.com/
Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Hayatınızın neresinde yer alıyor?
Bu içten gelen bir duygu. Yazmak denilince aklıma ilk gelen hayatın bütünü oluyor açıkçası. Yazmadan bir yanımız eksik gibidir. Tabii bu yazmayı sevenler için biz yazarlar ve edebiyat tutkunları içindir. Bizi biz yapan bazı değerler vardır. Bu, kişiden kişiye değişir. Yaratılış gereği neye yakınsak ömrümüz de onu aramakla geçer. Bu bağlamda yazma bir tutkudur diyebilirim.
Yeni kitap çalışmalarınız var mı? Varsa çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
En son çıkan novella türü Okur Kitaplığından çıkan Plüton’u Öldürmek isimli eser oldu. Kitap için roman diyebiliriz ama öykücülüğümü kaybetmemek adına uzun öykü anlamına gelen novella kelimesini kullanmak isterim. Geçtiğimiz Kovit döneminde yazmıştım. Yaklaşık iki yılımı aldı. Bir süre yazmaya ara verdim. Sadece öykü yazıyorum bu aralar. Okuma yapıyorum bol bol.
Erikagacıöykü adlı derginiz var sanırım, biraz bahsedebilir misiniz?
Site bir edebiyat portalı olarak kuruldu. Başta gelen eserleri yayınlıyorduk. Sonrasın e-dergiye cevirdik. İki ayda bir çıkıyor. Dergiyi kurmamızdaki amaç, büyük balıkların küçük balıkları yemesine benzetebiliriz. Çoğu edebiyat dergisi isim yapmış yazarları bünyesine almak istiyor bu yüzden amatör ve genç kalemlere kendilerini ifade edeceği, eserlerini sunacağı bir yer kalmıyor. Dergini amacı bu genç kalemlere yer vermek. Gerçekte bir edebiyat dergisinin asıl görevi de budur ancak gerek satış kaygısı gerekse kalite anlamında yeni kalemler en çok elenen grup oluyor. Bu arada e- derginin basılı olan dergilere göre avantajı ve dezavantajı vardır. Bana göre mutlaka bir dergi basılı olmalı ama dergiyi satın alamayanlar içinse erişiminin kolay olması gerekir. İlerleyen zaman içinde dergiyi basılı olarak da çıkartmayı düşünüyoruz. Ülkemiz gibi okunma kültürünün gelişmediği yerlerde bu bir risktir aslında ama yine de denenmeli diye düşünüyorum.
Hayatınızda aldığınız en iyi karar nedir?
Değişik bir soru açıkçası. Bazen hayır bildiğimiz bir karar bizi daha kötü durumlara götürebilir. Ne karar alırsanız alın bunu asıl belirleyen gelecek zamandır. Bunun bilançosunu ilerideki bir zaman diliminde görürüz. Zamanı ileri geri kırabilsek ve kararlarımızın neticesini gözlemeyebilseydik eğer pek çok kararın altında imzamızı atmazdık. Böyle bir işleyişte eminim ki kimse yanlışsa düşmezdi, pişman olmazdı ve elinden kaçıp giden fırsatları daha iyi görebilirdi ama böyle bir işleyiş olmadığına göre kadere teslim ol der geçerim.
Filler Ölüme Yalnız Gider hakkında bize ne söylemek istersiniz?
Bu kitap hüznün kitabı. Ölümün kitabı. Her şey ölüyor, kahramanlar, şehirler, mevsimler, aşklar, sevdalar, doğa…Biraz kaos ve karamsarlık koktuğunu söylemek isterim ama hayatta böyle değil midir? Ne baki kalır ki ölümden başka.
Hocam tekrar teşekkür eder başarılarınızın devamını dileriz.
Ben teşekkür ederim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.