Kayıp başvuruları en çok hangi illerde yapılmıştır? Kayıp başvuruları sonucunda bulunmuş çocuk sayısı kaçtır? Kayıp başvurusu yapılan çocukların yaş grupları, cinsiyetleri nelerdir?” sorularına Bakan Soylu bir yıl sonra yanıt verdi. Bakan Süleyman Soylu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu-“Kayıp olaylarıyla ilgili yapılan başvurular derhal adli makamlara bildirilmekte ve kayıp kişilerin ülke genelinde aranması amacı ile kayıp şahıslar programına kayıtları yapılmaktadır. Kayıp olaylarının önlenmesi amacıyla broşür, afiş ve dokümanlar ile bilgilendirme seminerleri yapılmakta, toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla kayıp kişilere ait fotoğraf ve eşkâl bilgileri, mobil ve sabit telefon kullanıcılarına SMS/MMS ve sesli bilgilendirme mesajı olarak gönderilmektedir.
Yabancı uyruklu kayıp şahısların müracaatlarının en çok yapıldığı iller; İstanbul, Konya, İzmir, Hatay ve Ankara şeklinde sıralanmaktadır. Ayrıca; kayıp şahıs verilerine KİHBİ Dairesi Başkanlığının resmi internet sitesinden ulaşılabilmektedir.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 2019 yılı ile ilgili bütçe komisyonunda insan ticaretinde 52 operasyon yapıldığını,164 insan taciri yakalandığını açıklamıştı. Bütçe sunuşunda da yakalanan düzensiz göçmen 2018 yılında 234 bin 443 kişi ki bunun 23 bin 256’sı denizlerde yakalandığını ve organizatör olarak ta 4 bin 913 kişi yakalanıp 1156’i ise tutuklandığını belirtti. Yakalanan düzensiz göçmen sayısı 2011-2018 yılları arasında 917 bin 731 kişi olurken bu süreçte yakalanan organizatör sayısı da 23 bin 253 olduğunu da ifade etti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ülkemizde son yıllarda mültecilerin sayısal artışlarının yeni sorunları da beraberinde getirdiğini, doğal olarak yerleşik düzene geçmemiş olanlarınkayıp yaşamasından öte insan farklı nedenlerle kayıp olaylarının oluştuğunu bununda basına da yansıdığına dikkat çekerek sorunun varlığı ve takibi önemlidir. Ancak bu sorunların varlığının oluşmasında siyasi iktidarında sorumluluğunun varlığı gerçektir. Sayısal rakamlarda verilmemesi ve farklı yerler adres gösterilmesi esasen sorunun varlığının boyutunu da göstermesi açısından ilginçtir. Örneğin mültecilerde kayıp çocuk sayısı kayıtlarda var mı, yok mu onun yanıtı rakamsal verilmelidir. Bu konuda bilgi verilmemesi verilerin olmayışımı yoksa sayısal verilerin yüksek oluşundan mı kaynaklanmaktadır. Mülteci çocuklar genelde büyük şehirlerde yol kenarlarında dilendirildiği dikkate alındığında çocukların sahipsizliği ve sorun yaşamaolasılığının ne kadar yüksek olduğu da sabit görünendir. Bu konu önemsenmeli ve özellikle çocuklar yaşamsal olarak korunaklı kılınmalıdır. İnsan tacirlerinin eline geçip olumsuz biçimde yaşamak zorunda bırakılmaları önlenmelidir. ”dedi.