Turunç Bakla Bükü'nde Milli Parklar sınırları içerisinde meydana gelen ağaç katliamı Kent Konseyi'ni hakete geçirdi.
Marmaris Kent Konseyi adına açıklama yapan Ufuk Beytekin; “Dünyanın İncisi” sıfatını sonuna kadar hak eden bir kentte yaşıyoruz. Kentimize ve sıfatına layık olabilmek için Marmaris’i Marmaris yapan tüm değerlerine de sahip çıkmalıyız. Anayasanın 56. Maddesi “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” hükmü ile insanların en temel hakkı olan yaşam hakkının ancak sağlıklı ve dengeli bir çevrede gerçekleşebileceğini belirtmektedir. Şu anda burada şahit olduğunuz manzara ise hem anayasaya hem de Marmaris’imize ve doğal olarak tüm Marmarislilere aleni olarak tertiplenmiş bir saldırıdır. Sizlerinde bizzat tanık olduğu üzere Milli park içinde hassas koruma bölgesi statüsündeki bu alanda yaklaşık 1,5 km uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde iki parça yol yapılmıştır. Arazi düzlenerek aralarında Çam, Zeytin ve Sandal ağacı gibi farklı türlerin olduğu çok sayıda ağaç kesilmiş veya kökten sökülmüş ve buradaki habitat da ağır zarar görmüştür. Bize göre bu vahşet eline otomatik silah alıp Marmaris meydanını taramakla eş değerdir.Kentimize veya ülkemize dair bu ve benzeri sorunları tek başımıza çözmenin olanaklı olmadığı bilinci ile sorunların el birliği, akıl birliği ve kolektif anlayışla çözüme ulaşmasını sağlamak hem yerel yönetimlerin hem de Kent Konseylerinin sorumluluğundadır. Kentin hak ve hukukunun korunması ve çevreye duyarlılık Kent Konseylerinin görevleri arasındadır. Bu sebeple tarafımıza gelen ihbar üzerine yaptığımız araştırmada Milli park sınırları içinde kanunsuz olarak bir yol açıldığını tespit ettik.
Açılan bu yolun bir şahıs arazisine çıkıyor olması, şahsın kendi arazisine yol yapmış olduğunu düşündürmektedir. Yasalara göre yapı yapılmasının söz konusu bile olmadığı bu araziye neden yol yapıldığı, bu cesaretin kimlerden alındığı veya kimlerin göz yumduğu ve gelecek için orada nelerin planlandığı konularında soruların cevaplandırılmasına ihtiyaç vardır. Bu kanunsuz yolun Şubat-Mart aylarında yapıldığı anlaşılmaktadır.
Milli parklar yönetimi kendilerine vatandaşlar tarafından ihbarın yapıldığı Mayıs ayına kadar böyle bir olaydan haberdar olmadıklarını söylemektedir. Bu kadar büyük çaplı bir doğa katliamından, orayı korumakla sorumlu Milli parkların ve diğer devlet kurumlarının haberdar olmaması Marmaris'in en önemli varlığı olan doğasının korunması konusunda nasıl bir zaaf içinde bulunulduğunun da göstergesidir. Bu durum Marmaris halkının uyanık olup doğasına sahip çıkmasının da ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Geçmişteki hatalarımızın cezasını bugün çekiyorken, bugünkü kent politikalarımızın geleceğimizi etkileyeceği öngörüsüyle eğer çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik temellerinde anlaşamazsak ne yazık ki bir geleceğimizde olmayacaktır.
Bu nedenle siyasilerden çevre duyarlı politikaları hayata geçirmelerini, koruyucu ve düzenleyici önlemlerin lafta kalmamasını talep ediyoruz. Bu soruna özel olarak da Başsavcılığın soruşturmayı hemen başlatmasının memnuniyeti içinde hukuki sürecin sürüncemeye bırakılmadan ivedilikle sonlandırılmasını, sorumluların cezalandırılmasını ve tahrip edilen alanın tekrar orman vasfına geri kazandırılması için gerekenin yapılmasını ve ormana girişin bariyerler vasıtasıyla araç trafiğine kapatılmasını talep ediyoruz.
İlimizin dört bir yanında peşi sıra orman yangınlarının çıktığı bu günlerde buradaki kanunsuzluğa karşı halk olarak yeterli tepkiyi veremezsek bunu yapanların yarın nelere sebep olacağını tüm kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.