Değerli Okuyucularım;
O kadar çok hata yapıyoruz ki; pek çok konuda.Keşke ders almayı bilebilsek ve
tekrarlamasak.Ama maalesef insan olarak ta ülke olarak ta pek çok konuda hiç
kahramanlıklar ve başarılar dolu tarihimizden ders çıkartamıyoruz.Belki de
bu nedenle hiç düze çıkamıyoruzdur kim bilir.Konumuz turizm olduğuna göre de
turizmini çeşitlendirerek yeni pazar payları oluşturan ülkeleri de hiç gözümüzün önüne
getirmiyoruz.Hem ders almıyoruz hem göze almıyoruz!
Bir zamanlar herkesin turizmci olmak istediği,otelde çalışanından tutunda
,esnafın,acentacıların,rehberlerin,hatta pazarcının bile yüzünü güldüren turizme ne
oldu da herkes turizmden kaçar oldu?
Nedeni gayet basit.Yine hatalarımızdan ders çıkartmadık ve vur beline kazmayı
hesabıyla hareket ettik.Hem çalışanların,hem turistin kanının son
damlasına kadar içilmesinin hesaplarını güttük.Sanki çalışanlar gibi turistinde sonu
gelmez,tekrar tekrar gelirler sandık.Ama evde ki hesap çarşıya uymadı maalesef.
Kaliteli turizm zamanla yerini her şey dahillere bırakarak kalitesizleşmeye
başladı.Turizmde kalite düşmeye başladıkça misafir kalitesi düştü.Misafir
kalitesizleşmeye başlayınca otel sahibi ve yöneticileri de misafire hizmet edecek
kişilerin kalitesine önem vermez oldular.Kalitesiz elemanlarla hizmet veren
kalitesiz tesisler çoğaldı.Süreç devam ettiği müddetçe de hepimiz kaybetmeye
mahkumuz.
Benim artık tam pansiyon,tam pansiyon plus,ultra,mega…vb konseptlerden ,şimdide
acentaların getirdiği konseptlerden kafam karışıyor.Bu işin sonu nereye gidecek acaba
diye düşünmeden edemiyorum.Her tarafından tarih fışkıran,kültürel çeşitliliğe
sahip,zengin mutfak kültürü olan,deniz,kum,orman,tarih,yemek,eğlence
fışkıran ülkemizde vermenin sınırını ne zaman koyacağız acaba? Evet artık
turizmden pay almak isteyen ülke sayısı fazlalaştı,seyahat çeşitliliği ve sayıları arttı
ama bu kadar ağır yük yüklediğimiz turizmimiz bizi daha ne kadar sırtında
taşımaya devam edecek sizce?
Tesisleşmeden ziyade az ve öz turizm yapmalıyız.Projeler
üretmeliyiz.Turizmimizi daha da çeşitlendirmeliyiz.Kültür ve tarih dolu
ülkemizde alternatif turizmlere ağırlık vermeliyiz.Ülkemizin her yerinden şifalı
sular fışkırıyor,dağlarında kayaklar yapılıyor,bitki çeşitliliği desen botanik
cenneti.İsteyen çıksın Karadeniz'in yaylalarında içeceği çayı kendi
toplasın,Egede zeytinini,Akdeniz de balığını tutsun,kekiğini,adaçayını
toplasın.Satırla doğrasın yiyeceği kebabın etini,yayıkta yapsın ayranını ama bunları
yapmaktan zevk alacak azıcık turist gelsin.Ülkemize değer versin,sömürülecek
ülke gözüyle bakmasın.Kaliteli turizm yapalım.Doldur boşalt tesisçilik,ne
kazanırsam kar zihniyetini biz bırakalım.Yeni bir ülke görmekten zevk
alan,kültürden,tarihten anlayan,amaç için gelmiş,kaynaklardan yararlanmasını bilen
turist gelsin.Sabahtan akşama kadar yiyen ve havuz başından kalkmayan,gezi anlayışı
otelin genel alanlarıyla sınırlı turistten kimseye fayda gelmez.Zaten bu gidişle
astarı yüzünden daha pahalı hale gelecek, bu nedenle daha çok kişi otelcilikten
kopacak.Öyle turistin bedeli otele ağır,yediği içtiği yanına kar,parası da acentaya kalır.
Sevgiyle kalın