Değerli okurlar bu konuda bir köşe yazısı yazmamın Avrupa’daki Türklere de yararlı olacağını
söylemişti Almanyanın en saygın günlük gazetelerinden birinin Yazıişleri Müdürü Bay Reuter.
Düşünmeme bile gerek yoktu.
Avrupalı kurallara aynen uyar çünkü devlet koyduğu kuralları kontrol eder, uymayanlara acıtıcı
cezalar verilir. Türkiye’de de kurallar var ama ne kimse uyar, ne de kontrol edilir.
En basit örneği Marmaris sahil yolu insanlar yürüsün diye yapılmış ama bisikletler hatta sabahları
motorlu araçlar gezerler. Ne kontrol, ne ceza vardır…
Bunu uygulatamıyorsan o zaman bu kuralı neden koyuyorsun?
Trafiğe bir bakın, heryer, hemen herşey kural ihlali. Araçların park ettiği yerlere bakın hepsi kural
ihlali. İstanbulun trafiğinin tıkanık olmasının tek sebebi kural ihlalleridir. Marmariste de olduğu gibi
anacaddeye, sokağa ve hemen heryere araçlar park ediliyor. Caddeler daralıyor ve geçerken trafik
yavaşlıyor. Çok yakında yazlıkçılar gelecek görün karmaşıklığı…
Seçimlerle ilgili Hak, Hukuk, Adalet deniyor çok güzelde kuralları uygulatmak için ne yapılacak?
Demokrasi bugün dünyadaki en iyi, en modern yönetim tarzıdır ancak disiplin olmaz ve kurallar
devamlı ihlal edilirse hiçbir netice alınamaz ve demokraside berbat olur.
Bugün batı medeniyetinde kameralarla bütün yollar kontrol ediliyor. Kural ihlali yapanlara bir hafta
içinde cezalar gönderiliyor, ödemez veya evde yoksa bir hafta içinde iki misli ve mahkeme masrafı
biniyor. Yani adamlar teknolojiyi kullanıyor. Af diye birşey yok.
Bakınız sigortalar arabalara küçücük bir alet takıyor ve sene sonunda kuralları ihlal etmemişseniz
sigorta ücreti düşüyor, ihlal etmişseniz yükseliyor.
Bunları yapmak para değil, inanılmaz ucuz hepsi birer yazılım.
Bu kadar basit birşeyi yapamıyoruz ve kuralları ihlal etmeye devam ediyoruz sonrada Avrupadan
saygı bekliyoruz.
Daha öncede yazmıştım Almanların bir atasözü vardır, Türkçeye çevirip yazıyorum;
“Kuruşa saygı göstermeyen Lirayı hakketmez”.