“Ölümü faili meçhul kalan aydın ve gazetecilerden Uğur Mumcu, yüreği ülke sevdasıyla dolu, dürüstlüğün, doğruluğun ve aydınlığın en önde gelen isimleri arasında yer almaktaydı. Araştıran, sorgulayan, okurlarına her daim hayata ve dünyaya farklı bir pencereden bakmayı öğreten aydın bir gazeteciydi. Gazeteciyi “haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan” olarak tanımlayan Mumcu’nun cesur ve eğilmez kaleminden çıkan analiz ve tespitlerinin doğruluğu, içinde bulunduğumuz dönemde çok daha iyi görülmekte ve anlaşılmaktadır. Ülkemizin ve Türk basınının kaybettiği en büyük değerlerden biri olan gazeteci Uğur Mumcu, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle karanlık olayları aydınlatmıştır.
Öldürülmesinin ardından geçen yıllar bir kez daha göstermiştir ki, ülkemizin aydınlık geleceğine ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak isteyenler, Uğur Mumcu’nun yazılarını, kitaplarını bir kez daha okumalı, demokrasi mücadelesini o kitapların ışığında vermelidir. Mumcu’nun Cumhuriyete ve aydınlık bir Türkiye’ye olan bağlılığını ve ülke sevgisini gelecek kuşaklara aktarmak en büyük görevimizden biri olmalıdır. Uğur MUMCU’nun, ülkemizde son zamanlarda yaşanan olaylar için büyük anlam taşıyan bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum. “Hukuk devletinin zedelendiği her ülke, kargaşalarla, zorbalıklarla, diktatörlüklerle karşılaşmak yazgısı ile karşı karşıyadır. Hukuk devleti, bireylerin olduğu gibi, partilerin ve kurumların ortak güvencesidir”
Uğur Mumcu yargısız infazların kahreden bir örneği, faili meçhul cinayetlerin en masum kurbanlarından biri olarak milletimizin vicdanında ve kalbinde sonsuza dek kalacaktır. Ölümünün 24. Yıldönümünde bizleri meşale gibi aydınlatan yürekli gazeteci Uğur MUMCU’yu saygı, minnet ve şükranla anıyorum."