UYGURLAR ÇİN’DEN AYRILMALI MI?

Zeki SARIHAN

 

 

 

 

Çinlilerin Sincan dedikleri, Bizde Doğu Türkistan olarak bilinen Çin’in Batısında, Türk soylu Uygur halkı yaşıyor. Uygurlarla ilgili basında sık sık can sıkıcı haberlere rastlıyoruz. Batı ve Türkiye’deki bazı kaynaklara göre Çin hükümeti, Uygurlara zulüm yapıyor, onları asimile etmeye çalışıyor. Bu zulümlerden kaçan Uygurlar, çeşitli ülkelerde sürgün hayatı yaşıyor ve Doğu Türkistan’ın bağımsızlık davasını ayakta tutmaya çalışıyor. Çin Hükümeti ise bu iddiaları reddederek Özerk Uygur Bölgesinde ortalığı karıştırmak isteyenlerin “bir avuç terörist” olduğunu savunuyor.

Eskiden sosyalizmden kaçanların sığındığı Türkiye’de, günümüzdeki hükümet, Çin Hükümeti’ni Uygurlara uyguladığı asimilasyoncu ve baskıcı politikası nedeniyle kınamıştır. Eskiden beri Türk milliyetçileri, Doğu Türkistan davasının en hararetli savunucularıdır. Çin Hükümeti’nin izniyle bu bölgeye giderek yaptıkları gözlemleri paylaşanların bile hükümet politikalarına aykırı hareket eden Uygurların çalışma kamplarında rehabilitasyona tabi tutulduğu ortaya çıkıyor. Yani ortada inkâr edilemez bir sorunun bulunduğu anlaşılıyor. Ama sorun nedir?

UYGURLARIN ÇİN’DEKİ YERİ VE ÖZERK YÖNETİM

Çözüm önerimizi yazmadan önce Çin ve Çin’deki Uygurların yeri hakkında ansiklopedik bazı bilgileri gözden geçirelim:

Çin kapladığı 9.597.000 km kare yüzölçümü ile dünyanın en geniş topraklara sahip ülkelerinden biridir. Aşağı yukarı 12 Türkiye’yi içine alabilecek bir genişliğe sahiptir. 2020 rakamlarına göre 1.436.962.790 nüfusu ile dünyanın en kalabalık ülkesidir.

56 etnik grubun yaşadığı Çin’in Türkiye gibi merkezi bir yönetimle yönetilmesi mümkün değildir. İngiltere’nin Birleşik Krallık, Amerika’nın Birleşik Devletler, Rusya’nın federasyon olması gibi, Çin birçok özerk bölgeden oluşuyor. Özerk yönetim 5 eyalet, 30 il, 120 ilçe, 1.100’den fazla köyde uygulanıyor. Bu bölgelere kendi alfabesini ve kendi dillerini kullanma hakkı tanınmıştır. Çin’deki milliyetlerin en kalabalık olanı 1.139.773.000 nüfusla Han milliyetidir. Zhung’ların nüfusu 16.828.000, Mançu’ların 10.708.000’dir. 9.828.000, nüfuslu Hui’ler ve 8.945.000 nüfuslu Mio’lardan sonra 8.405.000 nüfusla Uygurlar beşinci sırayı alıyor. Yani Uygur Özerk Bölgesinin nüfusu, Çin Halk Cumhuriyetinde yüzde 0.58 gibi küçük bir azınlığı oluşturuyor. Buna rağmen Uygur Özerk bölgesinin yüz ölçümü 1.664.897 km kare ile Türkiye’nin yüzölçümünün iki katından fazladır.

Uygur bağımsızlıkçı hareketinin işlerini zorlaştıran, Çin’in bu konuda ödün vermez tutumunun yanında muhtemeldir ki, Uygur Özerk bölgesinde nüfusun birleşimidir de. Bu bölgede halkın ancak %46.42’si Uygur’dur. İkinci büyük milliyet %39 ile Hanlardır. Çin’in tamamında 2010 sayımına göre 10.071.000 Uygur yaşıyormuş. Bunlar ülke nüfusunun %0.76’sına denk geliyor. Ülkenin genel nüfusu yanında bu kadar önemsiz görünen bir nüfusun bağımsızlık isteği garip ve gerçekleşmesi imkânsız görünse de çağımız aynı zamanda milliyetler çağı olduğu için bunu normal karşılamak gerekir. Birkaç yüz binlik milliyetler içinde de bağımsızlık isteyenler var.  

Uygur bölgesinde ayrılıkçı hareketinin halkta ne kadar destek bulduğunu bilme imkânına sahip değiliz. Birçok ülkede gerek millî farklılıklardan, gerekse rejim karşıtlığından, hatta gelişmişlik farkından ötürü bu tip hareketler görülüyor. İngiltere, İspanya, Belçika, Rusya hatta şimdi ABD’de baş gösterdiği gibi, mevcut statüye karşı çıkanların bir kısmı özerklik, bir kısmı bağımsızlık istiyorlar. İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden beri dünyada bu akımların sonucu pek çok yeni devlet kuruldu. Yalnız Afrika’da yeni kurulan devletlerin sayısı 40 olarak ifade ediliyor.

TEK ÇÖZÜM REFARANDUM

Bu sorunu çözmenin tek ve en adil yöntemi, sorunlu bölgelerde tarafsız bir halkoylaması yaparak halkın eğilimini ortaya çıkarmaktır. Türkiye tarihi, bu usule yabancı değildir. Osmanlılar zamanında muhtar eyaletler ve bölgeler vardı. Msakı Millî’de de Batı Trakya’da, Arapların çoğunlukta olduğu bölgelerde ve Kars, Ardahan, Batum’dan oluşan Üç İlde gerekirse halkın oyuna başvurulacağı hükmü yer alıyordu.

Uygurlar, Çin devleti içinde özerk bir bölge statüsünde yaşamaya devam etmek istiyorlarsa gerisi boş bir çabadır ve buna aykırı hareketler Uygurların iradesini de hiçe saymaktan başka bir şey değildir. Yok, ayrılmak istiyorlarsa buna da kimse bir şey diyemez. Bu da ancak adil bir referandumla belirlenebilir. (14 Şubat 2021)