Ege Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Abdioğulları, Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Temel Irmak'la ilgili bir makale kaleme aldı.
İşte o makale.
Vatan evladı.
Aykırı gazeteci Temel Irmak … O bir Karadeniz uşağı, yani bu memleketin sigortası olan uşaklardan bir tanesi. Uşak diyorum… Yatlardaki villalarda veya filmlerde görmeye alışık olduğunuz uşaklardan değil. Karadeniz'de doğmuş büyümüş, orasının kültürünü almış gençlere verilen genel isimdir uşak kelimesi. Kemençe eşliğinde horon tepmesiyle, taka dediğimiz balıkçı teknelerinde cephane taşıyacak kadar yürekli olması,vatan memleket dendiğinde canlarını yok saymasıyla tanınan uşaklardan bahsediyorum. İşte bizim gazeteci Temel IRMAK kardeşimizde böyle bir gazeteci. Onu hepiniz 15 temmuz gecesinden tanıyabilirsiniz, tankların önüne yatamadı amma ateş eden helikopterden de kaçmadı, her Türk vatan evladı gibi sokaklarda ve görevinin başındaydı. Onu diğerlerinden ayıran özellik ise 15 temmuz gibi sonu belli olmayan karanlık bir gecede, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'ın Marmaris’te olduğu anlarda ve sayın Erdoğan'ın ilk açıklamasını, canını tehlikeye atarak gazeteci olarak cep telefonundan tüm dünyaya yayın yapmasıydı. Temel Irmak’ı biraz yakından tanımak gerekirse, Samsun Çarşamba doğumlu olan bu kardeşimiz, Rahmetli Bakkal Fikri beyin (Makamı cennet olsun) 6 çocuğundan bir tanesi, Karadeniz den, Marmaris’e gelmeleri ise inşaatlarda çalışmak için, on sekiz yaşında Marmaris'e gelen Temel, ilk başlarda hem eğitimine devam ediyor, hem de inşaatlarda çalışan ağabeylerine yardım ediyordu. Boşta kaldığı zamanlarda şiir yazıyordu. Temel, Denizli'de yayınlanmakta olan Denizli gazetesine şiirlerini yayınlatmaya başladığında, ruhundaki gazetecilik merakı da her geçen gün pişiyor ve olgunlaşıyordu. Hayatın zorlu çarklarında yoğrulan Temel, haksızlığa ve zulme küçüklüğünden beri karşıydı, bu yüzden aykırı düşünceleri onu her toplumda öne çıkarıyor, dağınık saçlarına ve top sakalına rağmen dikkatleri üzerinde toplamayı başarıyordu. Giyindiği zaman Yeşilçam artistlerine taş çıkartacak kadar yakışıklıda olan Temel'de hafiften oyunculuk ruhu da var bakalım ilerleyen günlerde ünlü bir gazetecimi yoksa ünlü bir artist mi olacak. Ebetteki aykırı olan Temel kardeşimizde Karadeniz çocuğu olmanın hırçınlığını da çok kolay görebilirsiniz, lakin Temel'in en güzel özelliklerinden birisi, her Anadolu gazetecisi gibi parayla arası pek iyi değil. Ne satın alınabilir, nede paraya tamah ettirebilirsiniz, açlıktan ölür ama dürüstlüğünden taviz vermez. Her zaman ekonomik sıkıntı yaşamaya müsait gazetecilerin başını çekmektedir.
Her neyse temel in Muğla Büyükşehir Gazeteciler Cemiyet Başkanı Cem KAYTAN’ Marmaris teki Gazetecilere, Ege gazeteciler konfederasyon Başkanı olarak plaket takdim ederek onurlandırmamı istedi.
Bende genel Başkanımız ve Yönetim kurulumuz uygun görüyorsa neden olamasın dedim.
Geleneksel olarak düzenlenen TGK başkanlar kurulu toplantımız,9-11 Aralık 2016 tarihinde Muğla Büyükşehir Gazeteciler Cemiyetinin ev sahipliğinde gerçekleşti. Başarılı bir organizasyondu. Cem kaytan ve ekibini tekrar kutluyorum. Temel Irmak kardeşimle de bu toplantıda tanıştık.
Ben EGF genel başkanı olduğumu söylemedim, Afyon'da gazetecilik yaptığımı söyledim. Temel freni olmayan kamyon gibi, hem EGF'ye hem de bana yaylım ateşine başladı. Benim yüzüme baka, baka, ülkü kardeşimize geceyi protesto edeceğini, ödülü kabul etmeyeceğini, çalışanla çalışmayanın bir tutulamayacağını herkese böyle müstesna bir ödülün verilemeyeceğini söylüyor, bir taraftan da yemeğini atıştırıyordu. Elbette Temel haklıydı, ödül hak edene verilmeliydi ve hakkaniyet dahilinde verilmeliydi. Lakin EGF gibi bir kurumda tüm meslektaşlarına saygılı ve birleştirici olmalıydı. Yoksa Temel'de mensubu olduğu bu meslekteki tüm arkadaşlarıyla gurur duyduğunu her fırsatta dile getiriyordu. Böyle bir atmosferde ödül töreni başladı.
TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı'nın konuşmasından sonra, 15 temmuz da destan yazan Valiler arasında başı çeken başarılı Vali Amir ÇİÇEK sözü aldı. Sayın Vali Amir ÇİÇEK gözleri dolu bir şekilde 15 Temmuz gecesini anlattı, inanın tüylerimiz diken, diken oldu. Çünkü Muğla’da yaşananlar bu gözü dönmüş canilerin ne derece ileri, gittiğinin açık göstergesiydi. Sayın valinin konuşmasından sonra sıra ödül törenine geldi, hani derler ya aşağısı sakal yukarısı bıyık diye aynen öyle bir durum. Vali beyin konuşmasından sonra, tekrar konuşma yapmak resmen bir terbiyesizlik, lakin bir tarafta da, güzel bir organizasyon ve başarı destanının leke alma ihtimali var.
Temel plaketi iade etmesi demek basın camiası adına çok üzücü bir durum olacaktı. Önce Yaradana sonrada sayın Valinin anlayışına sığınıp, ödülleri dağıtırken konuşma yapmak üzere mikrofonu elime aldım. Memleketin evladı olan Temel IRMAK’ın gösterdiği cesaret ve meslek aşkını anlattık, göz ucuyla da Temel'i kontrol ediyordum, ben anlattıkça Temel Kardeşimin yüzü kızarıyor, bıyık altından gülüyor ve memnuniyetini dile getiriyordu. Tabi ben plaketini takdim ettiğimde Temel mutlu ve mesut bir şekilde çalışmasının mükafatı olan ödülünü koltuğunun altına alıp masasına geçti. Gece ilerlerken bir ara temelle yan yana geldik, ‘Ne o temel protesto edecektin ne değişti’ diye sordum.
Temel güldü ve ‘Başkan öyle bir konuştun ki bu saatten sonra nasıl iade edeyim’ dedi. Demesiyle de kucaklaştık ve sarıldık. Tekrar Tebrik ettim. İyi ki bu memleketin TEMEL'leri var iyi ki bu memleketin TEMEL'leri sağlam ve köklü.