VEFA

Temel IRMAK /Gönül Dostu

Vefa, dost ikliminde yetişen güllerdendir. Onu düşmanlık atmosferinde görmek mümkün değildir. Vefa, duygu, düşünce ve tasavvurda aynı şeyleri paylaşan kişilerin özelliğidir. Kin, nefret ve kıskançlık gibi duygular ise vefanın baş düşmanlarıdır. O, sevgi ve mürüvvetin bağrında boy atar. Vefayı, insanın gönlüyle bütünleşmesi şeklinde tarif edenler de olmuştur. Doğrusu kalbî ve ruhî hayatı olmayanlarda vefadan bahsetmek kolay değildir. Konuşurken doğru söyleme, verdiği sözlerde, ettiği yeminlerde vefalı olma gönül hayatına bağlıdır. Kendini yalan ve aldatmadan kurtaramayan, verdiği söz ve yeminlere aykırı davranan ve yüklendiği sorumluluğun ağırlığını duymayan iki yüzlü ve mürai tiplerin gönül hayatına sahip olabileceklerini düşünmek, kişinin kendini aldatması ile eş değerdir.

Vefa kelimesi sözlüklerde, aldatma ve hıyanetin zıddı olarak, sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme; sevgi, bağlılık ve dostlukta sebat; yetme ve yetişme; güzel ve yüce ahlâk anlamlarında kullanılır. Vefalı kişi, üzerindeki hakları eksiksiz ödeyen/yerine getiren ve sadece kendi hakkı olanı alan kişidir.

Gazeteci de olsak bizlerde insanız. Bizlerinde aileleri, ana – baba hısım akrabaları var.

Marmaris gibi turizm kentinde gazetecilik yapmak zordur. Çünkü herkesin geçim kaynağı turizmindir. Bazen bizler esnaflara görünmeyebiliyoruz. Kimin başı sıkıntıya girse o zaman gazeteciler akıllarına geliyor.

Hani derler ya; “kırk gün sırtında taşı, bir gün indir. Senden kötüsü olmaz” diye. Bizlerde aynen öyleyiz.

Onlarca kamu kuruluşu ve dernekler basın toplantıları olduğunda, gazeteciyi inin dibinde olsa ararıp bulurlarken, gazetecilerin mutlu veya kötü günlerinde nedense ortalıklarda görünmezler. Bir telefon açıp da, “gazetecinin mutlu günü veya acısı paylaşılmaz.” Kaderin kötü tarafı budur işte. 10 yıl GÜNDEM Gazetesi ve 6 yılda BAYRAK Gazetesiyle, Marmaris'in sesi olmaya çalıştık. Anladım ki, boşunaymış. Yani vefasızlık almış başını gidiyor.

“ALLAH'A EMANET OLUNUZ”