Acar Ünlü Armutalan Belediye Başkanı Muhammet Ünlü’nün oğlu, Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar’ın ise yeğeni olsa da herkes gibi farklı bir birey. Babası ve dayısı beklide o dönemler hiç düşünmedikleri belediye başkanlığı koltuklarına oturmadan çok daha önce, 2001’de CHP’ye üye olan Acar Ünlü, “Cumhuriyet Halk Partili olmak bizim damarlarımızdan gelen bir olgu. Ben doğuştan CHP’liyim” diyor. Ama her fikre saygılı olduğunu, Voltaire’in Jean-Jacques Rousseau için sarf ettiği “Seninle aynı fikirde olmasam bile, senin düşünce hakkını savunmanı ölümüne savunurum” sözleriyle özetliyor. "Ancak savaşların bile kuralları var" deyip, siyasetin ahlak çerçevesinde yürütülmesi gerektiğinin altını çiziyor. Acar Ünlü, her geçen yıl alt yapısıyla çevre düzenlemesiyle daha da güzelleşip değer kazandığını belirttiği Marmaris’e borcu olduğunu düşündüğünü, bunu ödemek için de Belediye Meclis Üyeliği görevine talip olduğunu söylüyor. 30 Mart yerel seçimlerinden sonra yürürlüğe girecek Büyükşehir Yasası’yla birlikte belde ve köy tüzel kişiliklerin kalkarak ‘bütün ilçe’ haline gelecek Marmaris’i tecrübeli bir belediye başkanı ve ekibin yönetmesi gerektiğine de inanıyor. Satır aralarından yukarıdaki cümleleri öne çıkarttığımız Acar Ünlü’yle Temel Irmak’ın söyleşisinin tamamı şöyle:
T.I.: Neden belediye Meclis üyeliğine aday oldunuz?
A.Ü.: Peki ben bu göreve neden talibim? Benim, herkesin yaşadığı yere bir borcu olduğu şeklinde bir düşüncem var. Neden? Şöyle anlatayım... Ben burada doğdum, burada büyüdüm. Maddi ve manevi değerlerimi burada kazandım, burada büyüdüm. Öğrenim hayatımın altyapısını ilk ve orta eğitimimi Marmaris'te aldım. Kazancımı burada elde ettim. Burada ailemi kurdum, onlara burayı memleket seçtim. Tanıdığım herkesten birşeyler öğrendim, dolayısıyla manevi kazanımlar elde ettim. Bana göre herkesin kazanımlar elde ettiği yere, birlikte yaşadığı topluma bir borcu vardır. Ve bir de bu borcu ödeme şekli vardır. Sizler gazetecilik yapıp halkın haber almasına aracılık ediyorsunuz, bir öğretmen çocuklarımıza eğitim vererek, bir doktor bizleri tedavi ederek borcunu ödüyor. Ben de siyaseten memleketimize hizmet etmeyi tercih ettim. Hem vatanımıza, memleketimize borcumu ödemek istiyorum, hem de Marmaris'in daha güzel olmasını arzuladığımız geleceğine bir katkım olmasını istiyorum. Benim siyasete giriş amacım budur. Benim asıl amacım, memleketimizin geleceğinin şekillenmesine iyi bildiklerimle, doğru bildiklerimle katkı koymaktır.
T.I. Bu borcu nasıl ödeyeceksiniz? Ne yapacaksınız, neyi değiştirerek yada geliştirerek Marmaris’e kazandıracaksınız?
A.Ü.: Değiştirmekten ziyade, geliştirmek önemli. Tabi ki kötü giden birşeyler var ise bunları doğru tespitler ve yerinde uygulamalar ile değiştirmek gerekir. Ama mevcudu geliştirmek daha kolaydır. Hem de etrafımızda çok kötü şeyler yok, sadece geliştirilmesi gereken şeyler var. Enerjimizi değiştirmek yerine geliştirmeye harcadığımızda hem daha az enerji harcarız, hem de daha kısa sürede daha iyi bir sonuç elde ederiz diye düşünüyorum. Etrafınızda tabi ki düzeltilmesi, geliştirilmesi gereken konular var ama çok da değişecek, değişmesi çok da elzem şeyler olduğunu düşünmüyorum. Göreve geldiğimiz zaman ne yapacağım? Yapının içine girip, mevcut durumu tahlil edip, içerideki yapıyı tespit edip, inceledikten sonra bunları açıklamak bence daha doğru olur. Farazi ‘ben buraya hava alanı yapacağım’, ‘Marmaris'ten İçmelere köprü yapacağım’ diyerek değil yapabileceklerimizi, olması gerekeni ve doğru olanı söylemek lazım. Geliştirmek, değiştirmesi gerekenler varsa tabi ki bunları değiştirmek için göreve talibiz.
Marmaris neydi, Marmaris nereden nereye geldi! Bu, Marmaris yaşayanın çok yakından bildiği uzun bir hikaye. Geçmişi bir kenara bırakırsak, mevcut durumda Marmaris iyi bir noktaya geldi. Nasıl geldi alt yapısıyla geldi. Nasıl geldi makyajıyla yani çevre düzenlemeleriyle geldi. Yollar düzeltiliyor, yürüyüş yolları açılıyor. Faklı noktalarda, düzenlemeler yapılıyor, parklar yapılıyor, meydan yapılıyor. Olmayan ama olması gereken şeylerin Marmaris’e kazandırıldığını görüyoruz. Bunlar bittikten sonra artık ekonomik gelişmeye yönelik adımlar atılması gerekir. Artık, yol bakımı, eksik kalan yolların yapılması, parke değişimi gibi rutin işlemler, Marmaris’te bir plan dahilinde düzene oturmuştur.
Bundan böyle önemli olan Marmaris’in ekonomik gelişimine yönelik uygulamalar olacak. Ben de buna yönelik düşüncelerimi ifade ederek, projeleri üretmeye, uygulamaya yönelik çalışmalar içinde olmayı planlıyorum. Acar Ünlü Belediye Meclis üyesi olmuş olmamış çok önemli değil. Benim amacım, tekrarlıyorum Marmaris’e hizmet etmek. Niye? Çünkü, benim Marmaris’e borcum var. Vicdani sorumluğu olan biri olarak bu borcumu ödemek istiyorum. Yarın çocuğum bana ‘Baba sen ne yaptın memleket için. Bak bu haldeyiz sen niye müdahil olmadın. Niye zamanında bir şeyler yapmadın” demesin istiyorum. Yoksa ben isim ve koltuk sevdalısı değilim.
T.I.: Son dönemlerde Marmaris’te yaşayan genç kuşağın gerek siyaset gerekse sivil toplum hayatı içerisinde daha etkin olduğunu gözlemliyoruz. Marmaris gençliğinin siyasete bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
A.Ü: Marmaris hem yaşayan kitlesi hem Marmaris siyaseti biraz kabuk değiştirdi. Artık insanlar 1980’lerin 1990’ların kasaba politikalarına prim vermiyorlar. İnsanlar karalamaya, birbirini aşağıya çekmeye yönelik yapılan siyasete, politikaya prim vermiyorlar. Önemli olan siz insanlara nasıl katkı sağlayacaksınız. Siz insanlara nasıl bir değer yaratacaksınız. Marmaris yaşayanı için önemli olan bunlar artık. 1980’lerin 1990’ların sığ politikaları artık tutmuyor. Tutmadığını da yakın geçmişte gördük. Marmaris siyasetinin gençlere ihtiyacı var. Ama birilerinin ortaya çıkıp önderlik yapması, insanların farkındalığını artırması gerekiyor. Belki de benim böyle bir görevim, böyle bir misyonum var. Bundan sonra gençlerin daha çok işin içine gireceğini düşünüyorum. Görünen o ki, önümüzdeki dönemlerde Marmaris’i yeni liderler yönetecek. O’nun için şimdiden bazılarının hazırlanması kendisini yetiştirmesi, geliştirmesi gerekiyor. Gençlerin siyasete daha fazla ilgi göstermeye başlaması da bence bu gerekliliğin, kabuk değişiminin göstergesi. Bu ilgi azalmamalı, korunmalı hatta artmalı ki, gençler kendi geleceklerini yönlendirebilsinler.
T.I.: Farklı kulvarlarda, farklı partilerde siyaset yapanların birbirlerine tavırları nasıl olmalı sizce?
A.Ü.: Herkes aynı düşüncede olacak diye bir kural yok. Zaten bunu bekleyemeyiz. Olmasın da. Herkesin kendisine göre siyasi bir düşüncesi olabilir. Önemli olan ahlaki çerçeve içerisinde bu düşünceyi savunabilmek, uygulayabilmektir. Yoksa, kimseye fikri yüzünden kızılmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum. Türkiye’nin geçmişinde bunun acı örneklerini yaşadık. Düşünce suçu, siyasi suçlar bunlar çağdışı hatta insanlık dışı uygulamalar. Ama tekrarlıyorum, siyasi mücadele ahlaki çerçeve dahilinde yapılmalı. Rakibe bel altından vurulmaması lazım. Dünya tarihinin en önemli düşünürlerinden Voltaire’nin bir sözü vardır ‘Seninle aynı fikirde olmasam bile senin düşünce savunma hakkını ölümüne savunurum” diyor. Bu sözleri bir başka önemli düşünür Jean-Jacques Rousseau için söylüyor Voltaire ile Jan Jack Rousseau hiç anlaşamayan, hayata bakışları çok farklı iki düşünür ama oldukça ahlaklı, seviyeli bir şekilde fikirlerini paylaşmışlar. Bizler de, katılmasak da insanların düşüncelerini savunmalarına saygı göstermeli, doğruyu beraberce, tartışarak bulmalıyız. Bence işin doğrusu bu. Herkes CHP’li olacak, herkes AKP’li olacak, herkes MHP’li olacak diye bir kural yok. Olmasını bekleyemeyiz, beklememeliyiz de zaten. Gelişim olmaz, değişim olmaz o zaman. Önemli olan mücadelemizi yakışan şekilde ve toplum hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak verebilmektir. Savaşların bile kuralları vardır. Bence doğru olan şudur ki; insanlar düşünceleri doğrultusunda siyasi bir oluşumda yer alsın, Sağlıklı ve ahlaklı çerçevede siyaset yapsın.
T.I.: Babanız ve dayınız belediye başkanı, bu durumun size getirdiği artılar yada eksiler var mıdır?
A.Ü.: Evet birçoğumuzun bildiği gibi ben Armutalan Belediye Başkanı Muhammet Ünlü'nün oğluyum, Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar'ın da yeğeniyim. Cumhuriyet Halk Partisi'ne ise 2001 yılında üye oldum. Ama benim Cumhuriyet Halk Partisi ile tanışıklığım bu belediye başkanlıklarından ve üyeliğimden daha eskiye dayanıyor, köklerimize dayanıyor. Ben hep bu ailenin yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin içerisindeydim. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kemalist düşüncenin bir yansıması olan Cumhuriyet Halk Partisi bizim sonradan öğrendiğimiz değil, hep içimizde mevcut olan bir olgu diye değerlendiriyorum. Bununla beraber ben kendimi bildim bileli babam yani Armutalan Belediye Başkanı Muhammet Ünlü bu partinin içerisindeydi ve bu partinin çeşitli kademelerinde de görev almıştır. Babamın ve dayımın halk tarafından sevilmeleri, kentin idarecileri olarak takdir edilmeleri, kitleler tarafından desteklenmeleri, benim için çok güzel, onur veren, gurur veren bir durum. Ama herkes kendi başına birer birey. Babam da, dayım da, ben de ayrı birer bireyiz. Benim babam veya dayım olmaları onların sözcüsü veya oycusu olduğum anlamına gelmez ve bu düşünülemez. Onlar benim babamdır dayımdır, gurumdur, onurumdur. Ama babam da dayım da evde babamdır, evde dayımdır. Dışarıda ise herkes birer bireydir. Muhammet Ünlü'nün oğlu olmak yada Ali Acar'ın yeğeni olmak çok güzel... Ama Acar Ünlü olarak anılmak daha güzel. Sonuç olarak ben onların ne sözcüsüyüm ne de her yap dediklerini yapacak biriyim. Doğru olana doğru, yanlış olana yanlış demek benim hem ahlaki hem de toplumsal görevim zaten. Bu konuyu iyi anlatabilmek beni mutlu edecektir ki; ben Acar Ünlü olarak bu göreve talibim.
T.I.: 30 Mart yerel seçimleri sonrası Marmaris bütün ilçe haline gelecek. Bu konudaki düşüncelerinizi ve son sözlerinizi alabilir miyiz?
A.Ü.: Önemli olan Marmaris’te güzel şeylerin yapılması ve bence, Marmaris’te iyi şeyler yapılıyor. Bunu yerli ve yabancı misafirlerimizin tepkilerden, bildirdikleri geri dönüşümlerden anlayabiliyoruz. Marka firmalar Marmaris’i daha çok tercih ediyor, burada işletme açıyor. Bunların hepsi Marmaris’in değer kazandığının göstergesi. Ama tüm bunların sürekliliğinin sağlanması, korunması çok önemli. Yeni dönemle beraber belde belediyeleri kapanıyor, köy tüzel kişilikleri ortadan kaldırılıp mahalle haline geliyor. Buna rağmen, ilçe belediyeleri açısından çoğu şey açık değil, uygulama esnasında görülecek. Tek belediyenin getireceği zorluklar belki de karmaşayı ortadan kaldırabilecek çok ciddi bir tecrübe gerekiyor. Ben bu yüzden de insanların sağ duyulu davranıp, mevcut durumu bilen, belediyenin işleyişini bilen, vaat vermek yerine proje koyup gerçekleştirmiş insanların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum, kentin bu süreçte sağlıklı işleyişinin bu sayede daha rahat süreceğini düşünüyorum. Yani mevcut belediye başkanının yönetimiyle devam etmenin, daha sağlıklı sonuçlar vereceğini düşünüyorum. Çünkü ortada 10 senelik tecrübeye sahip belediye başkanı ve ekibi var. Belediye tecrübesi olmayan bir başkanın ve ekibinin yönetime gelmesi zorluklar sürecini uzatacak, bekli de geri dönülmez, işin içinden çıkılmaz hale getirecektir. Marmaris yaşayanı zaten bunun farkında ve bilincinde. Takdir tabii ki tüm Marmaris halkının.
ACAR ÜNLÜ KİMDİR?
Acar Ünlü, 1981 yılında Muğla'da dünyaya geldi. İlk okulu Marmaris Atatürk İlkokulu'nda ve orta okulu da Kenan Evren İlköğretim Okulu'nda bitirdi. Daha sonra İzmir Özel Türk Koleji Fen Lisesi'nde öğrenimime devam etti. 2003 yılında Başkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdi. Ve ardından Bilgi Üniversitesi'nin MBA programı kapsamında işletme yüksek lisansı yaptı. 23 yaşında aile şirketlerine ait olan otellerde genel müdürlük görevini üstlendi.
2007'den bu yana ekibi ile birlikte ortaya koyduğu ve geliştirmeye devam ettiği Pizzarium ve Yoda isimli yiyecek içecek markaları ile aktif ticarete devam etmektedir.
Rotaract derneğinde toplum yararına çeşitli faaliyetlerde bulundu. Ve yine toplum yararına hizmet üreten Lions derneğine üye. Marmaris Genç İşadamları Derneği Marmaris Şubesi Genel Sekreterliği görevini bir dönem yaptı ve halen bu derneğin de aktif bir üyesidir.
2006 yılında Aylin Ünlü ile evlendi ve Ayperi isimli dört yaşında bir de kızı var.