COVID-19 pandemisi nedeniyle alınan önlemler kapsamında, İş Kanunu’nda; fesih yasağı, ücretsiz izin uygulaması, kısa çalışma uygulaması, nakdi ücret desteği ve bazı sürelerin uzatılması konularında önemli değişiklikler yapıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile nakdi ücret desteği ve işten çıkarma yasağı da 17 Mart'tan itibaren 2 ay daha uzatıldı. Bahsi geçen düzenlemeye aykırı davranan işverenlere veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için feshin yapıldığı tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verileceğini belirten Avukat Şeyma Baykal “İlgili idari para cezasına ilaveten, bu süreler dahilinde işverenler tarafından yapılacak her türlü fesih geçersiz kılınacak ve işverenlerin, bu işçilere, işe iade ile kıdem ve ihbar tazminatı ödeme riskleri söz konusu olacaktır.” diyor. Yeni yapılan düzenlemeyle ücretsiz izin konusunda da düzenlemeye gidildiğini belirten Baykal, işverenin tek başına aldığı bir karar ile fesih yasağı süresi içerisinde işçileri ücretsiz izne çıkarabileceğini belirtiyor.
Pandemi döneminde, İş Kanunu (“İş Kanunu”)’na eklenen Geçici 10. Madde ile geçici bir istihdam güvencesi sağlanması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, İş Kanunu kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin iş sözleşmesi, 17.05.2021 tarihine kadar(“Fesih Yasağı Süresi”) İş Kanunu’nun 25 inci maddesinin ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemeyecek; ancak işverenin tek başına vereceği bir kararla ücretsiz izin uygulamasına gitmesi mümkün olacaktır.
Ek olarak İşsizlik Sigortası Kanunu’na (“4477 sayılı Kanun”) eklenen geçici madde 23 ile kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak isteyen işverenlerin kısa çalışma uygulanan dönemde fesih yasağına uyması gerektiğinin de altını çizen Avukat Şeyma Baykal “Bu yasak, sadece işveren fesihleri için söz konusudur. Yani yasal düzenleme, işverene belli sebeplerle “geçici fesih yasağı” getirmektedir. Bunun anlamı, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler hariç diğer haklı ve geçerli sebeplerle fesih yapamayacağıdır. Örneğin, fesih yasağı süresince, sağlık sebepleri ile zorlayıcı sebebe dayalı işveren fesihleri yapılamaz. Aynı şekilde, işçinin kusurlu davranışlarına ve yetersizliğine dayalı bir fesih de yapılamaz. Yine işletmesel gereklere dayalı fesihler de yapılamaz. Ayrıca işçinin talebi üzerine işveren feshi (yani “talep üzerine fesih”) de yapılamaz” diyor.
Bununla birlikte; işçinin fesih yapmasının (istifa etmesi de dahil), işçi ile işverenin anlaşarak iş ilişkisini sona erdirmesinin (ikale) fesih yasağı kapsamında olmadığını vurgulayan Baykal “Belirli süreli iş sözleşmeleri süre bitimi sebebiyle kendiliğinden sona ererse bu durum da iş veren fesih yasağı kapsamında sayılmaz. Ancak süresinden önce işveren feshi yapılırsa bu da “fesih yasağının” ihlali olur. Bu yaklaşım azami müddetli belirsiz süreli iş sözleşmeleri için de geçerlidir” diyor.
Bahsi geçen düzenlemeye aykırı davranan işverenlere veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için feshin yapıldığı tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilecektir. İlgili idari para cezasına ilaveten, bu süreler dahilinde işverenler tarafından yapılacak her türlü fesih geçersiz kılınacak ve işverenlerin bu işçilere işe iade ile kıdem ve ihbar tazminatı ödeme riskleri söz konusu olacaktır.
Yapılan son düzenleme ile ücretsiz izin konusunda da düzenlemeye gidildiğini belirten Şeyma Baykal “Yeni getirilen düzenleme kapsamında işveren tek başına aldığı bir karar ile fesih yasağı süresi içerisinde işçileri ücretsiz izne çıkarabilecek olup işçi bu durumun çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik teşkil ettiği gerekçesiyle iş akitlerini feshedemeyecektir” diyor.