Tahliyelerin haber olarak bile medyada kendine yer bulamadığı davada savcılık yeni cezalar isterken sanıkların tahliye talepleri ise reddedildi. Duruşma 29 Temmuz’da bugün görülmeye devam edilecek. Gazete, televizyon, haber ajansları ve internet haber sitelerinde bir yıl önce haberlerine boy boy yer verilen dava artık birkaç cümle ile bile haber olarak kendine yer bulamaz oldu. Davaları ise takip eden gazeteci hiç olmazken izleyici locaları sadece sanık yakınlarına kaldı.
Yeni cezalar istendi, Sanıkların tahliye talebi de reddedildi
TMK 10′ncu maddesi ile görevli Savcı Zafer Kılınç’ın hazırladığı iddianamede, 49′u muvazzaf asker 72′si tutuklu, 357 sanık hakkında dava açılmıştı. Sanıklar için 1 ile 3 yıl hapisten, ağırlaştırılmış müebbete varan değişik cezalar istenmişti.
İzmir 12′nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 gündür görülen davaya, tutuklu ve tutuksuz sanıkların bazıları ve avukatları katıldı. Tutuklu sanık avukatlarının tahliye taleplerinin alındığı duruşmada, TMK 10′ncu maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcıları Mehmet Sedat Erbaş ve Hüseyin Alabay, tutuklu sanıkların hiçbirinin tahliye edilmemesi yönünde mütalaa verdi.
Cumhuriyet Savcıları, tüm sanıklar yönünden “yeni suç unsurlarının tespit edildiğini”, bu nedenle TCK 329/1-2 maddeleri uyarınca ‘Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama’ suçundan 5 ile 15 yıl arasında, TCK 336/1-2 maddeleri uyarınca ‘Yasaklanan bilgileri açıklama’ suçundan 3 ile 15 yıl arasında olmak üzere toplam 8 ile 30 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırılmalarını talep etti. Böylece tüm sanıklar için önceden istenen cezalara yenileri eklendi.
Sanık avukatları yeni ceza istemine karşı savunma yaptı, tahliye istemlerini yineledi.
Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, savunmaların tamamlanmasının ardından mahkemenin kararını açıkladı. Mahkeme tüm tahliye taleplerini reddetti. Mahkeme savcıların yeni cezalarla ilgili değerlendirmeyi gelecek duruşmada yapacağını açıklayıp duruşmayı Temmuz ayı sonuna erteledi.
Tutuklulukları adeta cezaya dönüştü
Mayıs 2012’den bugüne kadar tutuklu olan sanıkların aileleri ve avukatları bu tutukluluk sürelerine isyan ederken tutuklulukları adeta cezaya dönüşmüş durumda. 14 aya yakındır tutuklu bulunan sanıkların ailelerinin yanında işadamı olan sanıkların işyerlerini de cezaevinden idare etmek zorunda bırakılmaları işlerinin de aksamalarına neden oluyor.
Adeta cezalarını mahkeme bitmeden çektiler
15 aya yakındır tutuklu bulunan 72 sanık ceza almamaları yada 2 yıl ve daha az ceza almaları durumunda zaten cezalarını çekmiş olacaklar. Ceza almayan tutuklu sanıkların yattıkları süre için yasal haklarını aramalarına kesin gözüyle bakılırken az ceza alan sanıklar olursa zaten yattıkları süre gözönünde bulunarak özgürlüklerine kavuşmuş olacaklar.
Sadece 7 tahliye
12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 357 sanıktan 49'u muvazzaf asker olmak üzere 72'si tutuklu bulunuyor. 16 Nisan 2013 günü başlayan yargılamanın ilk aşaması, 5 Haziran günü tamamlandı. Mahkeme heyeti bu süreçte, iki kez avukatların, müvekkillerinin tahliyesine yönelik istemleri değerlendirdi. İlk değerlendirme toplantısında, heyet, 2'ye karşı 1 oyla hiçbir sanığın tahliye edilmemesi yönünde karar verdi. Heyet, son duruşmanın yapıldığı gün tutuklu 79 sanıktan, 7 kadının tahliyesine karar verdi. Bu isimlerden biri, Genelkurmay Başkanlığı'ndaki sivil personel, 1'i masaj salonu işletmecisi, diğer 5'i de kendilerini, 'eskort kız' olarak tanımayan, sanıklar oldu.
İzmir'deki 49'u muvazzaf asker 79'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı "Gizli bilgi ve belge bulundurma" davasında tahliye taleplerini değerlendiren mahkeme heyeti, 5 Haziran'daki duruşmada, muazzaf askerlerin tahliye istemlerini kabul etmezken, tutuklu sanıklardan Banu Yurdusev, Aylin Muslu, Döndü Yalçın, Fadik Çam, Özge Benli, Seyhan Doğan ve Yeliz Özmen'in tahliyesine karar vermişti.
Askeri casusluk davasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuruldu
Askeri casusluk davasının yargılanan tutuklu sanıklarının bir kısmının vekili olan Av. Murat Ergün, haksız ve uzun tutukluluk şikâyetiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin Dünya Ticaret Merkezi davasında verdiği beraat kararlarına atıfta bulunan Av. Ergün, “Anayasa Mahkemesi, emsal davada delillerin hukuka uygun toplanıp toplanmadığı hususu ile ilgili son derece hassas ve yerinde bir denetim yapmıştır. Hukuka aykırı biçimde elde edilen verileri delil kabul etmemiş ve ve sanıkları beraat ettirmiştir. Biz de İzmir’deki sözde askeri casusluk davasında, Anayasa Mahkemesi’nin emsal niteliğindeki içtihadına uygun davranılması ve deliller hakkında hukuki yerindelik denetimi yapılmasını bekliyoruz.” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin yanısıra İzmir 12.Ağır Ceza Mahkemesindeki başvurularına da devam edeceklerini belirten Ergün, “İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmekte olan sözde askeri casusluk davasından tutuklu bulunan muvazzaf subaylar hakkında, emsal davada uygulanan içtihada uygun davranılması ve deliller hakkında hukuki yerindelik denetiminin yapılması durumunda tahliye kararının çıkabileceğini düşünüyoruz. Elbette takdir hakkı, yüce Türk adaletinindir. En doğru ve adil kararın verileceğinden şüphe duymuyoruz.” şeklinde konuştu.