Yüksek Profilde Ve Promilde: ‘Çakal&Lvbel C5!’
Ares Kıvanç Dönmez’le Sahneden Biraz;
‘nin katkılarıyla yayına hazırlanmıştır.
Bu desteğin karşılığı hiçir şart ve koşulda kesinlikle ‘maddi’ değil, mümkün olursa ‘manevi’dir.‘ Yalnızca son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra...Ancak ondan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız.’ (Marlo Margon-Bir Çift Yürek)
Süreç işleyişi: -Tüm mailler aynı gün cevapladırılır ve bekletilmez.
-Mail süreci uzatılmadan, telefonla sesli iletişime geçilir.
Taraf tutmamamı istemeyin benden. En tarafsız anımda, farkında bile olmadan bir tarafa geçmiş olabilirim. Kişilerin ve yerlerin asla ama ‘düşünce’ ve ‘fikir’ lerin daima.
Ares Kıvanç Dönmez, bir önceki ‘Sahnede Biraz’da, çok uzun bir aranın ardından, yazı hayatına tekrar başlamış olması ile ilgili duygu ve düşüncelerini ve yeni köşesinin içeriğine dair olarak siz okuyucuları nelerin beklediğini ifade etmek üzerere kaleme aldığı değerlendirme yazısı ‘Vedalar Sonlara Gebe Değilse’ nin sahip olduğu yüksek okunma oranları nedeniyle ‘teşekkür’ eder.
Bir performans, sahnede başlar ve biter ama ‘Sahneden Biraz’ da uzun süre devam eder.
‘Sahneden Biraz’ a, ‘Çakal&Lvbel C5’ konser eventi için alana özel giriş hakkı tanıyan https://iticket.com.tr/en; bu yazı seninle var!
‘Sahneden Biraz’ Gösteri Puanlaması:
Bağımsız ve alternatif köşe, ‘Sahneden Biraz’ ın puanlama sistemi konser ve ses icrasına dayanan sahne performansları için 8 kriter baz alınarak işlemektedir.
Bu kriterler köşe standardı olup, içeriğin duygu ve hissiyatın dan bağımsız olarak ilkin teknik unsurlara dayanmaktadır. Puanlama net bir şekilde ilgili değerlendirme yazısı öncesi aşağıda dikkatinize sunulmaktadır.
Not: ‘Alan Ekip Çalışması ve İletişim Başarısı’ sanatçının perfor- mans ve sahne başarısından ayrı tutularak sadece belirtilir ama diğer 8 ka- tegori ile ilişkilendirilmez ve yapılacak puanlamayı değiştirmez. Sanatçı tek ve yeganediri; ‘değişmez’ ama ekipler sürekli değişir ve yer değiştirir.
ÖNCE DİNLE: https://www.youtube.com/watch?v=6p5xCeIzvks
‘Maximum Unig Lounge’a, ‘Sahneden Biraz’ ekibini en iyi şekilde ağırladığı ve alan içinde yalnız bırakmadığı için ‘teşekkür’ ederiz!
Nefesini sal bugün rahatına bak Acımasız ol sana acımasınlar Başarıyı bekleme evde durarak Planını anlatma ballandırarak Seni tanısınlar ama tanımasınlar Dinlesinler ama duyamasınlar Arasınlar ama bulamasınlar Yalasınlar ama yutamasınlar
Kendin ol, herkese kendin ol Sen çok büyü davranışların küçülsün Harbi ol, herkesin derdi ol Ortam kalabalıksa çevren küçülsün
Promilim yüksek, endorfin tavan Bayılana gazoz kalanlarla devam Özel odam lüks, yakala ya da yol al Sadece kraliçe dolu bu kovan
Rahatsız, uykusuz, korunmasız Rahatsız, uykusuz, korunmasız
Promilim yüksek, endorfin tavan Bayılana gazoz kalanlarla devam Özel odam lüks, yakala ya da yol al Sadece kraliçe dolu bu kovan
Ayılana pata küte Dalaman, Muğla Marinaya düşerse yolun bize uğra Karar veremiyo'san at bi' yazı tura Ya yanımızda ol ya da bur'dan uza Hemen uza, git bur'dan uzağa Düşmeden önce dikenli bi' tuzağa Balık havuza atla temmuza Numaramız onsa inmez dokuza
Promilim yüksek, endorfin tavan Bayılana gazoz kalanlarla devam Özel odam lüks, yakala ya da yol al Sadece kraliçe dolu bu kovan
Sözleri, Emirhan Çakal’a, müziği Arem Özgüç ve Arman Aydın’a ait olan ‘Promilim Yüksek’ adlı parçanın sözleridir. Yazıya omurga olması nedeniyle girişte video linki ile birlikte verilmiştir.
İlgilisi olalım ya da olmayalım, konu buna bakmaz. ‘Çakal’ ve ‘Lvbel c5’, Türkçe Rap Müzik’te, çarpıcı ve sarsıcı bir dönemin başlangıcı kabul etmemiz gereken iki yeni isim. ‘Jet Baba’ adlı parçada düet için stüdyoya girdiler ama sektöre ortak imza vermek için bununla yetinmediler.
‘Yeni Nesil Türkçe Rap Müzik’ akımını, günün sektör dinamikleriyle birleştirip, ilgili hedef kitleye sunmak üzere eventleştiren ‘New Generati- on Entertainment’ ve ‘Concert Croft’ işbirşiği ile 28 Temmuz 2024 Pazar günü, Maximum Unig Açıkahava’da bir araya geldiler.
https://www.gundemgazetesi.net/sahneden-biraz-cakallvbel-c5de-81700h.htm
Girişimiz daha en başından sığ olunca da, sahip oldukları kafa ile kapsadıkları müziğe giremeyiz bile. Çakal’ın da, Lvbel C5’in de ‘kimlik’ ve ‘aidiyet’ tanımları, içinde oldukları, durdukları ve yol aldıkları ‘müzik’ le, bunu onlara dayatan dünyaya ve dünyası dayatmalar olanlara karşı içi-dışı ‘rap’ dolu çok büyük bir ‘kışkırtma!’
Aslına bakacak olursak, bu isteğe istemeden bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde iştah kabartma durumumuz, günün sonunda.
‘Ben’ ve ‘o’, ‘biz’ ve ‘onlar’ arasındaki varsa farkı yoksa benzer olanı, yaşamın ‘anlamlı/anlamsız’ akışı içinde sürekli olarak bundan doğan bir merakla gelen bulma çabası, ‘Çakal&Lvbel C5’ tarafından her parçada sorgulanandı.
Lvbel C5, hitlerinden olan ‘On Numara’ adlı parçaya girip, ‘Hayatım böyle on numara/Forma giymem ama on numara/Kuran çarpsın on numara/Bak keyfim meyfim on numara’ kısmına geçerken, bu eylemle kendinden geçen ve çok ayarında ‘yeap’ ler çeken binler sıyrıldıkları her türlü kimlikten resmen sıyrılabilmişdiler ve özlerini Uniq Acıkha- va’da alana verirken, hepsi çok ‘yüksek promil’ diler!
Örnekse, ona bu kuşak, şuna şu kuşak gibi kalıp yaklaşımları resmi tarihe belirgin bir dil ve içerik yapısı ile geçiren ve bilindiği kadarıyla ‘regularly updated’ şeklinde bir davası da olan ‘Oxford Dictionaries’ ler, sistemle kavgası olan alandaki diğer Çakal ve Lvbel C5’ lerce, adına ‘sistem’ denilen şeyi, bunu dünyaya sürenlerin, kafasına vurmak için kullandıkları sert bir cisim işlevinden ibaretti sadece.
Bu esnada promil yüksek, endorfin tavandı ve Çakal’ın sahneden verdiği sinyal, ‘bayılana gazoz kalanlarla devam’ dı. Çakal’ da, Lvbel C5’ de ne ‘o kuşağı’ ne de ‘bu kuşağı’ ydı.
Ne şu kültürün ne bu kültürün çocuğu, ne de o bilmem neyin o’ su ne de bu bilmem neyin bu’ suydu.
Farklı yaş gruplarından birbirini ikna ederek alana gelenlerden oluşan toplama bir kuşaktı ikili sahnede.
‘UNİQ AÇIKHAVA’yı saran binlerin dinledikleri her parçada ‘işte kafam’ dedikleri o kafadan çıkan neyse, oydu ikilinin sahnedeki kültürleri.
‘Kültürel farklılık’ lar mı? Bu kimsenin umrunda olmayacak kadar harbiydi durum Çakal ve Lvbel C5’le Uniq’de.
‘Harbi ol, herkesin derdi ol’ diyordu Çakal ve bu da yetiyordu. Harbi olmanın kültürü yoktu çünkü, olup olmaması vardı.
İşte o kültür, eğer Türkçe Rap Müzik dinleme ile yakından ilişkiliyse, tarih 28 Temmuz 2024 Pazar’dı, yer Maximum Uniq Acıkhava’ ydı.
Çakal’la Lvbel C5 sahnede buna alenen, ‘bir var-bir yok’ havalarda ama hep ‘var’ kafalarda ‘yüksek promil’ den birer tavırlardı.
Verdikleri tek cevap bu değildi tabiği ki. Başlı başına birlikte bir eventin içinde olmaları ve ‘rekabetin biz bu şekilde içine ederiz’ kafası taşıyan yaklaşımları, hatta rekabetten ziyade daha çok ‘rap müzik’ (genel olarak ‘müzik’ diye de almamız muhtemel ama rap müzikte bu, günün dünyası için başından temelli) piyasasındaki geçimsizliğe çok geçimli bir şekilde geçiren hareketleri, hakim piyasa standardının, rap müzikte rakipler arası ne olması gerektiği sorusuna diğer bir ‘yeni nesil cevap’ tı!
İş birlikteliğinin organizasyonu sağlayan yapımcılar için ihtiyaç duyulan halkaları iç içe alması bu halkaların yatırımcılarla, bilet satışı sağlayan firmalar için gelecek adına da bir baz oluşturması, göstermelik yapmak istedikleri için değil, böyle gereksindikleri için bir birlikteliğe imza attıkları, yan yana oldukları her an çok güçlü hissedildi.
Dijital çağ öncesi ve şimdi içinde olduğumuz dijital çağ içerisinde de, müzik mecralarında herkesin kendi safını belirlediği, kendi arkadaşlarını seçtiği, onlarla birlikte sahneye çıktığı ve tuhaf ikililerin oluştuğu eventler aranırsa bulunur; tarih konuşur.
Çakal ve Lvbel C5, Uniq’ de, 28 Temmuz 2024 Pazar- saat 16:00 tarihli buluşmada son derece uygundu!
Bugün dünyasının mevcut sistemler içerisinde ister bireysel isterse toplumsal dinamikler için söz konusu olsun, içine attığı, biriktirip patlayacak durumda kaldığı her noktada mutlaka hayatın içinde bir kere tartışmasız dışavurum şekli!
Türkiye’de bir süredir Çakal ve Lvbel C5 bu şeklin, Türkçe Rap Müzik’ de karşılık bulan ifadesi.
Türkiye’de rap müzik adına nitelikli üretimin kendini gösterdiği son 10 seneye bakılacak olursa, ‘Türkçe Rap Müzik’ de aynı anda hem özgür hem de özgün bir şekilde yapılanan, bunun doğurduğu sonuçla da isim olan ‘Çakal& Lvbel C5’, özgünlüğü küfrün gücünden, özgürlüğü ise sisteme gark etmiş ‘o senin rakibin’, ‘pastadaki en büyük pay, tek büyük olmak istediğin sürece sadece senin’ şeklindeki düz kalıp menajer direktiflerinden tasarruf etmeye borçlu!
Ayrıca Çakal ve Lvbel C5, rap müziğin patlama yaşadığı bir dönemde, bunun itici gücüyle birer isim olarak patlama yaşadıkları için bir turne trafiğinde değiller!
Türkçe Rap Müzik’e getirdikleri katkı ve atlattıkları eşikle kendi farklarını ortaya koydukları için popüler olup, ilgilisi için yaşadıkları coğrafya da otomatik olarak bu müziği de ‘popüler’ kıldılar.
Oysa seksenlerin sonun daki ‘Miraj’ (Mirage) adlı rock grubunun, dönem bu müziği popüler kılsa da, isim olmuş olmalarına rağmen bir albüm yapması mümkün olmamıştı ya da zaman ‘şimdi’ olsaydı ama o zamanın şartları konuşsaydı bir ‘tekli’ yayınlaması…
Kaldı ki bir projede başka bir kendileri ile aynı popülerliğe sahip grupla bir konser eventi için bir arada olacak olmaları hayal bile edilemezdi.
Çakal ve Lvbel C5, tüm bunların, dönem popüler müziğinin içinde, bir ara- ya gelen/getirilen elementlerinden oluşan doğru birer bileşkesi!
Ama bu kaset ilgili on grubu sahneye taşıyamıyor ve ya da aynı sahnede olmaları için bir projeye taşıyamıyor, taşımak için yeterli olmuyor.
Çakal ve Lvbel C5’ in bir araya gelmesi ile müzikte almamız gereken şeyin bir proje olarak verdiği karşılık, tüm bunları değerlendirince, yine aynı vurgu ile ifade etmek gerekirse oldukca doğru bir bileşke!
Sermayedar kimse, projesi için müzisyenler birer içerik ve alternatiflilik.
Bugünse, ‘sen güçlüsün, ben de güçlüyüm, gel kardeşim kafaları birbirine verelim, bi bakalım ya şu çıkan şeye…’ yaklaşımı var.
Bunun da bir sermayaderi olacak işin sonunda ama iş, direkt sermaye- dara endeksli değil.
Türkçe Rap Müzik’de, girilen yeni alternatif dönemin bu açıdan bakıldığında özgün birer içerik olarak adı ve adımı, Çakal’ la Lvbel C5. Piyasada bir rock algısının olmadığı, prodüktörlerin sadece nereden para kazanacaklarına baktıkları, ‘rock müzik’ patladığında, iyi kötü demeden bütün rockçılara albüm yaptıkları günü gören bir ülkede, iyi de olsa kötü de, bugünün yarına hemen akabinde kaldığı zamanlardı.
‘Pr’, ‘tanıtım’, ‘duyuru’, ‘konser’ gibi birçok şey o albümün yapıldığı şirketin tekelinde ve süreç kontrolünde oluyordu. Ama şirketlerin belirgin bir müzik anlayışı yoktu.
Bu dönem buysa, başka bir dönem şuydu. Elbette gerçek müzisyenler hangi dönem hangi gereğin karşılığı olsun ya da olmasın, adıyla ve müzik adına attığı adımıyla sürekliliği sağlıyordu ama sağlayanlara baktığımızda görecek olduğumuz içlerinde bir derdi, meselesi, mücadelesi olanlar sadece.
O dönem vardılar ve bugün yine varlar bir başarıya endeksle.
Sadece sesi ve vokal performansı ile bugün de popüler değiller. Bir müzik yaşamının tüm elementleri bir arada duran bir geçiciyi değil kalıcıyı veri- veriyorlar bugün müzik için Türkiye’ye.
Aynı şeyin Çakal ve Lvbel C5 için de söz konusu olması, ne çalıştıkları şirkete, ne de onlara organizasyon şeması çizen bir takım kişilere bağlı olmalı sadece.
İnandıkları ve içeriden bir yerden taşıdıkları dert edinip mesele haline getirdikleri ve sadece bakmayıp bir de üzerine gördükleri ile ‘çok’ ilgili olmalı bununla birlikte.
Bu tırnak içindeki ‘çok’u ne kadar çok alırlarsa, bir konser başarısız olsa, diğerinde kaldırır onları ayağa.
Şimdi ikisi de 23 yaşında ve bu yazıya omurgalar. 10 sene sonraki konserle- rinde olabilecek olmanın hayaliyle bana büyük bir heyecanlar. 33 yaşlarında yine günü yakalayacak lar mı, ve çok hissedip çok duygu katacaklar mı?
Sormalı ve ikisine de sormaları için birer tetikci olmalı!
Çok üretmeli, çok yatırım yapmalı ve bugün geldikleri karşılığı unutmamalılar. Aynına karşılık gelmek için ‘lets go’ yapmalı ama bunu yaparken özgün kalmalı ve ayrıldıkları diğerleri ile benzer asla olmamalılar!
Hedef aldığı kite karşısında bugün, ‘instagram’ daki bir postunda, yatağında, yorgunluktan bebekler gibi uyuduğu bir anla ‘Lvbel C5’, belinde peştemalı ile denize attığı oltanın ucunda çektiği balıkla ‘Çakal’, nasıl doğal bir yansımanın karşılığıysa, tartışma götürmez şekilde, bundan tam on yıl sonra da aynı karşılık olmalı doğal herhangi başka bir yansımada!
Az önce bahsini geçirdiğim dönemler Türkiyesi’nde ‘iyi’ olan iyiyle, ‘kötü’ olansa kötüyle bugünden yarına kalabildiğini ve bu avantajın rüzgarından yararlananların işin adıyla hatırlandığını vurguladım.
Ama bugün kişinin dimağında iyi yine aynı iyi kötü de yine aynı kötü olduğu halde bunu depolayacak yer yok.
Çünkü her şey o kahreden, mahveden ve yokeden ‘çok’ üzerinden. Bu dö- nemde çok içten ve içeriden olmayan, çok sahici durmayan, çok günü vur- mayan bir içeriğin var olması güç.
Her şey çok bize olmalı ve bizden olmalı. ‘Bizden gibi’ değil, dikkatinize lütfen, direkt olarak biz!
Bunu iki şekilde başardılar. Bir; ‘Klasik Pop Müzik’ in tersine yaşamı çok daha güçlü bir şekilde sahici ve endirekt yanıyla ele alan ‘rap müziği’ sahip olduğu dinamiklere bağlı kalarak ama asla bağımlı olmayarak.
İki; rap’ i dünya gibi sert bir yerden alarak ama o sertliğin zorunlu ve/ya sürekli kılmayarak.
Yaptıkları her parça bu ortaya çıkan şeyin çok tavırsal bir karşılığı. Onları bugünkü protest ve derdest kılan şey, bunu sığındıkları müziğin gücüyle üzerlerine bir kılıf olarak almamaları.
Lvbel C5’i Çakal’a göre daha sert bulanlar elbette var ve aynı yaşta oldukları halde alanda abi-kardeş ilişkisi kurarak, Lvbel c5’in daha olgun durmasından kaynaklı onu abi, Çakal’ı ise kardeş rollerine koyanları da görmek mümkün.
Bunda Lvbel C5’in bazı parçalarının daha sert bulunması da bir etken ama etkin olmanın tek gereğini Lvbel C5’in de küfüre yaslamadığı, buradan yaslanarak sözlerle vuruşmadığı gözle görülür derecede bir gerçek.
Orada o küfürü çıkardığında yerine yoksa koyacak söz başka, işin matematiğini bozamazsın ve bu mademki rap direkt olmak, bunu endirekt bir başka yoldan anlatamazsın.
Anlatmaya kalktığında da açıklayamazsın. Burada ikilinin tek tek ve bir arada okuduğu parçalara, üretimleri üzerinden bakarak sığınakları sadece ‘küfür’ değile vurgu yapmak istedim ve bu önemli.
Çünkü rap bir parçada küfür sert evet ve çok direkt ama etkin olmak asla bu değil demek. Bu ayrımda olmaları burada kalacak olmaları demek olmaya- bilir, bu zaman isteyecektir ama tam şu anda böyle ve çok iyi bu şekilde.
‘28 Temmuz 2024 Uniq Konseri’ nde, sağalttıkları rap müzikle, bu müziğin popüler kültürdeki hakimiyetini birbirleriyle atışarak ve savaşarak sonuç olarak da ayrışarak değil, ‘özgür’ ve ‘özgün’ bir şekilde, dayanışarak, kaynaşarak ve kafalaşarak ele geçirdiler.
Lvbel C5, hit olan parçalarından ‘Zor’ da;
(...) ‘düşlemek çok mu zor ki- seninle birlikte kendimi aynı karede düşlemek çokmu zorki’ derken...
Çakal, hitlerinden ‘Diyardan Diyara’ da;
‘bu hayata direnişin rengi bile yeşil/beni sana kabul edişin delik deşik’ şeklinde karşılık veriyor gibiydi.
Üstte ifade ettiğim gibi bir ‘diss track’ olmadığı için, performansında bulundukları parçaların sözlerini, anlam ve ifadelerini, ikisini birbirin den ayıran değil...
Tam tersi birbirine bağlayan unsurlar olarak saymak gerekti ya da diğer bir deyişe ikili bunu bu event için mümkün kılabildi.
Eve giderken ikiliyle canlı’da buluşma şansı bu konser olan binler, ikiliyi, doğum yılları olan ‘2000 sonrası’ nedeniyle, eğer tüketim toplumu kodlarını belirlemek için birey sömürüsüne bir koluyla ivme kazandıran ‘Oxford Dictionaries’ ve benzeri yapıların izini sürerek ‘Z Kuşağı’ çocukları olarak alacak olursa, iki müzisyene de fazlasıyla sığ bir giriş yapmış olurdu.
Çakal’ın da, Lvbel C5’in de ‘kimlik’ ve ‘aidiyet’ tanımları, bunu onlara dayatan dünyaya karşı bir büyük kışkırtmaydı Uniq’de!
‘İmdat’ adlı parçasında: ‘aşk yaşanır mı kanka kankaya-dönüyoz virajı yanlı yanlıya’ diyen Çakal’dan gelen sinyali iyi almalı ve üzerine,
‘Yapamam’ adlı parçasında ‘elimizde yok kalan hiçbi’ şey/Biliyo- ’sun, bakmam hiç geçmişe’ diyen Lvbel C5’in bu sözlerini koymalı.
Normal şartlar altında asla bir araya gelmeyecek iki benzer müzik ama farklı tarzın starı sadece müzikte kendi olma arzularıyla sahnede birbirlerini ortaklaşa ortaya koydukları bir işin içerisinde, rap’in onlara sunduğu ölçülerle değil, rapi kendi ölçüleri ile birlikteliklerinden ortaya çıkan şeyle yeniden tanıdılar ve tanıttılar.
Bilet satın alanlar ve gidenler sağlanan bu tanışmaya tanıklık etmenin dışında, ‘tercih edilmiş yaşam tarzı esasına göre biçimlenmiş kimlikler’ arasında bir ayrışmanın aksine, kaynaşma süreci’ ne de öyle ya da böyle bir ‘Çakal& Lvbel C5’ konseri boyunca da eşlik ettiler.
Çoğunluğun, eşlik ettiği şeylerden ayrı olarak harcadığı bu iki saat için onun adına hayıflandım da. Kaçırdığı şeyi yakalayandım diğerleri gibi. Bunu fark ettim ve kendimi bundan dolayı alkışlamak istedim.
Sanırım bunu yakalamamış olsam, baş sorumlusu olduğum bu köşede bir açılış konser yazısı için ‘Çakal&Lvbel C5’ yazmazdım.
Elbette bunda rap’e ve ikisine duyduğum büyük saygı var ama müzisyen dostun kaçırdığı ve benim yakaladığımı düşündüğüm şu da var.
Eğer, bu kadar sıradan görünürken hiçte sıradan olmayan vokal perfor- manslar sarsıcı bir ortam atmosferi sunuyor ve amerikan tipi sözlükler, eventin sunduğu farkındalıkla, Maximum Uniq Açıkhava’da, egemen sistemin baskılanmış ve bastırılmış kuşağı tarafından, bunu onlara yapanların event boyunca kafasına fırlatılıyorsa...
Eğer, ‘Çakal’ ve ‘Lvbel C5’, sahnede fark etmedikleri bir anda patlayan ışığın yerine geçerek onun gibi yukarıda yanıp aşağıda aydınlatan görevi görüyor ve bu denli etkin ve etkili olabiliyorlarsa bir arada bir iş’te...
Anlara gidip tekrar getiriyorsa, sıradan, hatta en sıradan kabul edebilir gayet tabi. Sakıncası yok ki...(Hani neden olsun ki?!)
Prom(f)ili sıradan ve yüksek kimliksizlere, müzikte aldığı kimlikle konser veren bir Çakal&Lvbel C5’i izledim o binlerle Uniq’de!
Lvbel C5 gibi, forma giymese de, girerek o numara bir formanın kafasına, ‘on numa ra’ bir keyif, ve bünyede tam ‘endorfin’ le, daha bilet satış tarihi ve event buluşma yeri belli olmadan, sıradakinin peşine düşenler oldu süratle!
Rapin iki baskı tanımaz ve ne olursa olsun baskılanamaz çocuğu ile yaşadığı ‘over üstü over doz’ durum karşısında, sadece ‘kafa’ değil, bi tık ‘farkındalık’ sarhoşu da olanlar, konser boyunca ‘sistem’ler ve ‘kimlik’ler arası dolup dolup boşaldılar.
Gönüller rahattı çünkü ‘Çakal&Lvbel C5’ biletleri için harcanan ‘para’ ya da değmişti, o en paha biçilmez şey olan ‘zaman’a da...
YAZI BİTTİ VE ÇOK İYİ BİL Kİ: Bu yazı için hiçbir pr ajansından, sosyal medya danışmanlık ve/ya da menajerlik hizmeti şirketin- den para alınmamış, yine bu yazı,yazıda bahsi geçen sanatçı ile köşe ara- sında direkt bağlantı kurabilecek kişi ya da kişiler aracılığıyla, sanatçının ilgili event öncesi oluşan veyahut da oluşacak olan isteği sonucu karşılıklı bir anlaşma sonucu kaleme alınmamıştır.
Aksini düşünen ya da bir nedenle bu şekilde düşünmeyi kolayı haline geti- ren, bunu ispat etmediği takdirde bulunduğu iddiayı ‘ben öyle düşünü- yorum ama tatlım’ dan öteye götüremeyeceği için, Sahneden Biraz’ın, ‘bağımsız’ ve ‘alternatif’ yapısı altında hukuktan önce kalmış ve böylece ilk cezayı almış olur!
SAHNEDEN BİRAZ VEDASI:
“Hayata dil çıkar ve dilin içeride değil dışarıda ver ayar. Yer, zaman, mekan ve durum her ne olursa olsun, motton bu olsun. Kafana da benim gibi, ‘şapka’ dışında başka hiçbir şey takma!” Bir sonraki yazıda buluşana kadar geçecek olan süre zarfında, ‘az öl-çok yaşa’ ve sanatı kafala!
Ares Kıvanç D.