Kara harekâtında da umduğunu bulamayan İtilaf Kuvvetleri, 09 Ocak 1916 günü bölgeden,
Atatürk’ün deyimiyle “Tam manasıyla kaçtılar!”
İşte bu dönemde Yarbay Mustafa Kemal Bey, Sofya’da Askeri Ateşe iken görev ister ve 19. Tümen Komutanı olarak bölgeye atanır. 10 Aralık 1915 gününe kadar gerek bu tümene gerekse Anafartalar Grup Komutanlığı’na Albay rütbesiyle komutanlık yapar. Bu büyük savaşta gösterdiği başarılarla “Anafartalar Kahramanı” olur. Çok sayıda madalyayla onurlandırılır. Tarihin akışını değiştiren savaşta Mustafa Kemal de komutanlık becerisiyle savaşın gidişine yön verir.
Bu savaşta onunla birlikte görev yapan subaylar da edindikleri tecrübeyle Kurtuluş Savaşı’na önderlik ederler.
19 Mayıs 1919 da Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ile başlayan Türkiye'nin bağımsızlık savaşı bundan 98 yıl önce, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın, ordunun başında bizzat yönettiği 30 Ağustos 1922 Dumlupınar Meydan Muharebesi (Başkomutanlık Meydan Muharebesi) ile sonuçlandı.
İstiklal Savaşı Türk milleti ile yedi düvelin karşı karşıya gelmesiydi.
Atatürk bu durumu şöyle ifade eder:
“Harp, muharebe, nihayet meydan muharebesi, yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir; milletlerin çarpışmasıdır. Meydan muharebesi, milletlerin bütün mevcudiyetleri ile, ilim ve fen sahasındaki seviyeleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle, kısaca bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleriyle ve her türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir imtihan sahasıdır. Bu sahada, çarpışan milletlerin hakiki kuvvet ve kıymetleri ölçülür. Netice, yalnız cismani kuvvetin değil, bütün kuvvetlerin, bilhassa ahlaki ve kültürel kuvvetin üstünlüğünü ispat derecesine vardır.”
Onun için mesele; asker, silah, cephane, teknik olanaklar değildir. Milletin direnme ruhu sürdükçe teslim olmak yoktur.
Gelecekte de, sorumlu mevkide olanların milletin azmini, iradesini yüksek tutması gerektiğine dair şu uyarıyı yapar:
“Bu adamlar düşünmelidirler ki, bir memleketi zapt ve işgal etmek, o memleketlerin sahiplerine hâkim olmak için kati değildir. Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça, o millete hâkim olmanın imkânı yoktur.”
Bu bilgilerin ışığında aydınlanan Ressam Emine Özdemir İzmir Atölyesi öğrencileri , tarihin en çetin savaşlarının yaşandığı, toprağın hala o günkü anıların yaşanmışlığını taşıdığı yerleri ziyaret ederek barışı hedefleyen bir savaşın onurlu kahramanları anısına duygularını tuvallere aktardılar.
Kalimerhaba koleksiyonunda bulunan sanatçı eserlerinin de yer aldığı;
Zaferden Zafere, Çanakkale’den 30 Ağustos’a Karma Resim Sergisi 28 Ağustos 2020 Cuma günü Marmaris Belediyesi Kültür ve Sanat Evi’nde beş aylık bir aradan sonra ilk sergi olarak açılıyor.
Sergiye katılan İzmirli Ressam Emine Ceylan Özdemir ve Atölyesi Öğrencileri (Ceyda Kulözü, Emine Şıvgın, Hacer Huriser Daysal, Hurgün Kargıcıoğlu, Hüsniye Ceylan, Işık Şahbaz, Janset Öz, Nuray Yıldız, Nurşen Turhal Mengeş, Nejla Bayrak, Sadenaz İşler, Pınar Ergüder,Sabiha Yılmaz, Ümran Güven)bu sergi ile Marmaris’te olmaktan duydukları mutluluğu dile getirerek, “Ata’mızın emanetine hep birlikte sahip çıkalım” diyerek tüm Marmarislileri sergiye davet ettiler.
31 Ağustos tarihine kadar her gün saat 12.00 – 18.00 arası Pandemi önlemlerine uygun olarak
( Maske, Hijyen, Mesafe) ziyaret edilebilecek sergi yıl boyu Türkiye’nin diğer kentlerini de gezerek tüm yurttaşlarımızla buluşacak.
Zaferden Zafere, Çanakkale’den 30 Ağustos’a Etkinlikleri Programı
28 Ağustos 2020 Cuma
Saat 16.00: Fatma Gebeş Çimen Çanakkale Mayınları Öyküsü ve
“Denizde Efelik Olmaz” Kitabı Tanıtımı ve İmza Günü.
Saat 16.45 : Nusrat Mayın Gemisi maketi ve öyküsü Sunana: E. Albay Nural Çayırlı.
Saat 17.00: Hakkı Çopuroğlu, Ali Avanoğlu, Nihat Cebbar’dan oluşan
“Barışa Çağrı” Müzik Topluluğu Kuvayi Milliye Türküleri dinletisi.
Saat: 17.30 Açılış konuşmaları ve teşekkür belgeleri sunumu.
Saat 18.00 “Nazım Hikmet” Kuvayı Milliye Destanı gösterimi.
Bilgi için Tel: 0(532)3148838
MHA Haber Merkezi