• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Muğla 13 °C
  • İzmir 11 °C
  • Aydın 12 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 17 °C

SIRA CHP’YE GELDİ

Zeki SARIHAN

15 Haziran sabahı CHP Genel Başkanı Kılıçtaroğlu’nun başında bulunduğu kalabalık bir grup Ankara’dan İstanbul’a bir ADALET YÜRÜYÜŞÜ’ne başladı. Adalet mekanizmasının önce Fetullah Gülen Örgütünün, ardından Erdoğan’ın eline geçtikten sonra çivisi tamamen çıkmıştı. CHP milletvekili gazeteci Enis Berberoğlu’nun müebbet hapse mahkûm edilip cezasının 25 yıl hapse çevrilmesi bardağı taşıran damla oldu. CHP için de bıçak kemiğe dayandı.

“Sıra CHP’de” derken, hem iktidarın CHP’yi siyasi hayattan silme niyetini, hem de daha kararlı bir muhalefette sıranın CHP’ye geldiğini anlatmak istiyoruz.   

Enis Berberoğlu’nun “suç”u, Suriye iç savaşında muhaliflere gönderilen ağır silahların belgelerini Cumhuriyet Gazetesi Genel yayın Müdürü Can Dündar’a vermek. Bu nedenle casuslukla suçlanıyor.  Her ne kadar bu belgeler daha önce başka bir gazetede yayımlanmış olsa ve Erdoğan bu silah sevkiyatını itiraf etse de kabağın CHP’nin başında patlatılması, tek adam rejiminin bütün muhalefeti yok etme kararının bir sonucu. MHP yönetimi bu gelişmeyi fark ederek iktidara doğru dümen kırmıştı. CHP gelişmeye ayak uyduramadı.

CHP yönetimi, haklarında fezleke bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıkların toptan kaldırılması teklifine evet oyu verirken HDP ile aynı safta görünmek istememiş ve HDP etkisiz hale getirildikten sonra sıranın kendisine geleceğini herhalde tahmin etmemişti. Ancak diktatörlük denen kurum, yedikçe acıkır ve hiçbir şeyle doymaz.

Zararın neresinden dönülse kârdır. Şimdi CHP’yi eleştirmek yerine bu yürüyüşün başarılı olmasını istemekten başka yapılacak bir şey yoktur. Planlandığı gibi üç hafta sürerse ve CHP örgütünün hareketliliği sürerse halkın gözü kulağı bu eylemde olacak.

UZUN YÜRÜYÜŞLERİN KAZANIMLARI

Tarihte kitlesel göçleri saymazsak büyük uzun yürüyüşler, birer dönüm noktası olmuştur.

Akla hemen gelen uzun yürüyüşlerden biri Gandi’nin 1930’da 78 yoldaşı ile başlayıp on binlerce kişinin 24 gün boyunca 388 km yürüyüp Hint Okyanusu’na ulaştığı Tuz yürüyüşüdür. İngilizler bu olayda 60.000 kişiyi tutuklasalar da yürüyüş Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasında önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Çin’de Kızıl Ordu’nun, Çan Kay Şek faşistlerinin saldırısı karşında yer değiştirmek için yaklaşık 100.000 kişi ile başladıkları, 370 gün içinde 12.500 km yol aldıkları ve ancak 10.000 kişi ile yeni üslerine ulaştıkları yürüyüş de tarihin en zorlu yürüyüşlerindendir. Bu kesin kararlılık ve zorlu dayanma sonucunda Çin, hem Çan Kay Şek faşizminden hem de Japon işgalinden kurtulmuştur.

Türkiye’deki uzun yürüyüşlerden de her halde ilki Çorum Belediye işçilerinin 27 Temmuz 1966’da Çorum’dan Ankara’ya, Ankara’dan da İstanbul’a yalın ayak yaptıkları bir ay süren 750 km.lik yürüyüştür. İşçilerin zaferi ile sonuçlanmıştır.

Tam da bundan bir yıl sonra biz Beyceli köylüleri, köy yolunun yapılmayışını protesto etmek için köyden Ordu il merkezine kadar 120 kişi ile 82 km. yürüdük. Onun 50. yılını bu yaz köyde bir etkinlikle anacağız. Yürüyüşten iki ay sonra köy yolu yarıldı.

Direniş direnişi tetikler. Kasım 1967’de İstanbul Teknik Üniversitesi Talebe Cemiyeti’nin İstanbul’dan Ankara’ya 150 öğrenci ile başlattığı ve binlerce kişi ile Cemal Gürsel Meydanı’nda biten yürüyüşü de Türkiye gençliğinin mücadele tarihinde onurlu yerini aldı. Ankara okullarının gençliği olarak onları karşılamıştık. Özel okullar 1971’de yasaklandı.

Ve… 4 Ocak 1991’de Zonguldak’tan Ankara’ya hareket eden 70 bin maden işçisinin hükümeti sarsan Büyük Madenci Yürüyüşü. Hükümet madenleri özelleştirmekten vazgeçmek zorunda kaldı.

Hükümet hangi engelleme yollarına başvurursa başvursun ADALET YÜRÜYÜŞÜ, şimdiden diktatörlüğe karşı demokrasi mücadelesinde yerini almış bulunuyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141