Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Mehmet Metin Hülagü, geçtiğimiz yıl, yaz sonunda başlayan ve yüksek lisans, doktora öğrencileri ile akademisyenlerin ilgi gösterdiği kursları AA muhabirine anlattı.
Özellikle öğrenme sıkıntısı çekilen, öğreticisi bulunmayan, toplumda nadir görülen diller için kurs açtıklarını belirten Hülagü, bu sayede araştırmacılara yardımcı olmayı amaçladıklarını söyledi.
"İbraniceyi biraz da bölgesel faaliyetler yapmak üzere açtık"
Hülagü, İbraniceyi bölgesel çalışmalara da yönelmek için açtıklarını vurgulayarak, "Tabiki bizim İsrail'le, Yahudilerle uzun bir geçmişimiz, ilgimiz var, hiç sıkıntımız da yok. Gerek Türkiye Cumhuriyeti, gerek Osmanlı döneminde sıkıntı yaşamış da değiliz. Sadece sıkıntılı olan dillere açmıyoruz. Biraz da bölgesel faaliyetler yapmak üzere, bölge ülkeleriyle, bölgedeki problemlerle, TTK'yı, tarihi, Türkiye'yi ilgilendiren konulara yönelmek için bu kursları, örneğin İbraniceyi açmış durumdayız" değerlendirmesinde bulundu.
Ermenice kursunu ise 2015'te Ermeni soykırımı iddialarının 100. yıl dönümü olmasını dikkate alarak başlatmadıklarını ifade eden Hülagü, "Tabiki arkadaşlar bu dilleri öğrenecekler, araştırma yapacaklar. Belki 2015 için değil ama daha sonraki yıllar için araştırmalarıyla Türk toplumuna katkıda bulunacaklar. Sadece 2015'i baz alarak hareket etmiş değiliz, uzun vadeli bir çalışmanın ilk adımı olarak değerlendiriyoruz bunu" diye konuştu.
Hülagü, "Hükümetler değişir, siyasetler değişir, bugün dost olduğunuz ülkeyle düşman, düşman olduğunuz ülkeyle dost olursunuz. Biz bunların dışındayız" sözleriyle de TTK'nın çalışmaların politikadan uzak olduğunu bildirdi.
"İsrail'in bölgedeki politikalarını anlayamazsak bir çok şeyi anlayamayız"
TTK'da İbranice öğreten İsrail Ben-Gurion Üniversitesinde akademik çalışmalarda bulunan Mustafa Kulu, yoğunlaştırılmış eğitimle üniversitede üç dönemde okutulacak ders müfredatını 2 ayda tamamladıklarını söyledi.
Kulu, İbranice'nin başta Tevrat olmak üzere hem tarihi dokümanları hem de İsrail devleti kurulduktan sonraki kaynakları anlamada çok önemli olduğunu kaydederek, "Bu iki nokta da Türkiye için çok önemli. Eğer biz İsrail'in bölgedeki politikalarını anlayamazsak bir çok şeyi anlayamayız. Mısır'daki, Körfez'deki, İran'daki, Suriye'deki olayları anlayamayız. Bunun için Türkiye'de bölge uzmanlarının yetiştirilmesi lazım. Bu noktada da TTK üzerine düşeni yapmıştır. Gecikmiş bir şey olsa da yeni tarih algısına, yeni Türkiye'ye yakışan bir eylemdir" görüşünü ifade etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.