Değerli okurlar Amerika’daki meslek grubumuzun
organize ettiği bir gezide Güney Afrika’dan
Cape Town şehrinden yazıyorum.
Ülkem hakkında Afrika’daki insanların bile düşüncelerini duyunca gerçekten çok üzüldüm.
Türkleri hep birbirleri ile kavga eden veya sürtüşen olarak tanıyorlar ve tanıtıyorlar.
Cape Town oldukça büyük bir şehir, burada bazı Türklerde yaşıyormuş.
Anlaşılan Afrika’da bile Türklerin birbirleri ile pek dost olmadıkları biliniyor.
Düşünmemek elde değil Atatürk olmasaydı bugün Türkiye ve Türkler nerede ve nasıl olurlardı?
Devamlı kendimi bildiğimden beri kavga, sürtüşme ve dedikodu…
Siyaset öyle, spor öyle, trafik öyle, komşuluk dahi öyle…
YETER ARTIK…!
Bu durumda işin sonu gelince birleşme işe yaramaz. Bütün dünya ülkelerine bakıyorum
hepsi elele vermiş ekonomilerini ayakta tutmak, refah seviyesini yükseltmek için canını
dişine takmış elbirliği ile çalışıyorlar.
Biz ise devamlı kavga, sürtüşme ve şikayet…
Çok iyi anımsıyorum 1950’li yılların sonlarında ;
“Olurmu böyle olurmu, kardeş kardeşi vururmu” diye Üniversiteliler Beyazıt meydanında
ve sokaklarda kısık sesle söylerlerdi. 27 Mayıs 1960 sabah radyoyu açtık ihtilal olmuş.
O zaman doğmuş olanlar şimdi 65 yaşında.
Daha sonra muhtıralar ve 12 Eylül ile tekrar bir darbe.
Ne oluyoruz? Büyüklerimizin bize emanet ettiği ülkeyi kavga etmeden yönetemeyecek miyiz?
Konuşarak, medeni şekilde anlaşarak elbirliği ile bir iş yapmak bu kadar mı zor?
Neyi, kimi kimden saklıyoruz ve esirgiyoruz?
Aklımızı başımıza toplayalım böyle bir ülkeyi bir daha bulamayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.